Türk mizahının küçük devi

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Nesin Vakfı Yönetmeni Ali Nesin'den bir mektup aldım. 21 Aralık'ta Aziz Nesin'in 83'üncü doğum günü kutlanacakmış.

18-28 Aralık 1998 tarihleri arasını da, Aziz Nesin Haftası olarak duyurmayı düşünüyorlar.

Hafta boyunca bir çok kültürel etkinlikler düzenlenecek, kitapları yüzde 20 indirimle satılacak ve elde edilen gelirle de Aziz Nesin İlköğretim Okulu yapılacak.

Usta bir mizahçıyı, kitaplarıyla ve kendini adadığı çocuklarıyla, yüce işiyle anımsamak çok güzel.

O köşesine çekilip belalardan uzak durabilirdi, parasını da çocuklarıyla birlikte çıtır çıtır yiyebilirdi.

Ya parası olmayan, okuyamayan çocuklar? Uğruna işkencelere katlandığı, hapislere düştüğü o insanların çocukları...

Ali Nesin, böyle bir hafta anlayışıyla, bizim de Aziz Nesin'i anmamızı, iyi bir girişime katılmamızı sağladı.

Bence; yıldönümlerinde yapılan toplantıların, arkadaş konuşmalarının, salonda hoş bir seda bırakmaktan öte bir kalıcılığı yok.

Hele Aziz Nesin gibi edebiyatla, yazmakla, toplumsal eylemi birleştirmiş bir insanın anılması; çok daha haraketli, işlevsel ve yarına dönük biçimde olmalı.

Aziz Nesin'i okurlarımıza anlatmayacağız, onun kitaplarından da söz etmeyeceğiz, ancak genç kuşaktan onu hâlâ okumamış olanlar varsa, bu haftadan yararlanarak kitaplarını almalarını tavsiye etmekle yetineceğiz.

Toplumumuzdaki sorunlar her zaman çözülmeden yerinde durduğundan, insan ilişkilerimiz ve hayatımız, okyanusun dibindeki su gibi değişmediğinden -iyi ya da kötü olduğunu hâlâ anlamış değilim - Aziz Usta eskimiyor. Tipleri, tasvirleri bütün tazeliğini koruyor.

İnsanımızı, mizahi çerçevesi içinde iyice anlayıp yorumladığından, her zaman okuyoruz ve gülüyoruz.

Tabii zaman zaman da durup, güleriz ağlanacak halimize, diyerek.

* * *

NESİN Vakfı'nın Çatalca'daki binasını görmeden, oradaki çalışmalara tanıklık etmeden, o vakfın önemini, çocuklar için nasıl bir umut kaynağı olduğunu anlatmanın mümkün olduğunu sanmıyorum.

Çünkü, onun kuruluş felsefesi, yoksul çocuklara bu kadarı yeter, gibi bir sığlık taşımaz.

Bir dam altı ve bir sıcak çorbanın yeri değildir burası.

Orada yaşayan ve okuyan çocuklar, birinci sınıf öğrencidirler ve çağdaş bir öğrenci yaşamının bütün nimetlerinden yararlanırlar.

Tiyatroya giderler, kuyruklu piyanoları vardır.

Aziz Amca'ları onlara adamıştır ömrünü.

Bir gün Çatalca'ya yemeğe gittiğimde gördüm ki, projeler, Aziz Nesin'in de, onların da umut kaynağıdır.

İyi birer öğrenci, iyi birer yurttaş olmaları için her şey seferber edilmiştir.

Kendi kazandıklarını kendi zevki ve sefası uğruna harcayacağına, sadece çocuklarına bırakacağına, Türkiye çocuklarını düşünmüştür. Onlarla, düşüncelerini olduğu gibi, mal varlığını da bölüşmüştür.

* * *

AZİZ Nesin Haftası'nı heyecanla duyuruyorum.

Çünkü bu hafta boyunca katılacağımız her etkinlik, alacağımız her kitap, sadece iyi bir yazarı yeniden okumamızı sağlamakla sınırlı kalmayacaktır.

Bir okulun binasına ilk harcı koymanın sevincini de yaşatacaktır.



Yazarın Tüm Yazıları