Turfanda demokratlar örtülü hesabını versin

Enis BERBEROĞLU

Tansu Çiller'in iktidardan düştüğü gün hidayete erip demokrasiyi keşfeden meslektaşlarımız ile DYP örgütü hukukla pek alakalı olmadıkları için muhtemelen takip etmiyorlardır.

Hatırlatalım ki Tansu Çiller'in başını belaya sokacak tek iddia CIA ajanlığı suçlaması değil. Bağımsız yargı son peş peşe çok önemli iki karar alarak Tansu Çiller'in arkasına sakladığı duvarı yerle yeksan etti.

Tansu Çiller örtülü ödenek davasında mahkeme kapısına bir adım daha yaklaştı.

* * *

Maceraları medyada 32 bölüm halinde yayınlanan Selçuk Parsadan, Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde örtülü ödeneği dolandırdığı gerekçesiyle tutuklandı ve yargıç önüne çıktı.

Geçen hafta sonuçlanan davada Parsadan ve arkadaşları Ankara 9'ncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6 yıl 3'er ay ağır hapis ve 13 milyar 750'şer milyon ağır para cezasına çarptırıldı.

Peki dolandırıcı Selçuk Parsadan suçu sabit görülüp ceza yediğine göre, kamu parasını koruyamayan Tansu Çiller ne olacak?

Eski uygulamaya göre örtülü ödenek yasal denetim kapsamında değil.

O yüzden Tansu Çiller, milletin parasını dolandırıcıya kaptırdığı skandalı örtmek amacıyla yavuz hırsız misali, ‘‘Örtülü ödeneği nereye harcadığımı söylesem savaş çıkar'' palavrasını sıkarken korkmuyor.

Çünkü kimsenin aksini belgesiyle kanıtlayamayacağını biliyor. Veya daha doğru ifadeyle ‘‘biliyordu''... Yani geçmiş zaman kipi kullanmak gerekiyor.

Çünkü Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 26 Haziran 1997 tarihli kararıyla örtülü ödeneğin denetlenmesinin önünü açtı.

Böylece Tansu Çiller'den Cumhurbaşkanı'na bile vermekten çekindiği örtülü harcamalarının hesabı sorulabilecek. Bakalım örtülü ödenekten hangi partiler, işadamları ve gazeteciler kaç para almışlar.

Hep birlikte öğreneceğiz.

* * *

Tansu Çiller ve ekibi son umut olarak, asker düşmanlığını körükleyip Demokrat Parti'nin geleneksel tabanına ulaşmaya çalışıyor.

İşte onlara tarihi fırsat...

Tansu Çiller'e de ebedi liderleri Adnan Menderes gibi örtülü ödenek davasından yargılanma ve sözlerinde haklıysa aklanma yolu açıldı.

Oysa gazeteci-yazar Hulusi Turgut'un ‘‘Yassıada Belgeseli-Yaptırılmayan Savunmalar'' başlıklı kitabında yer alan belgelere göre merhum Adnan Menderes'e hiç şans tanınmamış...

25 Kasım 1960 cuma günü başlayan ‘‘Örtülü Ödenek'' (eski adıyla Tahsitat-ı Mesture) davasında Adnan Menderes 10 yıllık iktidarı döneminde 25 milyon lirayı kişisel harcamaları için kullanmakla suçlandı.

Menderes'in Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur tarafından hesabı tutulan harcamalarda ‘‘süpürge'' ve ‘‘cımbız'' gibi kalemlere rastlandığı iddianamede yer aldı.

Hatta davanın bilirkişisi Cafer Tayyar Sadıklar, Başbakanlık Konutu için örtülü ödenekten yapılan harcamaların yasadışı olduğu görüşünü aktardı ve mahkeme başkanı Menderes'i adeta azarladı:

- Bak sen kahvaltılarını hep örtülü ödenekten yapıyormuşsun...

* * *

Devlet yine aynı devlet... Ama Tansu Çiller başbakanlıkta ettiği kahvaltının hesabını verebilecek namus ve haysiyette lider mi?

Yani Tansu Çiller sözünü ettiği geleneğe layık mı?

Turfanda demokratlar bir daha düşünsün...