Türbanda pilot dava

GEÇEN yıl 29 Ekim, geçen yıl Çankaya, geçen yıl Çankaya'da Cumhuriyet daveti. Türbanlı hanımlar da var davette!.. Bir ayrım yok!..

Kısa süre önce Çankaya. Kısa süre önce Çankaya'da şehit ailelerini kabul ediyor Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. Bu kabülde türbanlı hanımlar da yer alıyor!.. Bir ayrım yok!..

Türban konusunda, Cumhurbaşkanı Sezer dahil, herkesin kafası karışık. Sezer'deki karışıklık, bu iki örnekteki çelişkide kendini gösteriyor. Ancak, ortaya bir soru çıkıyor: Geçen yıl davette herhangi bir ayrım yapmayan, yani normal bir tutum sergileyen Sezer, bu yıl ne oluyor da, siyasal bir ayrıma gitme gereğini duyuyor?..

Kaldı ki, ayrımın kendi içinde garip bir uzantısı var: Sezer, tüm CHP milletvekillerine normal davetiye göndererek, CHP'lilerin eşi türban takmaz diye, adı konmamış bir kuraldan hareket ediyor. Türbanı mutlaka AKP'liler takar, diye bir önyargıdan yola çıkıyor.

Oysa, Cumhurbaşkanları önyargıyla, siyasal ayrımcılıkla davranma hakkına sahip değil!..

Sezer, türban kamuya açık alanlarda yasaktır, yönündeki Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarını temel alıyor.

ALMANYA VE FRANSA

Türkiye'de türban simge!.. İtirazlar buradan kaynaklanıyor. Ancak, Sezer'in yanlış yaptığını savunanlar, mutlaka AKP'liler ya da yandaşları değil. AKP ile hiç ilgisi olmayan çevreler de, Sezer'i kınıyor.

Kafalar karışık!.. Avrupa'da da öyle!.. Örneğin, Fransa ve Almanya son aylarda yoğun biçimde türbanı tartışıyor. Fransız ve Alman Anayasa Mahkemeleri türban yasağına karşı çıkıyor. Ne var ki, arkasından hükümetler ya da eyaletler türbanı yasaklayan yasalar çıkarmaya başlıyor. Çünkü, her iki ülkenin Anayasa Mahkemesi, madem türban yasağı yok, o zaman isteyen türban taşıyabilir kararını veriyor.

Yani, hem Almanya, hem Fransa kamusal alanda türban yasağına doğru adım atıyor. Her iki ülke de, sorunu hukuk çerçevesinde çözmeye çalışıyor.

Oysa, Türkiye'de türban siyasal bir olay.

AİHM'DE TEK KARAR

Türban Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında da var.

İsviçre'de yaşayan bir öğretmen (Türk değil), okula türbanla gidiyor. Okul idaresi buna izin vermeyince, bayan öğretmen AİHM'ye başvuruyor. AİHM verdiği kararda okul idaresini haklı buluyor. Gerekçesi şöyle:

‘‘Öğretmen türban takarak okula gelmekle, kamu alanındaki tarafsızlığı bozmaktadır. Küçük çocukları dinsel etkilerden ve simgelerden korumak gerekir. Ayrıca, bu tutum kadın-erkek eşitliğine aykırıdır.’’

Öğretmen okula artık türbanla gelemiyor!..

TÜRKİYE'DEN 90 DAVA

Türkiye'den ise AİHM'ye yaklaşık 90 başvuru var. Dava sahipleri arasında, bir ara, davayı geri çekiyor, haberleri çıkan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrinüsa Gül de bulunuyor. Hayır, Gül'ün eşi davayı geri çekmiş değil!..

AİHM'de artık karar aşamasına gelmiş pilot bir dava var. Bursa'da okuyan türbanlı bir kız öğrenci, İstanbul Üniveristesi'ne geliyor. Bursa'da sorun yok, ama İstanbul'da türbana izin verilmiyor. Kız da, AİHM'ye başvuruyor. İşte, bu davada taraflar dinleniyor, itirazlar ele alınıyor, duruşmalar tamamlanıyor, sıra şimdi kararda.

AİHM'nin vereceği karar, örnek ve temel olmak üzere, Türkiye'deki türban sorununa hukuki bir çözüm getirecek nitelikte. Siyasal değil. Ancak, hukuki bir kararın, siyaseti bağlayacağı ortada. AİHM'nin kararını bir ay içinde vermesi bekleniyor.

Sezer, keşke geçen yılki gibi, bir ayrıma gitmeden AİHM kararını beklemiş olsaydı!.. Siyasal ayrımcılık, bir Cumhurbaşkanına yakışmıyor!..
Yazarın Tüm Yazıları