Tufan Türenç: CHP'liler rahat etsin Öymen emanetçi olmaz

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Altan Öymen'i otuz yıldır tanırım. Çok kritik dönemlerde aynı gazetede yıllarca birlikte çalıştık.

CHP'lilerin gönülleri rahat olsun. Altan Öymen kimsenin güdümüne girmez.

Kimsenin emanetçisi olmaz.

Seçildikten sonra kürsüde teşekkür konuşması yaparken onu protesto eden, şunu bunu fırlatanlar çok kısa zamanda yaptıklarından utanacaklar.

Öymen sağduyu sahibi, soğukkanlı, olaylar karşısında doğru saptamalar yapan ve doğru kararlar alabilen bir insandır.

Ben Öymen'in partisini bu fırtınalı sulardan bir kazaya belaya uğratmadan sakin limanlara götüreceğine inanıyorum.

CHP'lilere düşen görev Öymen ve yeni seçilen parti meclisine yardımcı olmalarıdır.

Şimdi geçmişi doğru değerlendirip ileriye bakmak gerekir.

CHP ne yapmalıdır?

Partinin bir düşünce reformuna, yeni bir örgüt yapısına ve yeni bir stratejiye gereksinimi var.

* * *

CHP gerçekten de bütün siyasi partilerle kıyaslanmayacak kadar zengin bir birikime sahip.

Kurultay'dan bir iki gün önce Prof. Besim Üstünel ile konuşurken hoca ilginç bir noktaya dikkatimizi çekti.

‘‘Şimdi çok aday çıktı diye eleştiriyoruz ama hepsini tek tek al ve bak. Hangisi öteki partilerin liderlerinden kötü?

Tersine, birçoğuna göre eksikleri yok, fazlalıkları var. Ama nedense CHP olunca hiçbirimiz hiçbir şeyi beğenmiyoruz.

Herkes ama herkes CHP'den en mükemmeli istiyor.’’

Bu saptama gerçekten çok doğru. Türk seçmeni başka partilerin yaptığı hataların onda biri için bile CHP'ye hoşgörü göstermiyor.

Üstünel, bu saptamanın hemen arkasından şunu belirtmeden de edemiyor:

‘‘Ama kabul edelim ki son yıllarda akıl almaz, kabul edilemez hatalar yapıldı.

Bu da bir gerçek.’’

Yıllarını politikaya vermiş olan Besim Hoca'ya CHP'nin bu kaostan kurtulması için ne yapması gerektiğini sordum. Güldü, sonra da şöyle dedi:

‘‘Bunu sana bir anımı aktararak anlatmaya çalışayım.

SHP ile CHP birleşti. Kurultay, birleşme protokolüne göre parti meclisi için 65 SHP kökenli ile 65 CHP kökenliyi üye seçti.

İlk parti meclisi 130 üyeyle toplandı.

O sırada biliyorsun, Hikmet Çetin geçici genel başkan. Parti de DYP ile koalisyonu yürütüyor. Yani iktidar.

Toplantının bir tek gündemi var; iktidara devam mı edelim, yoksa çekilip muhalefete mi geçelim?

Yoğun bir tartışma başladı. Konuşmaya hiç niyetim yoktu ama baktım her kafadan bir ses çıkıyor. İşin özü unutuluyor. Söz istedim.

Kürsüye geldim, bakın, dedim. Eğer SHP gibi iktidar olacaksak hemen koalisyondan çekilelim. Eğer CHP gibi muhalefet yapacaksak muhalefete de geçmeyelim.

Bir alkış, bir alkış sorma. Sonra bir partinin muhalefet veya iktidardan çok kimliğini yitirmeden, kişiliğinden, ilkelerinden ve politikalarından ödün vermeden varlığını ortaya koyması gerektiğini anlattım.’’

CHP son yıllarda gerçekten de Hoca'nın son derece nazik bir üslupla vurguladığı gibi kimliğini, kişiliğini ve ilkelerini büyük ölçüde yitirdi.

Bu nedenle de halktan koptu.

Şimdi CHP'lilerin büyük bir savaş vermesi gerekiyor.

Ya birlik ve beraberlik içinde hareket edip partilerini ayağa kaldıracaklar.

Ya da eriyip gidecekler.

Unutmasınlar; Türkiye'nin CHP'ye şiddetle ihtiyacı var.



Yazarın Tüm Yazıları