Turgay Şeren: Kim haklı süren
Güncelleme Tarihi:
Ben sadece Galatasaray formasını 19 yıl sırtımda taşımadım... G.Saray Lisesi'nde okudum, ekmeğini yedim, onun kültürüyle yoğruldum ve Galatasaraylılığı öğrendim. Bu özelliklerimden dolayı kemdimle ve camiamla hep iftihar ettim. Rahmetli Muhlihittin Pekoğlu'nun G.Saray Lisesi'nin 6. sınıfındayken elimden tutarak, kulübün Hasnun Galip Sokağı'ndaki binasına götürüp beni üye yaptığı günkü heyecanımı dün gibi hatırlıyorum.
Bu heyecanım yıllar geçtikçe azalacağına hep arttı. Ancak bu günlerde kulübüm adına büyük bir üzüntüyü yaşıyorum. Uzun zamandan beri Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Faruk Süren'i acımasızca tenkit ettim. Bazı medyatikler ve mideden bağlılarca da eleştirildim. Ama ben haklıydım. Faruk Süren kulübü babasının çiftliği gibi yönetti. Benim hata bu olayı görmem ve yazmam oldu. Tabii bu bir kesimce hata olarak gösterilse de yürekten Galatasaraylılarca hep alkışlandım. Ve mutlu oldum.
Hatırlayacaksınız, Taner Aşkın 1997 yılında yapılan Mali Genel Kurul'un iptaline ilişkin bir dava açtı. Bu genel kurulda 1996 yılı hesapları onanmış ve yönetim kurulu üyeleri büyük bir çoğunluk tarafından ibra edilmişti. Taner Aşkın yürekli çıktı. Hem ibra etmedi hem de tam bir Galatasaraylı gibi hareket ederek bu kararların iptali için Beyoğlu İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.
Mahkemenin kararı
Mahkeme 8 Haziran 1999 tarihinde kararını açıkladı. Genel Kurulu iptal etti ve yönetim kurulunun ibrasının geçersiz olduğuna karar verdi. Gerekçesi ise Dernekler yasasına ve dernek ana sözleşmesine aykırılıktı.
Şimdi gelelim bu kararı alırken mahkemenin üzerinde durduğu hususlara...
1: Yönetim kurulu, genel kurula ait bir yetkiyi kullanıp bankalardan 6 milyon dolara ve 4 milyon marka yakın kredi kullanmışlar ve kulübü borçlandırmışlardır.
2: Bu kredilerin 2.515.000 doları ve 1.628.354 markının davalı (G.Saray yönetimi) tarafından, 3.287.457 doları ve 3.178.528 markının yönetim kurulu üyeleri tarafından alındığı ve bunun tüzüğün 22/g maddesi hükmüne aykırı olduğu ayrıca yönetim kurulu üyelerinin şahsen aldıkları borçları da derneğe yükletikleri... Ve ayrıca transferlerde ve sözleşmelerde yapılan usülsüzlükler...
Faruk Süren ve 1996 yılındaki yönetici arkadaşları tüm kulüp yöneticilerine örnek olacak bu kararın gereğini yerine getirmelidirler... Yani bu haksız sarfettikleri paraları G.Saray veznesine ödemelidirler. Ve ödeyeceklerdir de..
Şimdi Faruk Süren'e bir kez daha soruyorum. Senin için NERON demekte haksızmıyım....
NOT: Taner Aşkın'ı hukuk yolunda verdiği bu mücadeleden dolayı kutluyorum. Hangi Galatasaraylı isterse 4 sayfadan oluşan mahkeme kararını kendilerine fakslarım.