Türban karşıtlarının haklılığı ve haksızlığı

TÜRBANA karşı çıkan çevrelerin, son dönemlerde geliştirdikleri şu meşhur "Hain türban / Cici başörtüsü" ayrımının, meselenin özü açısından pek bir anlamı yok.

Çünkü...

Bütün türbanlı kadınlar, bir anda "toplu iğneli bağlama biçimi"nden vazgeçip, "çenenin altından bağlama biçimi"ne yönelseler...

Sorun yine bitmeyecek.

Yine milletvekili olamayacaklar, yine mekteplere alınmayacaklar, yine kamusal alan kendilerine dar edilecek.

Çünkü...

Asıl rahatsızlık şu soruda gizlidir:

"Modernleşen, aydınlanan, eğitim gören biri, nasıl olur da hálá başını örtmekte ısrar eder?"

Kafalar buna takılmaktadır.

Bu mesele edilmektedir.

Denilmek istenen şöyle bir şeydir:

"Babaannelerimiz başlarını öylesine örterlerdi. Geleneksel olarak... Ancak eğitimden geçmiş genç kızların başlarını örtmeleri de neyin nesi? Madem modern hayata katılıyorsunuz, o halde modern hayatın gereklerini yerine getirin."

* * *

Bence bu tür bir yaklaşım doğru değil.

İnsanların modern hayata nasıl katılacağına kimsenin karışmaya hakkı yoktur.

Bir genç kız...

"Ben hem inancım gereği başımı örterim, hem de modern hayata katılırım" diyebilir.

Ayrıca...

"Aydınlanmış insan dinden uzaklaşır" diye düşünerek, pozitivist takılmanın da hiç gereği yok.

Aydınlanmış insanın dinden uzaklaşması gerektiğine iman etmek...

Ya da...

Aydınlanmış insanın en azından dini esnek şekilde algılaması gerektiğine duyulan bu kesin inanç, bir tür fanatizmden başka bir şey değildir.

Bu pozitif bağnazlıktan vazgeçmek gerekir.

* * *

Peki türban karşıtlarının haklı oldukları bir taraf yok mu?

Olmaz mı?

Tabii ki var...

Bakıyorlar "dindar" denilen kesime.

Son zamanlarda ve giderek artan biçimde...

Bu kesimin ayak uydurmadığı hiçbir alan kalmamış.

Tamam...

"Modern hayata da katılırım, dinimi de yaşarım" diye bir formüle itirazımız olamaz.

Ancak...

Türban karşıtı cephe de haklı olarak şunu düşünüyor:

Bu nasıl bir dini inançtır ki modern hayatın tüm gereklerine cevaz var. Esneme var. Yorum var. Var oğlu var!

Ancak bir tek saçı göstermeye cevaz yok.

Hacı amca faizini alıyor. Türbanlı kızımız cipine biniyor. Türbanlı kadınımız, evinde çalışan başörtülü hizmetçiye bir burjuva kadını gibi muamele çekiyor. Varoşlardaki aç yatarken tok uyumak serbest.

Hepsinde esneklik en üst seviyede!

Ancak...

İş bir tek "saç gösterme" meselesine gelince...

"Katı prensip" ortaya çıkıyor.

İşte "türban karşıtı cephe"nin anlayamadığı budur.

Ki doğrusunu söylemek gerekirse...

Ben de bu durumdan pek bir şey anlamamaktayım.a
Yazarın Tüm Yazıları