Türkiye’de haksız-keyfi yargılama var

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’de haksız-keyfi yargılama var
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2011 00:00

İNSAN Hakları İzleme Örgütü, 21. defa dünya çapında insan hakları uygulamalarını mercek altına alarak hazırladığı 648 sayfalık 2011 Dünya Raporu’nu yayınlandı.

Rapora göre Türkiye, ifade özgürlüğü ve azınlık hakları konusunda yine sınıfta kaldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türk hükümetinin dış politikaya giderek daha fazla ağırlık verdiğini ve bölgede “komşularla sıfır sorun” yaklaşımını benimsediğini, ancak insan hakları sorunlarını çözmek konusunda yeterince yol almadığını söylüyor.
-  Örgütün 90’ın üzerindeki ülkede insan haklarının durumu özetlediği raporunda, Türkiye’de görüşlerin giderek daha özgürce tartışılabildiği bir iklim oluşmasına rağmen, haksız yargılamalar, terör suçuyla ilgili yasaların keyfi kullanılması, gereksiz yere uzun süreli tutukluluk, BDP’ye yönelik baskılar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve polisin şiddet kullanması gibi konularda ciddi eksiklikler olduğunun altı çizildi.
-  İnsan Hakları İzleme Örgütü raporda hükümetin yaptığı anayasa değişikliklerinin insan haklarının güçlendirilmesinin de önünü açtığını ancak sorunlarla ilgili herhangi bir çalışma yapmadığını yazdı.
-  Gazeteciler sık sık kovuşturmaya uğradı; bazıları davalarla karşı karşıya kaldı. Aralarında YouTube’un da bulunduğu çok sayıda web sitesine erişim yasaklandı, siyasi gazete ve dergiler keyfi olarak kapatıldı.
-  Görülen bir diğer sorun da polisin uyguladığı kötü muameleydi. 2010’da en az dört gözaltında şüpheli ölüm vakası görüldü. AİHM 2010 yılında Türkiye aleyhine en az 10 ifade özgürlüğünü ihlal kararı verdi.
-  Hükümetin Türkiye’deki her kesimin insan haklarının korunmasını amaçlayan “demokratik açılım” planını açıkladığını ancak bu konuyla ilgili çok az somut ilerleme kaydettiğini belirten rapora göre cezasızlık 2010 yılında da ciddi bir sorun olmaya devam etti.
-  Örgütün Avrupa ve Orta Asya Direktör Vekili Benjamin Ward “Türkiye’nin insan haklarını ciddiye aldığını ortaya koyması, uluslararası camiadaki itibarını güçlendirecek ve Türkiye halkının hak ettiği değişimi sağlayacaktır. Kendine güvenen bir Türkiye’nin ifade özgürlüğünden korkması için bir sebep yok” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!