Tuğrul Şavkay: İşgücünü planlamak

Tuğrul ŞAVKAY
Haberin Devamı

Belediye işçilerinin grevi Bakanlar Kurulu kararıyla iki ay ertelenince konu gündemden düştü.

Bence istenen de buydu.

Bu tür ertelemelerde kamu sağlığı, hatta daha genel anlamda kamu yararının çok ön planda olduğunu hiç mi hiç sanmıyorum.

Hükümet sadece herkesin gözü önünde süren ve pis kokular çıkartan pazarlıkların kapalı kapılar ardında sürdürülmesini sağlamak istiyor diye düşünmekteyim.

Büyük bir olasılıkla, iki ay içinde sendikalarla belediyeler arasındaki pazarlık sessiz sedasız sürdürülecek. Hasan’ın böreğinden yağlı bir parça ikramıyla da bu defter kapatılacak.

Paranın cebinden çıktığının farkında olmayan gariban vatandaş kandırılmış olacak.

Atı alan Üsküdar’ı geçecek.

Bir hatırlatma

Yine de vatandaşın koyun olmadığını yetkililer de hatırlasın diye bir okuyucu mektubundan alıntılar yapacağım.

Erhan Karabekir şahsen tanıdığım bir okurum. Uzun yıllar üst düzey yöneticilik yapmış ve insan kaynaklarını yönetmiş birisi. Bakın neler yazmış...

Verimi artırmak

'Tartışmaya açmış olduğunuz ve hayli tepki çeken belediyelerdeki istihdam fazlalığı konusunu daha genelleştirerek işlemeye devam etmenizi diliyorum.

Ben bir özel firmada uzun yıllar yöneticilik yaptım. Yıllardan beri iş dünyasında 're-engineering', bizim 'iş süreçlerini yeniden tasarlama' diyebileceğimiz akım bütün gücüyle sürüyor. Bundan gaye, işleri yapma yöntemlerini gözden geçirmek, sürekli iyileştirmek veya daha köklü olması için süreçleri yıkarak yeniden tanımlamak ve kurmak. Böylece insan gücü ve diğer ihtiyaçları buna göre yeniden tespit etmektir.'

İnsan kıyımı mı?

Sayın Karabekir mektubunda, 'Bu bir insan kıyımı değildir ama, işlerin daha az sayıda eleman tarafından, daha randımanlı, hızlı ve basit şekilde yapılmasını sağlar' diye konuya açıklık getiriyor.

Peki, açığa çıkanlar ne oluyor? Cevap, 'Açığa çıkacak insan gücü başka alanlara kaydırılır veya belli bir süre içinde azaltılabilir.'

Ardından da 'İş dünyası bu olayları sürekli yaşamaktadır. Ne yazık ki, resmi kuruluşlar bu konuda hiçbir şey yapmamaktadır' diye ekliyor:

Sorun randımansızlık

Erhan Karabekir’in, 'Bugün devletin en önemli sorunlarından biri randımansızlık ve çok aşırı istihdamdır' yargısına yürekten katılıyorum.

Tıpkı, 'Geçmiş ve mevcut siyasetçiler, devleti iş kapısı olarak görmüşler ve işsizlik sorununu bu şekilde en kolay yoldan çözmeye çalışmışlardır. Bugün çektiklerimizin en büyük sebebi bu politikadır. Ama popülist nedenlerden ötürü bu durum itiraf edilememektedir' yargısına katıldığım gibi.

* * *

Okurum, 'Siz konuya belediyelerden girdiniz. Bir de Ankara’ya gidip paydos saatlerinde KİT’lerden genel müdürlüklerden, bakanlıklardan çıkan insan sellerini izleyiniz. Üretici olmayanların merkezlerde nasıl toplandıklarını izleyiniz. İllerde de durum farklı değil' diyor.

* * *

Çalışan ve maaşını son kuruşuna kadar hak edenleri tenzih ediyorum.

Ama bir zamanlar 'bize plan değil, pilav lazım' deyip işleri arapsaçına dönüştürenlere güzel bir cevap olan bu mektubun altına insaf sahibi herkes imzasını atmaz mı?

Havaalanı

İstanbul havaalanında eski dış hatlar binası onarılıp elden geçirildikten sonra iç hatlara ayrıldı. Buna uzun zamandır ihtiyaç duyuluyordu. Hele yazın!

En azından kapılarda ve banko önlerinde uzun kuyruklar oluşmasının bir nedeni ortadan kalkmış oldu.

Ama bunun için terminal binasının büyümesi yetmez.

İçeride mutlaka yeteri sayıda banko bulunmalı. Bilet satış ofislerinde yeteri sayıda personel istihdam edilmeli.

Bir de kapılardaki bütün giriş kontrol noktaları işler halde tutulmalı.

Yoksa binayı büyütmekle işin hallolduğu sanılmasın. Nitekim eski binadaki sıkışıklığın nedenlerini bir hatırlayın. Yukarıda söylediklerime hak vereceksiniz.

Başka önerilerim de var ma, şimdilik bunlar olsun, yeter diyorum.

Yazarın Tüm Yazıları