Trigliserid uyarısı

Kolesterol kalp krizi riskini azaltan tek ölçüt değil. Trigiliserid düzeyinin de kontrol edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar ’’Yüksekliği kalp krizi riskini iki kat artırıyor’’ diyor.

Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Şefi Dr. Genco Yücel, kişinin total kolesterolü normal olsa bile, bir alt birim olan trigliserid miktarının yüksekliğinin, birkaç yıl içinde kalp krizi geçirme olasılığını artırdığını, bu nedenle kan kolesterolü ile trigliserid miktarının da ölçülmesi gerektiğini bildirdi.

Dr. Yücel, kandaki kolesterol yüksekliğinin, kalp-damar hastalığı ve bunun sonucunda da kalp krizine yol açtığının uzun yıllardır bilindiğini hatırlattı.

Bu nedenle çok sayıda kişinin kandaki kolesterol düzeyini ölçtürmekiçin testler yaptırdığına işaret eden Dr. Yücel, oysa artık bunun yeterli olmadığının anlaşıldığını kaydetti.

Kontrol edilmeli

Kandaki kolesterol seviyesi kadar trigliserid miktarının da bilinmesi gerektiğini belirten Dr. Yücel, son yıllarda total kolesterolün kalbe zararı araştırılırken, gerçekte bunun alt birimleri olan kötü ve iyi kolesterol oranı yüksekliğinin de daha önemli olabileceğine dair veriler elde edildiğini söyledi.

ABD’de yapılan yeni bir araştırmanın, yağ moleküllerinden trigliserid miktarının önemini de ortaya koyduğunu anlatan Dr. Yücel, şöyle dedi:

’’Araştırma, kişinin total kolesterolü normal olsa bile, trigliserid miktarı yüksekliğinin birkaç yıl içinde kalp krizi geçirme olasılığını 2-3 kat artırdığını ortaya koyuyor. Trigliseridin kendi başına yüksekliği, bazı ailelerde genetik yolla geçebiliyor. Bol yağlı yiyecekler de kandaki seviyeyi yükseltiyor. Bu nedenle kan kolesterolü ile trigliserid miktarının da ölçülmesi gerekiyor. Özellikle Türk insanında iyi kolesterol oranının düşük olduğu göz önüne alınırsa, bu bilimsel çalışmanın toplum sağlığı için önemi artıyor.’’

Ailesinde kalp hastası olanların ve belli yaşın üzerinde bulunanların mutlaka ölçüm yaptırmaları gerektiğini kaydeden Dr. Yücel, ancak kalp-damar hastalıklarının erken yaşlarda başladığı göz önüne alınarak, özellikle erkeklerin bu ölçümü 30-35 yaşlarında yaptırmasının büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.