Türban kısırdöngüsü

HİÇBİR modern toplum elde ettiği kazanımlarını yitirmeyi kabul edemez. Etmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti 80 yılda büyük özverilerle gerçekleştirdiği ve yaşama geçirdiği devrimlerinden vazgeçemez. ‘‘Arap-bedevi’’ kültürünü, onun şekillendirdiği yaşamı üzerinden silkip atan, ümmetten millete geçen bir toplum olarak geriye götürülme isteklerine elbetteki karşı koymalıdır.Türk insanı olmanın yükümlülüğüdür bu...Türban olayı, modern Türk toplumunu geriye götürmenin ilk adımıdır.Türban bir simgedir ve siyasi İslam'ın başlangıç noktasını oluşturur. Üniversitelerde kazanılacak türban yasağının kaldırılması toplumu geriye götürmek için açılacak kapının kilididir. Türkiye gerçeğini bilen herkes bunun farkındadır. O nedenle siyasi İslamcılar bunu demokratik haklar olarak ambalajlamaktadırlar. Avrupa başta kendisi için bir sorun oluşturmadığı ve işine geldiği için bu yutturmacaya sıcak bakmış, ancak aynı istekler kendi toplumunda da filizlenmeye başlayınca hemen karşı tavrını almıştır. İnsan hakları açısından baktığı türban olayı konusunda gerekli önlemleri almış, din adına örtünen kadınların kamu alanlarına girmelerini engellemiştir.Bununla da kalmamış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de kararları onaylamıştır. Avrupa, oklar kendisine yöneldiği zaman olayı demokrasi açısından görmeyi filan unutmuştur.* * *Tayyip Bey Avrupa ülkelerine yaptığı gezilere eşi hanımefendiyi götürebilir ama oralarda verilecek resmi davetlere yalnız gitmek zorunda kalır.Çünkü oralarda da Cumhurbaşkanı Sezer'in yorumu geçerlidir.Yaşadığımız günlerde türban konusunda ilginç tartışmalar yapıyoruz. Bu çağda, modern Türk toplumunun kazanımlarından birini yok etmek için irticanın verdiği savaşım karşısında bazı aydınların çizgilerinin kırıldığına da tanık oluyoruz. Son derece sığ yaklaşımla cumhuriyetin, modern Türk toplumunun kazanımlarına yönelik bir ihaneti izliyoruz. İşin garibi bu aydınlar irticacılarla aynı çizgide buluşmayı demokratlığın gereği sanıyorlar. Avrupa ile bütünleşmek istediklerini söyleyen irticacıların 8-9 yaşındaki kız çocuklarını dayatmayla tesettüre sokmaları bile onların aymazlıklarını gidermiyor. Son günlerde gazete sayfalarına taşınan futbolcu Fatih ile kız arkadaşı Ece Özbek olayı bu açıdan gerçekten dramatiktir.Türban olayını masum bir inanç ve hak sorunu olarak görenlerin bu konuda ciddi olarak düşünmeleri gerekir. * * *Şunu kesin olarak kabul etmek zorundayız ki, çağdaş, modern bir toplum kadınlarının örtünmelerini değil, uygar giysilerle yaşamalarını amaçlamalıdır.Modern ve çağdaş toplum olmanın, uygar dünya ile bütünleşmenin ve yeni dünya değerlerini paylaşmanın koşulu budur. Bir ülkenin başbakanı, dışişleri bakanı eşleri tesettürlü ise toplumlarının imajına olumlu katkıda bulunamazlar. Onların verdikleri fotoğraf, Batı'da yerleşmiş olan ve bir türlü silemediğimiz, iki adım önden yürüyen, sakallı, sarıklı, cübbeli erkek ile arkasından gelen kara çarşaflı 4 kadın imajını güçlendirir. Oysa Türkiye bu değildir.Türkiye modern bir toplumdur. Hedefi de modern toplumlar arasında yer almak, onların bir parçası olmaktır. Kadınını örterek, onu evine kapatarak bu dünyada yer alması olanaksızdır.
Yazarın Tüm Yazıları