Türk şirketlerine Asya’da büyük fırsat var

Güncelleme Tarihi:

Türk şirketlerine Asya’da büyük fırsat var
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2005 00:00

ASYA Kalkınma Bankası, Asya ve Pasifik’te kalkınmaya katkıda bulunmak için 1966 yılında kurulmuş.1999 yılından beri ‘yoksulluk azaltma stratejisini’ benimsemiş.Zira ilgili olduğu bölgede günlük geliri 1 doların altında olan 900 milyon kişi var.Banka kurulduğu yıldan bu yana 110.4 milyar dolar tutarında kredi vermiş.Krediler 39 ülkede 1880 proje için kullanılmış.Son dört yıl zarfında kredilerden en fazla Hindistan, Çin, Pakistan, Bangladeş ve Sri Lanka yararlanmış.Peki Türkiye ile Asya Kalkınma Bankası arasındaki ilişki nedir?Türkiye bankanın 63 hissedarından biri.1991 yılında ‘bölge dışı üye’ statüsüyle ‘Asya Kalkınma Bankası’nın hissedarları arasına katılmış.Neden katıldığının ilginç bir hikayesi var, onu da anlatacağım.Asya Kalkınma Bankası’nın şubat ayında atanan yeni başkanı Haruhiko Kuroda, bankanın mayıs ayında İstanbul’da yapacağı yıllık toplantısının hazırlıkları için hafta sonunda buradaydı.DEİK’in cumartesi gecesi verdiği yemekte tanışma fırsatını bulduğum Kuroda, Japonya’nın en ünlü ekonomistleri arasında. Japon Maliye Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde görev yapmış olan Kuroda, ‘Asya Krizi’nden etkilenen ülkelere 30 milyar dolarlık ‘Miyazawa’ planını tasarlayan ve hayata geçiren kişi.Yani ‘Asya krizi’nin çabuk atlatılmasında önemli rolü var.Ayrıca yeni bir krizin önlenmesi için ‘Chiang Mai İnisiyatifinin’ öncülüğünü yapmış.Kuroda, birkaç kez geldiği Türkiye’yi iyi tanıyor ve ekonomisini iyi biliyor.Bunda, Türkiye’nin eski Tokyo Büyükelçisi Yaman Başkut ile dostuğunun payı vardır mutlaka.Haruhiko Kuroda’ya ‘Asya’dan bakınca Türkiye ekonomisi nasıl görünüyor’ diye soruyoruz.‘Türk ekonomisi doğru yolda... İniş, çıkışlar olsa da makro dengelerin daha da sağlıklı olacağına inanıyorum’ cevabını alıyoruz...Kuroda özellikle Türk özel sektörü üzerinde duruyor.‘Rusya ve Orta Asya ülkelerinde son derece faal olan Türk şirketleri Asya’ya yönelmeli. Zira Hindistan ve Çin’in dışındaki ekonomiler de hızla gelişiyor. Pakistan, Vietnam gibi. Buralarda Türk şirketleri için büyük fırsatlar var’ diyor.TÜSİAD, Sarkozy’ye mektup yazmışGEÇEN cuma günü, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Fransa’da iktidardaki UMP Partisi lideri Nicholas Sarkozy’yi ikna etse etse ancak TÜSİAD edebilir diye yazmıştım.Gerekçem şuydu:TÜSİAD’ın Fransa’daki muadili MEDEF ile çok iyi ilişkiler içerisinde.Başkanını değiştirmeye hazırlanan MEDEF’in başına Nicholas Sarkozy’nin ağabeyi Guillaume Sarkozy’nin geçmesi ihtimali var.Dolayısıyla ağabey üzerinden Türkiye karşıtı kardeş ile diyalog kurmak mümkün.Ancak TÜSİAD’ın Nicholas Sarkozy’ye bir mektup gönderdiğini öğrenmiş bulunuyorum.TÜSİAD, geçtiğimiz aralık ayında gönderdiği mektupta, Sarkozy’nin ‘Türkiye Avrupalı olsaydı bu bilinirdi’ sözlerine ve genelde Türkiye aleyhtarlığına şiddetle itiraz ediyor.Sarkozy ile de bir araya gelme talebinde bulunuyor.UMP lideri, cevaben 23 Şubat tarihli mektubunda, önümüzdeki aylar işlerinin yoğunluğu nedeniyle TÜSİAD ile ‘görüşemeyeceğini’ belirtiyor.TÜSİAD’ı UMP’nın uluslararası ilişkilerinden sorumlu, eski dışişleri bakanlarından Herve de Charette’e havale ediyor.MEDEF’in başına kardeşi geçtiği takdirde yine de bir diyalog yolu bulunabilir umudundayım.8 Mart, kota ve namus cinayetleri8 Mart Kadınlar Günü’nde Türkiye’deki kadınların durumu ne?Cumartesi günü, KA-DER’in kuruluşunun 8. yıldönümündeyiz.‘Kota’ için kampanya kararı alınmış.KA-DER Türkiye’de yasalarda değişiklik yaparak gelecek seçimlerde en az yüzde 30’luk kadın kotasıyla gidilmesini talep ediyor.Ama baktım dün Meclis’te KA-DER’in broşürleri masalardan toplanmış...Pazar gecesi Beyazıt Meydanı’nda polis tarafından saçlarından sürüklenen, tekmelenen kadınlar BBC Televizyonu’nda...BBC fırsatı kaçırmıyor. ‘AB üyesi olmaya aday Türkiye’den manzaralar’ diyor.Dün öğlen ‘namus cinayetleri’yle ilgili bir çalışma başlatmış olan BM Nüfus Fonu ve BM Kalkınma Programı yetkilileriyle birlikteyiz.Çalışmanın ilk aşaması tamamlanmış.BM yetkilileri, kamuoyunun, medyanın ‘namus cinayetleri’ karşısındaki tepkisizliğini anlamakta zorluk çekiyorlar.‘Neden bu konuda bir kampanya yok’ diye soruyorlar.Bilmem neden yok? Neden bu kadar tepkisiziz?Bu yıl 8 Mart Kadın Günü’nde içimde hiçbir sevinç yok nedense...Özal’ın kararıyla bir günde bankaya hissedar oldukDEİK’in yemeğinde masa komşum STFA’nın eski CEO’su Sait Gönen.Şimdi Türk-Pakistan İş Konseyi’nin Başkanı olan Gönen, Türkiye’nin Asya Kalkınma Bankası’na hissedar olmasına STFA’nın yol açtığını anlatıyor.Birkaç yıl önce Pakistan’a yaptığım ziyaret sırasında ofislerini ziyaret ettiğim STFA bu ülkede karayolu, liman gibi önemli projelere imza atmış bir firma...STFA, 1990’lı yılların başında Bangladeş’te 10 kilometrelik Jamuna Köprüsü için açılmış olan 700 milyon dolarlık ihaleye girmek istiyor.STFA sadece bu projeye hazırlanmak için 1 milyon dolar harcıyor.İhaleye girmek için Asya Kalkınma Bankası üyesi olmak gerektiği ortaya çıkıyor.Ancak bir sorun var.Bankaya göre, Türkiye bir Avrupa ülkesi.Bu nedenle ancak ‘bölge dışı üye’ statüsüyle hissedar olması gerek.Gönen, meseleyi dönemin başbakanı Turgut Özal’a açıyor.Özal, Türkiye’nin bu işten kazançlı olup olmayacağını tartıyor ve bir günde karar verip Bangladeş’teki elçiliğe gerekli formalitelerin yapılması talimatını veriyor.Türkiye 1991 yılından 2004 yılı sonuna kadar Asya Kalkınma Bankası’nın toplam sermayesine 186.36 milyon dolarlık katkı yapmış.Türkiye statüsü nedeniyle bankadan kredi almıyor ancak Türk şirketleri banka kredisiyle finanse edilen iş imkanlarından yararlanıyor.Bu şirketler arasında STFA, Doğuş, Alarko gibi şirketler var.Bankanın hangi projeleri finanse ettiğini www.adb.org sitesinden takip etmek mümkün.Türkiye’nin bankanın sermayesine katkısı olduğuna göre, Türk şirketleri bu olanaktan yararlanmalı.Bu arada STFA’nın o büyük ihaleyi alıp almadığını merak ettim.İhalede 2. olup, birinciliği Hyundai şirketine kaptırmışlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!