Türban ve başı örtmek

SANKİ Türkiye’de bir görünmez el, baş örtmenin sadece bir yolu/modası olan ve Arapların İslam dünyasına hediye ettiği türbanı inatla baş örtmek ile eşit tutmaya çalışıyor.

Büyükannelerimizin dünyasında da baş örtülürdü; ama kimse türbanı bilmezdi.

* * *

Önce aşağıdaki ayetlere göz atalım:

Ahzab Suresi, 33/59. ayet: Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini (cilbab=kara çarşaf) üzerlerine alsınlar...

Nur Suresi, 24/30. ayet: Mümin erkeklere söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Irzlarını/bellerini korusunlar...

Nur Suresi, 24/31. ayet: Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Irzlarını/eteklerini korusunlar. Süslerini/ziynetlerini, görünen kısımlar müstesna açmasınlar. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler...

Nur Suresi, 24/60. ayet: Artık nikáh arzuları kalmamış, hayız ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek için ortalıkta dolaşmamaları şartıyla örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır.

* * *

Kuran’da yer alan bu ayetlerin ‘emir’ olup olmadığını tartışanlar var; ancak yüzyıllardır Müslümanların büyük bir çoğunluğunun bu ayetleri emir kabul edip buna göre hareket etmiş olduklarını kimse reddedemez.

Kuran’a dayanarak ‘başörtüsünü’ emir olmaktan çıkarmak tarihe, sosyolojiye, genel anlayışa ve vicdana ters, beyhude bir gayrettir.

* * *

Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) en son 29.06.2004 günü türban nedeniyle okulundan atılan bir hanımefendinin itirazını ‘türbanı’ hedefleyerek reddeden kararında şöyle demektedir:

‘Bireyin inanç veya dinini belli eden/gösteren (manifest) tavırları toplumun diğer bireyleri tarafından kendi din anlayışları veya kişisel hak ve özgürlükleri için bir kısıtlama teşebbüsü olarak algılanabilir.

O halde devlet; dinini veya inancını belli eden/gösteren (türban) tavırlara kısıtlama getirebilir.’

* * *

AİHM, kararının hemen her gerekçesinde ‘başkalarının tehdit algılaması’ kavramına başvuruyor:

‘... Çeşitli dinlerin bir arada yaşadığı demokratik toplumlarda; bir kişinin din veya inancını belli etmesi/göstermesi, diğer grupların çıkarlarının uyum içinde ifade edilebilmesi açısından ve herkesin inancına saygı duyulmasını garanti etmek amacıyla kısıtlanabilir...’

* * *

1) AİHM henüz üst mahkeme kararını almadı; bunu beklemeden bu konuda şimdi bir şey yapmaya kalkışmak zaman açısından yanlış!

2) Türkiye’nin baş örtme şekli için türban dışında başka bir yöntem (moda) geliştirmesinin artık zamanı geldi, hatta geçiyor bile.
Yazarın Tüm Yazıları