Türk sevgilini hemen bırak!

Salı günkü Milliyet’in dış haberler sayfasında yayınlanan haberi beni de sizleri de ilgilendirdiği için buraya aktarıyorum.
“ABD’nin ünlü internet sitelerinden Salon.com’un Amerikan ‘Güzin Abla’ köşesine mektup yazan Amerikalı bir genç kadın Türk sevgilisinden şikâyetçi oldu. Dirty Little Secret (Küçük kirli sır) rumuzuyla yazan 26 yaşındaki genç kadın, üç yıl önce ABD’de tanışıp şimdi Fransa’da birlikte yaşadığı Türk sevgilisinin onu ailesiyle tanıştırmadığını ve “Sadece evleneceğim kadını tanıştırırım’ dediğini yazdı.
31 yaşındaki sevgilisini kendi ailesi ve yakın çevresiyle tanıştırdığı halde, onun ailesinden bu kadar korkmasına anlam veremediğini yazan genç kadın, Amerikalı ‘Güzin Abla’ Cary Tennis’e, ‘Sizce bu ilişkiye devam etmeli miyim?’ diye sordu. Tennis ise, ‘Onu hemen bırak. O bir Türk erkeği ve asla değişmeyecek. Onsuz yaşayabilirsin ve onun da sensiz yaşayacağından eminim’ yanıtını verdi.
Çift arasındaki kültürel farklılığın aşklarının önüne geçeceğini söyleyen ‘Güzin Abla’, genç kadının sevgilisiyle evlense dahi sıkıntı yaşayacağı konusunda uyararak, ‘Bağımsız bir kadın olamayacaksın, ona ve ailesine ait olacaksın, esaret hayatı başlayacak. Onsuz daha mutlu olursun. Başka erkeklerle tanış. Fransa’nın tadını çıkar’ diye nasihat etti. Salon.com sitesini her ay 6 milyon farklı kişi ziyaret ediyor.”
Bu haber üzerine, TV8’nin Haber Aktif programından beni aradılar ve Türkiye’nin Güzin Abla’sı olarak Amerika’nın Güzin Abla’sı diye tanımlanan kişinin sözlerine katılıp katılmadığımı sordular. Canlı yayında ben de şunları söyledim: “Yabancılar her fırsatta Türkleri karalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu da onlardan biri... Sanki Amerikalı erkekler çok mu farklı? ABD’deki kadına karşı şiddet olayları, bizdekileri hiç aratmıyor. Duyduğumuz, gördüğümüz kadarıyla, Amerikalı erkekler, ne kadar tahsilli olurlarsa olsunlar eşlerini dövmekten geri kalmıyorlar. Nasıl bunu genelleyemezsek, Türk erkekleri için söylenen bu sözleri de genelleyemeyiz.
Sadece genel olarak bütün dünyada artık erkeklerin evlilikten kaçtıkları biliniyor. Türk erkeği de bunlardan farklı değil. Ama Cary Tennis adlı yorumcunun böyle bir ayrımcılık yapması çok üzücü. Ülkemizde böyle erkekler yok mu? Elbette var... Hâlâ bazı erkeklerin evlenilecek kız, flört edilecek kız diye ayırım yaptığı ve uzun süreli ilişkisini evliliğe dönüştürmekten kaçındığı bir gerçek. Ben de olsam, o kıza ‘Madem bu kadar zamandır seninle evlenmeyi düşünmüyor, o halde evlenmeyecek. Boş yere beklememelisin, hayatını heba etme’ derdim. Ama bunun dışındaki sözlerine katılmıyorum.”

Anne babaların aşırı sahiplenme duygusu mutsuz ediyor

Benim annemle babam, “kendilerine yakışan kızı” seçmediğim için perişan oldular. Bize de kendilerine de hayatı zehir ettiler. Sonuçta evlendim ama hâlâ sorun bitmiş değil.
Anne ve babalar, aşırı sahiplenme duygularıyla çocuklarını mutsuz ettiklerinin farkına varamıyor. Ben çocuğuma hiçbir zaman karışmayacağım, bebekken bile onun seçimlerine saygı duyacağım.
Umarım herkesin mutluluğunu ya da mutsuzluğunu kendisi yaratır, ailesi değil. Çünkü başkalarının dayattığı mutluluğun keyfi olmadığı gibi, mutsuzluğun yarattığı külfet çok daha acı oluyor...
Rumuz: Hayal kırıklığı

Bu köşeden yıllardır ailelere seslenip duruyorum çocuklarınızı seçimlerinde özgür bırakın diye... Umarım sizin gibi gençler, daha sonraki kuşaklara bunu uygulayabilir. Onlar da çok daha mutlu insanlar olarak yaşamayı başarırlar.