Tufan Türenç: Bu kısırdöngüyü artık kırmalıyız

Tufan TÜRENÇ

Çekilen acıları hepimiz yüreğimizde duyuyoruz ve o insanların nasıl duygu fırtınaları içinde yaşadıklarını biliyoruz.

Ateşin düştüğü yeri nasıl yaktığını da anlıyoruz.

Ama yine de kontrolsüz tepki gösterilerinin soylu bir milletin insanlarına yakışmadığını söylemek istiyoruz.

Örneğin bazı ilkel kafalıların peşine takılıp sokaklarda dar ağaçları kurup maketler asmanın, onları yakmanın çok yanlış olduğuna inanıyoruz.

Bu tip tepki hareketlerinin adil yargılamaya gölge düşüreceğine, Türkiye'yi karalamak isteyenlerin eline koz vereceğine kuşku yoktur.

Anadolu insanının sabrı ve eşsiz olgunluğu içinde hukuk sürecinin tamamlanmasını beklemek gerekir.

Bu ülkenin bin yıldır birlikte yaşayan ve ‘‘et tırnak’’ haline gelen insanlarının yüreklerindeki sevgiyi bugüne kadar olduğu gibi bu zor günlerde de yitirmemelerini diliyoruz.

Biliyoruz çok acılar çekildi, dayanılmaz felaketler yaşandı.

Çilekeş insanlarımız Anadolu bilgelerinden miras kalan güzel hasletlerle bu eşsiz sabrı gösterebilirler.

Unutmayalım, kökeni ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan her insanın bu ülkeye sahip çıkması kutsal bir borçtur.

Ve yine unutmayalım, insanların doğup büyüdüğü topraklarda göğsünü gere gere, özgürlük içinde yaşamaları çok ama çok büyük bir nimettir.

* * *

Eksikler, yanlışlar, haksızlıklar, zorluklar olabilir.

Bütün bunlar birlik, beraberlik ve karşılıklı sevgi duyguları içinde birer birer çözülebilir.

Bu topraklarda yaşayan herkes Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşıdır.

Devlet vatandaşları arasında bir ayrım yapmaz. Ama vatandaşlarından da sadakat bekler.

Her şey bu ülkenin yüce çıkarlarına göre sonuçlandırılmalıdır.

Terörist Öcalan'ın idam edilip edilmemesi de bu açıdan değerlendirilecektir.

Milletvekillerinin karar verirken bu vicdani sorumluluğu taşıyacaklarından kimsenin kuşkusu olmasın.

Avrupa böylesine kritik ve zor bir karar öncesinde Türkiye'nin işini zorlaştıracak bir tutum içinde olmamaya özen göstermelidir.

‘‘Asamazsınız... Astırmayız... Asarsanız şunu yaparız, bunu yaparız...’’ yaklaşımı olayı hızlandırmaktan başka bir işe yaramaz.

Avrupa susup büyük bir milletin vereceği kararı saygıyla beklemelidir.

* * *

PKK'ya gelince...

Terör örgütü, liderlerinin duyduğu pişmanlığı iyi değerlendirmeli ve ona göre tarihi bir karar almalıdır.

Bu karar ‘‘silahlarını bırakmak ve dağdan inmek’’ olmalıdır.

Terörle bir yere varılamayacağı, büyük bir ülkenin dize getirilmesinin boş bir hayal olduğu bilinmelidir.

Apo dev aynalarla donatılmış koruma zırhı sona erdiği zaman Hanya'yı Konya'yı anlamıştır.

Kendisinin dünya konjonktürü içinde bir nokta bile olmadığı, paketlenip Türkiye'ye teslim edildiği zaman kafasına dank etmiştir.

Yaşamları hiçe sayılıp dağa salınmış gençler akıllarını kullanmalıdır.

Onlar da bu ülkenin çocuklarıdır. Onların da aileleri acılar içindedir.

Artık bu ülkenin insanları bazı Makyavelist politikacıları bir kenara itip ölme-öldürme kısırdöngüsünü kırmalıdır.

Barışın güzelliğini, erdemini yüreklerinde duyup yeni yüzyıla hep birlikte merhaba demelidir.