‘Türkiye’de barış ve diyalog için dayanışma çağrısı’

‘SOS Racisme’ adresini vererek, 120 Avrupalı aydın ‘Kürt komplosu’ konusunda bir bildiri yayınladı. Kısa ve özet haberler dışında basının ve yazarlarının ilgisini çekmeyen bu bildiri bence son derece önemli; ‘Kürt komplosu’nun ‘Ermeni sorunu’na dönüşmekte olduğunun somut bir işareti. Aşağıda söz konusu bildirinin tarafımdan yapılan çevirisini bulacaksınız. Yarınki yazımda bildiriye ve Türkiye’deki uzantılarına dair düşüncelerimi okuyacaksınız:120 AVRUPALI AYDININ BİLDİRİSİ‘Kürt sorunu henüz çözümlenmemiş durumdadır ve Ortadoğu’da istikrar ve barışa anlamlı bir katkıda bulunacak adil ve demokratik bir çözümü beklemektedir. Ama Kürt sorunuyla ilişkili olarak Türk yöneticiler katı tutumlarını sürdürmekte ve ülkenin toplumsal gerilimlerini yükselten uzlaşmasız bir tavır izlemektedirler.Bu tehlikeli zamanda, bir girişimde bulunan bir grup Türk aydını bu şiddet ortamını sona erdirmek için, çatışan taraflara bir çağrı yaparak bütün askeri operasyonlara son vermelerini istedi. Çağrı aynı zamanda Türk hükümetine de yapılmıştı, hükümetin Kürt sorununa demokratik bir çözüm getirmek üzere ciddi adımlar atması isteniyordu.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt sorununun varlığını ilk kez açıkça kabul etti. Türk aydınlarıyla görüştükten sonra, 12 Ağustos 2005 günü Diyarbakır’da bir konuşma yaptı. Erdoğan, Türk politikasında Kürtlere karşı bazı hataların yapıldığını kabul etti. Konuşmasında, Kürt sorununa, Türkiye’deki demokratik reform süreci bağlamı içinde bir çözüm yolu ileri sürdü. Bu yapıcı siyasal değişimi umutla karşılıyoruz. Çözüm için bir temel bulma olanağı vermektedir. Bununla birlikte, politik girişimler geçmişte sözden ileri gitmediler. Şiddeti sona erdirmek için çatışmanın iki tarafı da ciddi adımlar atmak zorundadır.Kürt tarafının ilan ettiği bir aylık ateşkes de bir başka yapıcı değişim. Bu, KONGRA-GEL’in barış lehinde yaptığı girişimin ifadesi sayılabilir. Tanık olduğumuz şiddet ve gözyaşı dolu son yıllar Kürt sorununun şiddet yoluyla çözümlenemeyeceğini açıkça gösterdi. Mevcut durumun geleceği, demokrasi ve sürekli barışa götürecek bu süreçlerin derinleştirilmesini gerektirmektedir.Türkiye’deki son gelişmeler bize iyimser olmak ve Kürt sorununun yakın bir gelecekte çözümlenebileceğini düşünmek hakkını vermektedir.Biz, Avrupalı aydınlar, sanatçılar, sivil toplum ve hükümet dışı değişik örgütlerin temsilcileri olarak ve kendi adımıza, çatışmanın her iki tarafından da mevcut sürecin sürekli barışa ulaşması için gerekeni yapmalarını istiyoruz.Çatışmanın iki tarafını, mevcut siyasal süreci, bir barış, demokrasi ve insan haklarına saygı anlayışı içinde ve sürekli barışı kuracak şekilde sürdürmeye davet ediyoruz.Avrupa Birliği’ni, gerçek bir barış sürecini canlandırmak için gereken politik diyaloğu cesaretlendiren bu süreçte aktif bir rol almaya davet ediyoruz.Bütün uluslararası kuruluşları, Türkiye’de barış ve demokrasi için mücadele veren kuruluş ve grupları desteklemeye çağırıyoruz.’
Yazarın Tüm Yazıları