Tunceli'ye tenis köprüsü

Güncelleme Tarihi:

Tunceliye tenis köprüsü
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 1997 00:00

Haberin Devamı

‘‘Terör kenti’’nde yavaş yavaş kendini kabul ettiren tenis sporuna destek yağıyor

Tunceli Elazığ kara yolu üzerinde ilerliyoruz. Belirli aralıklarla kontrol noktalarına giriyoruz, kimliklerimiz tespit ediliyor. Henüz saat öğleden sonra ikibuçuk ama şoförümüz tedirgin. Elmalı denilen bölgeyi geçtikten sonra bir ‘‘Oh’’ çekiyor: ‘‘İşte burada teröristler sürekli yolu kapatır, adam kaçırır’’ diyor. Tunceli'ye girişte bizi silah sesleri karşılıyor. Güvenlik güçleri taciz ateşinde bulunuyorlarmış. Tedirgin halimiz Tunceli'nin hemen girişinde bulunan tenis kortundaki çocuklarla buluşunca bitiveriyor. 14 güzel yüzlü, gözlerinin içi parlayan çocuk heyecanla bize doğru koşuyor, daha önce hiç görmedikleri tenis hocalarına sarılıyorlar...

Hürriyet Slazenger işbirliği

Biliyorsunuz, Tunceli'de tenis serüveni bu yılın başında başladı... Tunceli Gençlik Spor İl Müdür Vekili Turgut Ölgün ve tenis sporuna gönül vermiş Jandarma Astsubay Bahattin Sayın, spor tesislerinin bulunduğu bölgede bir yer tespit ederek kort yapımına başladılar. Tamamen kişisel çabalarıyla ve zaman zaman devlet kuruluşlarından az da olsa yardım alarak, ellerinde kazma kürek, sahayı hazırladılar. Kortu yaparken bilimsel yayınlardan yararlandılar, uluslararası standartlara uymaya çalıştılar ve başardılar da... Kort yapımı bittikten sonra sıra öğrenci bulmaya geldi. Bunu da son derece enteresan bir yöntem kullanarak, piknik yerlerinde, sokak aralarında oynayan çocuklar arasından seçim yaparak gerçekleştirdiler. Tüpçünün kızı, kırtasiyecinin oğlu derken 15 çocuktan bir ekip oluşturmayı başardılar. Haberin duyulmasıyla birlikte şehir basının ilgi odağı haline geldi. Önce kişisel bazda yardımlar başladı. Kullanılmış top, raket gibi malzeme gönderildi. Daha sonra Slazenger firması girdi devreye; ünlü tenis hocası ve Bayanlar Milli Takım Kaptanı Engin Kratzer ile birlikte yardım kararı aldılar. TED de (Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü) bazı öğrencilere burs vereceğini açıkladı. Hürriyet'in de sponsor olarak katıldığı bu girişim sonucu, bölgede tenisin gelişimine katkıda bulunacak bir yardım ve eğitim programı hazırlandı. Daha çok terör olayları ve orman yangınlarıyla adını duyuran Tunceli'ye bir ‘‘tenis köprüsü’’ kuruldu.

Engin Kratzer ve Tunceli valisi Atıl Üzergün, Slazenger firmasının gönderdiği 20 raket, iki koli top, 24 çift ayakkabı ve 20 eşofmanı dağıtmaya başladığında çocuklar yerlerinde duramıyorlardı. Bu malzeme onları gerçek bir eğitim atmosferine sokmuştu. Bütün bir yaz tenis öğrenmişler, bilgilerini yeteneklerini gösterebilecek düzeye getirmişlerdi. Hocalarını can kulağıyla dinliyor ve onun gösterdiği her hareketi kusursuz yerine getiriyorlardı. Belki çok değil bir sene sonra turnuvalara katılmaya başlayacaklar ve içlerinden bazıları değil Türkiye, dünya çapında olacaktı!

Kendi elleriyle yaptılar

Tunceli Gençlik Spor İl Müdür Vekili Turgut Ölgün, kentteki tenis serüvenine nasıl katıldığını anlatmaya, ‘‘Benim aklıma Bahattin Sayın girdi’’ diyerek başlıyor. Sayın, uzun süre tenisin yöre insanının fizik yapısına çok uygun olduğunu, bir kort hazırlamanın çok para gerektirmediğini anlatmış ona. Bu arada tenis oynamayı da öğretmiş. Bu yılın başında karar verdiklerini ve hemen kolları sıvadıklarını anlatıyor. ‘‘Çeşitli devlet kuruluşlarıyla bağlantıya geçtik ve sürekli rahatsız etmeye başladık. Baraj inşaatından çıkan kum, taş gibi malzemeyi ihtiyacımız olduğu kadar onlardan aldık. Karayollarından asfalt malzemesi istedik, verdiler. Ancak bunu korta yaymak için aracımız yoktu. Elde tırmık kürek hocamızla

birlikte günlerce çalışarak malzemeyi hazırladık ve zemini oluşturduk. Biz bu çalışmayı yaparken valilikten belediyeye kadar hiç kimsenin bundan haberi yoktu. Sonunda valiye durumu açtık ve onun himayesine girdik. Bu himaye bize kort boyası sağladı.’’

Okullarında da başarılılar

Çalışmalarının duyulmasından sonra Tenis Federasyonu da onlarla ilgilenmeye başlamış. Ve bir gün İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Salih Yıldırım çıkagelmiş. Elinde kullanılmış raketler ve ayakkabılar varmış. ‘‘Bu malzemeyi kullanamadık ama bakan gelecek diye bize 620 milyon lira verdiler ve biz bununla soyunma odalarımızı ve kortun çevre düzenlemesini yaptık’’ diye devam ediyor Ölgün. Terör kenti olarak anılmaktan bıktıklarını, kentin büyüdüğünü ve insanlara güven geldiğini, bunun sporlarına da yansıdığını ekliyor. ‘‘Artık bizi sporumuzla tanımanın zamanı geldi. Çok değil önümüzdeki yıl kortlarda adımızdan söz ettireceğiz.’’

Jandarma Astsubay Bahattin Sayın ise çocukların her şeyiyle ilgilendiğini, herhangi birini dalgın ya da hırçın gördüğünde hemen ailesine telefon ederek nedenini öğrenmeye çalıştığını anlatıyor. ‘‘Çocuklarımız okullarında da başarılı olmaya başladı. Bu sporu seviyorlar ve onların içinden çok iyi tenisçiler çıkarabileceğime inanıyorum. Bugüne kadar onlarla benim mesai saatlerim dışında birlikte olabiliyordum. Bu da bizim eğtim programımızı bozuyordu. Komutanlarım benim çabamı görüp takdir ettiler ve haftada iki gün düzenli olarak ders vermemi sağladılar’’ diyor.

TENİS GÖNÜLLÜLERİ Tunceli Gençlik Spor İl Müdür Vekili Turgut Ölgün (Solda) ve tenise gönül vermiş Jandarma Astsubay Bahattin Sayın (Sağda), ünlü tenis hocası ve Bayanlar Milli Takım Kaptanı Engin Kratzer'le birlikte görülüyor. Slazenger ve Hürriyet'in işbirliğiyle Tunceli'ye kurulan ‘‘Tenis Köprüsü’’ projesi çerçevesinde, Engin Kratzer Tuncelili çocuklara ilk dersini verdi.

GELECEK UMUDU DAHA FAZLA Onlar zamanlarını artık sadece Tunceli sokaklarında oynayarak geçirmiyorlar. Tenise meraklı Jandarma Astsubay Bahattin Sayın sayesinde tenis sporu yapabiliyorlar. Üstelik Bahattin Sayın, ‘‘Ben Bursalıyım. Emekli olmama çok az bir zaman kaldı. Eğer burada bir öğretmenlik kadrosu açılırsa emekli olur olmaz Tunceli'ye yerleşmeyi ve ölünceye kadar burada sporcu yetiştirmeyi düşünüyorum’’ diyor. Yani çok şanslılar...

‘Sayın Bakanım sizden ricamız var’

Tenis Hocası ve Bayanlar Milli Takım Kaptanı Engin Kratzer anlatıyor: ‘‘Aman gitme orada terör var, Tunceli'de akşam dışarı çıkamazsın gibi lafları çok duyduk. Gittik yerinde gördük. Şehrin içinde terör merör yok; Örneğin bir bayan öğretmen akşam saatlerinde yalnız başına rahatlıkla sokakta telefon edebiliyor. Tunceli'nin girişinin 500 metre kadar ilerisinde Spor İl Müdürlüğü'ne bağlı tesisler bulunuyor. Stadyum, çok maksatlı spor salonu ve diğer üniteler. Bir de tenis kortu var, tenis kortunun yapımında İl Müdürü Turgut Bey ve Astsubay Bahattin Bey'in büyük emekleri geçmiş. Yalnız bu tenis kortunun bir özelliği var. Göstermelik değil neredeyse her gün gönlünü tamamen tenise vermiş bu Astsubayın denetiminde tenis oynanıyor. Çocukların çoğu kız. Erkek çocukları şimdilik kendilerini futbol ve karate gibi sporlarla ilgileniyorlar. 15 kişilik tenis grubunda altıdan 14 yaşa kadar spor yapmaya aç çocuklar var. Biri Tunceli Aygaz Bayi'nin çocuğu diğeri kırtasiyecinin çocuğu, büfecinin çocuğu, İl Spor Müdürlüğü'nde memur olan bayanın çocuğu derken, grup

büyümüş. 3 Temmuz'dan beri yapılan çalışmalarda çok güzel temel eğitim sağlanmış. Ben, üç gün boyunca çocuklara ve hocalarına tenis kortunda bir kurs verdim. Sezonluk program yaptık. Program yaparken hep şunu düşündüm. Amacımız nedir? Şampiyon mu yetiştirmek? Kısa vadede bu böyle kolay değil. Çocuklar daha genel spor disiplinini bilmiyorlar. Sordum; ‘‘Tunceli'de hangi spor yapılır?’’ Herkes tek ağızdan öncelikle kros yapılır. Çok iyi koşucularımız var. Koşmak sporun temeli sayılır. Koşucu var ise birçok dalda sporcu da çıkar. Peki ne yapmak lazım? Çok basit, Tunceli'de spora destek vermeli, gençleri günlük sorunlardan uzak tutmalı, gençlere gelecek vaadedebilecek yeni imkanlar sağlanmalı. Fakat bu sadece para ile olacak bir konu değil. Eğitim verilmesi gerekiyor. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Yücel Seçkiner, sizden ricamız federasyonlar ve büyük kulüplerle işbirliği yapıp değişik branşlardaki üst düzey antrenörler veya eğitmenlere Tunceli'de üç dört günlük kurslar yaptırın. Hem o güzel ili görsünler hem de gelecek kuşağı spora teşvik etsinler. Tunceli Valisi Atıl Üzergün, şeref verip Slazenger'in yolladığı ayakkabıları tenis kortunda dağıttıktan sonra gördüğüm şu sahneyi anlatmak istiyorum. Kız çocuklarından bir tanesi önce kutuyu açtı. Sonra ayakkabının üstündeki koruyucu kağıdı aldı. Ve birden yeni ayakkabı gözleri önünde duruyordu. sevinç ve şaşkınlığından ağzını açarak elleri ile ayakkabıyı okşamaya başladı...’

SEVİNÇTEN UÇTULAR

Engin Kratzer ve Tunceli Valisi Atıl Üzergün, Slazenger firmasının gönderdiği 20 raket, iki koli top, 24 çift ayakkabı ve 20 eşofmanı dağıtmaya başladığında çocuklar sevinçten havalara uçtular. Artık gerçek bir eğitim alacaklardı. Belki çok değil bir sene sonra turnuvalara katılmaya başlayacaklar ve içlerinden bazıları değil Türkiye, dünya çapında olacaktı! Bölge insanına has vücut özellikleri, çevik yapıları, zeka dolu bakışları ile onlar Tunceli'nin bugünkü değil, olması gereken yüzüydüler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!