TSK'ya sızmışlar

ESKİ LİDERİNİZİ DE YAYINLAYIN

“İnternete sansür gelmiyor, özgürlük kısıtlanmıyor. Sadece ahlaksızlığa, şantaja karşı tedbir alınıyor. Neşter doktorun elinde hayat kurtarır, ama katilin elinde can alır. En fazla kaset saldırısına uğrayan, tehdit ve dizayn edilen CHP ve MHP’dir. Diğer partileri de alçakça tehditler karşısında koruma altına alıyoruz. CHP’de, MHP’de içten içe bu düzenlemeyi savunuyorlar. CHP Genel Başkanı ses sistemi kurdurmuş, yasak olan ses kayıtlarını dinletiyor. Bunlar hukuksuz kaydedilip dosyaya konulmuş, kamuoyuna sızdırılmış. Ortada bırakın hukuku çiğnemeyi, bırakın suç işlemeyi, çok açık ve net şekilde ihanet vardır. Madem kuralsızlık bu boyutlara ulaştı, CHP’ye çağrı yapıyorum. Eski genel başkanınız, grup başkanvekilinizle ilgili o görüntüleri de yayınlayın. Eğer cesaretiniz varsa bugün de patronunuzun ananaslı, tespihli, Ugandalı ses kayıtlarını yayınlayın. Açın o beddua görüntülerini, hocanız beddua etsin, siz de hep birlikte ‘Amin’ deyin.

SON ÇETE İLE MÜCADELE EDİYORUZ

Biz bunları 28 Şubat’taki manşetlerinden, ihanetlerinden de tanırız. ‘Beceremediniz artık bırakın’ manşetini bu millet unutmayacak. 28 Şubatçılarla yapılan o işbirlikçi tavrı bu millet unutmadı. Bu alçaklığın, ihanetin hesabı da bu hainlerden sorulur. 17 Aralık darbe girişimi tam anlamıyla çökmüş, geri tepmiştir. Şu anda paralel yapının başını çektiği ittifakın iki hedefi kaldı, biri 30 Mart seçimleri, diğeri de çözüm sürecidir. 11 yıl boyunca çetelerle mücadelemizde sağladığımız başarı oranında demokratik hamleler gerçekleştirdik. Şimdi artık son çete ile mücadele ediyoruz. Bu çete de tarihe karıştığında, bu paralel yapı da çöktüğünde inanın demokrasinin önünde hiçbir engel kalmayacak. İnanın İstanbul işgal edildiği dönemin mütareke basınında dahi bu derece bir hiyanet sergilenmemiştir. (TIR olayı) Bu operasyon, düpedüz bir casusluk operasyonudur. Buradaki ayrıntılar ortaya çıktığında o operasyonda kimlerin yer aldığı, kimlerin kimlere talimat verdiği ihbarda bulunduğu ortaya çıktığında milletim ihanetin derecesini daha net olarak görecek. Malum TSK’nın o nezih yapısı farklı ama oraya da bunlar bu sızmalarını yapmış durumda. İşte onun için dik duracağız.

PARALEL GÜÇLERİN OYUNCAĞI

Türkiye’nin hâkimlerine, savcılarına en ağır hakaretleri yapan CHP Genel Müdürü’ne soruyorum, daha 2 ay öncesine kadar hukuku, hakimleri, savcıları ayaklarının altına alıyordun, 17 Aralık’ta ne oldu, hukukun üstünlüğüne inanmaya başladın, 25 Aralık’ta hukukun üstünlüğüne inanmaya başladın? 17 Aralık paralel hukukunu kabul ediyorsun da şimdi, verilen kararları neden hazmedemiyorsun. Bunlar CHP’yi de MHP’yi de paralel güçlerin oyuncağı haline getirdiler. Her iki parti de tarihleri boyunca hiç böyle acınacak duruma düşmemişti.”

Başörtülü diye mi linç ediliyor

ERDOĞAN, Kabataş’ta başörtülü Zehra Develioğlu’nun saldırıya uğradığı iddiasına değinerek şunları söyledi: “Medya tarihinin en alçakça linç girişimi yapılıyor. Bahçelievler Belediye başkanımızın gelini Kabataş’ta linç girişimine maruz kalıyor. Bunu ifade vererek izah ediyor, yetmedi Adli Tıp raporuyla kendisinin ve bebeğin vücudundaki darp izlerini belgeliyor. Hazirandaki yetmezmiş gibi 8 ay sonra medya yeniden linç girişimine başlıyor. Malum gazeteler, televizyonlar aynı yerden emir ve talimat alarak, genç bir kadın üzerinden linç kampanyası başlatıyor. Sizin insanlığınız öldü mü be? Sizin vicdanınız bu kadar mı karardı? Çocuklarınızın eşinizin yüzüne nasıl bakabiliyorsunuz be? Sizin çocuklarınızın başına gelseydi böyle mi davranırdınız? Bundan sonra her tecavüze uğrayan kadın, bunları ikna etmek için elinde görüntü kaydıyla mı dolaşacak? Kocasından şiddet gören kadın elinde kayıtla mı gelecek? Sokakta kurşunlanarak öldürülen kadın cesedinin yanında görüntü kaydı mı kalacak? Eğer o kadın başörtülü olmasaydı bu linç olur muydu? Başörtüsü düşmanlığını sürdürüyorlar. Bunu yapanların ilkeleri yok. Gerektiğinde Hazreti Peygamber’i kamyona bindiriyorlar. Ama ben diğerlerine sormak istiyorum. Siz bunların arkasına niye takıldınız? Cevabı çok basit. Gezicilerle, paralel örgütün patronu bir. Bunlar zaten ezelden kardeştirler.”

Balık tutuyorsanız sebebi biziz

ERDOĞAN, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül’e şunları söyledi: “Birileri balık tutuyor köprü üzerinde. Ben belediye başkanı olduğum zaman bırakın oradan balık tutmayı, kara parçalarından geçilmiyordu. Şimdi balık tutuyorsanız onun sebebi biziz biz. CHP’den İstanbul’u aldığımız zaman kokudan geçilmiyordu. Haliç’te mikro biyolojik noktada temizlik diye bir şey yoktu. Tamamen Haliç tükenmişti. Sizin çevrecilikle ne alakanız var ya?”