Tufan Türenç: Zorlama, Demirel'in saygınlığını zedeler

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Birden patlak veren ve bir balon gibi söndü gibi görünen krizden sonra Ecevit'in Demirel'e neden bu kadar angaje olduğunu anlamaya olanak yok.

Başbakan, Demirel'in bir beş yıl daha görevde kalmasının Türkiye açısından çok önemli olduğuna içtenlikle inanabilir.

Bu görevi, bu kritik dönemde Demirel'den daha iyi yapacak bir kimsenin olamayacağı inancına da sahip olabilir.

Hatta Demirel'in yakalanan istikrarın devamında ve hükümetin uyumunda yaşamsal ağırlığı olduğunu kabul edebilir.

Ama yine de Ecevit'in, 1995'ten beri kader birliği ettiği ve büyük bir uyumla ülkeyi yönettikleri Yılmaz'la köprüleri atabilecek kadar ağır konuşmasını anlamak zor.

Başbakan'ın istikrar için ‘‘Demirel olmazsa olmaz’’ ısrarını hükümeti bozmayı göze alabilecek kadar ileri götürmesi ise akla başka sorular getiriyor.

Ecevit acaba kendisini siyaseten büyüten ve başbakanlığa taşıyan o kritik görevlendirmenin (azınlık hükümeti) diyetini mi ödemek istiyor?

Yoksa kendisine bu konuda karşı koyamayacağı bir telkin mi var?

Başbakan, Demirel'in seçilmemesinin Türkiye için yolun sonu olmadığını bilecek kadar deneyimli bir politikacıdır.

Ayrıca bu işi rejim bunalımına dönüştürecek zorlamaların sakıncalarını da çok iyi bilir.

Bu koşullarda yeniden seçilmenin Demirel'in saygınlığını zedeleyeceğini de...

Öyleyse bu mantık zorlayıcı ısrar niye?

* * *

Yılmaz'ın uyguladığı politikaya gelince...

ANAP Genel Başkanı'nın Demirel'in bir 5 yıl daha Çankaya'da kalmasını istemediği ortada.

Yılmaz başından beri Anayasa değişikliğinin olmayacağını, bunun görülmesinden sonra kendi adaylığını öne sürmeyi hesaplayarak hareket etti.

Ama bu planını ustaca götüremediği için olaylar bu noktaya geldi.

Yılmaz, liderler toplantısında sakladığı parti içi zorluklarını anlatır, anlaşmaya imza koymayabilirdi.

Doğru olan davranış buydu.

O zaman Ecevit dahil hiç kimse Yılmaz'a bir şey söyleme hakkını kendisinde bulamazdı.

Çünkü Yılmaz'ın partisinde Demirel'e karşı Özal döneminde yaşananların yarattığı bir husumet de var.

Ama Yılmaz bu husumeti hafifletmeye, arkadaşlarını ikna etmeye çalışacağına onların konuşmalarına, Demirel'e karşı çıkmalarına ses çıkarmadı.

Bu gelişmeler kamuoyunda, Yılmaz'ın attığı imza konusunda samimi olmadığı kanısını uyandırdı.

Kendisi için cumhurbaşkanlığını düşünmek kuşkusuz Yılmaz'ın da hakkıdır.

Ama ANAP Lideri'nin bu Meclis'ten seçilecek oyu almasının olanaksız olduğunu politika ile uğraşan herkes tahmin edebilir.

* * *

Türkiye'nin önünde çok kritik iki yıl var.

Bu süreyi çok dikkatli ve yanlış yapmadan kullanmak zorundayız.

Bu iki yılın iyi değerlendirilmesi durumunda Türkiye'nin yazgısı büyük ölçüde değişir.

Böyle bir dönemde Çankaya'da yetersiz bir adamın oturması Türkiye için bir intihardır.

Bu açıdan bakıldığında 7 yıl başarılı bir cumhurbaşkanlığı dönemi geçiren Demirel'in bir süre daha bu görevde kalması yararlı görülebilir.

Ama bunun için rejim bunalımı yaratacak kadar aşırı ısrar yanlıştır.

Demirel'e seçilme yolu açılırsa ne ala, ama açılmazsa dediğimiz gibi bu da dünyanın sonu değildir.

Demirel, Türkiye'ye hizmet edecek bin tane yol bulabilir.

Parlamenter sistem hiç zorlanmadan kendi içinden bir cumhurbaşkanı çıkarabilir.

Demirel'li veya Demirel'siz, Türkiye sorunu krize götürmeden aşma becerisini göstermelidir.

Yazarın Tüm Yazıları