Tropik bölgelere gidenlere Dengue hatırlatması!

Güncelleme Tarihi:

Tropik bölgelere gidenlere Dengue hatırlatması
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2005 00:00

Adını çoğunuzun ilk kez duyduğu ancak özellikle Afrika’da 100’den fazla ülkede, Amerika kıtası, Doğu Akdeniz, Güneydoğu Asya ve Batı Pasifik’te sık görülen bir hastalıktan söz etmek istiyoruz bu hafta: Dengue Hemorajik Ateşi.Yolunuz, Güneydoğu Asya ve Batı Pasifik’e düşerse dikkat! En ciddi etkilenen coğrafyalar buraları. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl 50 milyon kişi bu hastalığa yakalanıyor. Bulaşması kolay. Çünkü sivrisinekler hastalık yapan virüsleri taşıyor. Yeni bölgelere yayılan ve salgınlar yapan hastalıkla ilgili Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nden aldığımız bilgileri aktarıyoruz.Dengue hastalığı, dünyada tropikal ve subtropikal bölgelerde, genellikle de kentlerde ve kentlere yakın bölgelerde görülüyor. İlk kez 1950 yılında Filipinler ve Tayland’da görülen hastalık, ölümlere yol açmıştı. Hastalığa birbirine yakın dört farklı virüs yol açıyor. Hastaların hastanelerde tedavi edilmeleri gerekebilir. Bağışıklık sistemi daha zayıf olan çocuklarda ölümlere yol açabilir. Hastalıktan dört ayrı virüs sorumlu, demiştik. Bunlardan birinin etkisiyle hastalık geçirip, iyileşildiğinde o tipe karşı ömür boyu bağışıklık gelişiyor. Ama diğerlerine bulaşma riski sürüyor. Diğer tiplere karşı da kısmi ve geçici bir koruma sağlıyor. Buna ikincil bir enfeksiyon eklenirse, hastalık daha ciddi risklere neden oluyor. Dengue virüsü insanlara enfekte dişi Aedes sivrisineklerinin ısırıklarıyla bulaşıyor. Sivrisinekler genellikle virüsü enfekte insandan alıp, diğerine ısırıklarıyla bulaştırıyor. Birkaç çalışma, enfekte olan bazı maymunların virüsü enfekte olmayan sivrisineklere geçirdiklerini göstermiş. Virüs insan kanında iki günden yedi güne kadar devrini tamamlıyor. Bu süre içinde ateş yükseliyor. Hastalık gribe benziyor. Bebekleri, küçük çocukları ve yetişkinleri etkiliyor. Hastalığın etkisi yaşa göre değişiyor. Bebekler ve küçük çocuklarda ateş ve döküntüyle seyrediyor. Büyük çocuklar ve erişkinlerde hafif ya da yüksek ateş, şiddetli baş, göz, kas ve eklem ağrıları, döküntü görülüyor. Ani başlıyor ve güçsüz bırakıyor.Yüksek ateşle birlikte özellikle karaciğer büyümesi olursa ciddi vakalarda hastanın şoka girme riski var. Yüksek ateşle birlikte yüz kızarıklığı da görülüyor.Ateş genellikle 2-7 gün arasında devam ediyor, 40-41’e kadar yükselebiliyor. Ilımlı vakalarda, bütün belirti ve semptomlar ateş düştükten sonra azalıyor. Şiddetli vakalarda ise ateşten birkaç gün sonra hastaların durumu aniden bozulabiliyor. Dolaşım bozukluğu görülebiliyor, hasta şoka girebiliyor ve hatta 12-24 saat içinde kaybedilebiliyor. Bu karamsar tablonun yanında kaybedilen sıvıların yerine konmasıyla hasta iyileşebiliyor. Maalesef hastalıktan koruyacak aşı henüz yok. Geliştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Hastalıktan korunmanın en iyi yolu sivrisineklerle savaş. Bu da gideceğiniz bölgelerdeki yönetimlerin işi. Seyahat etmeden önce gideceğiniz bölgede bulunup bulunmadığını öğrenirseniz en azından sivrisinekleri uzak tutmak için önleminizi alabilirsiniz...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!