Trendy köşesi
Güncelleme Tarihi:
Pınar YILMAZERLER
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2006 00:00
Albüm tutmasaydı Dağılacaktık
"Ölürüm Hasretinle", şarkıyı söyleyen gruptan daha çok tanınıyor. Üstelik bu şarkı radyo ve televizyonlardan önce internet sayesinde tanındı, sevildi. Biz de ’Şarkısından daha az meşhur grup’ Seksendört’le röportaj yaptık. İşte Seksendört’ün Kelebek okurlarıyla paylaştıkları...
- Nedir bu "Seksendört" patlaması?
Kısa bir tanım yapılması gerekirse, "Rock dinlemeyen insanların, ön yargılarını yıkan bir grubun çıkması" diyebiliriz.
- Bu denli ses getiren bir grup olacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
İşin açıkçası albüm çıkarabileceğimize bile inancımız kalmamıştı. Son atımlık barutumuz kalmıştı. O da olmazsa dağılacaktık. Hálá inanamıyoruz bunların olabildiğine. Çok zor gelebildik bu yere ve kıymetini biliyoruz. Ama bu kadarını da tahmin etmiyorduk ne yalan söyleyelim.
- "Aslında her şey yavaş yavaş gelişti" mi diyorsunuz, yoksa sizin de hiç ummadığınız kadar hızlı mı oldu her şey?
Seksendört, altı yıl önce kurulan bir grup. Gelişim aşamamıza ve yaşadıklarımıza bakarsak hiç de kolay olmadı albüm çıkartmak. Bizden sonra kurulan birçok grup bile, çok az sayıda konserleri olmasına rağmen en geç ikinci senelerinde albüm yapma şansı buldular. Biz Türkiye çapında 500 konsere imza atmamıza rağmen bu şerefe nail olamadık! Sonuçta bir arada kalmayı başarabildik. En büyük özelliğimizin bu olduğunu düşünüyoruz. Zaten sonrası kendiliğinden gelişti. Meğer her şey biz müdahale etmeyince daha kolay oluyormuş. Yıllarca çok yıprandık ama şu an meyvelerini topluyoruz.
- Sizi gerçekten ifade eden isim Seksendört mü? Yoksa bu isimle ilgi çekmeyi ve akılda kalmayı mı planladınız?
Böyle bir şeyi planlasak bile size söylemezdik! Ama yaptığımız işe ve duruşumuza bakarsanız ismin bizimle pek bir alakası olmadığını göreceksiniz. Sanırım bu plan yapmadığımızın en büyük kanıtı olsa gerek. Bu tamamıyla eskiden kalan bir alışkanlık. Bu isimle konserler verdik, tanındık. Siz olsanız değiştirir miydiniz?
- İnternet sayesinde mi meşhur oldunuz?
Büyük bir kesim için böyle tabii ki. İnternet bizi belki de hiç ulaşamayacağımız yerlere ve kişilere ulaştırdı. Ama tek parçalık bir single yapmadığımıza göre, durum ortada. Bizi albümümüz tanıttı.
HİÇBİR ŞEYİ PLANLAMIYORUZ
- Şarkınızı herkes biliyor ama sokaktaki vatandaş sizi görür görmez; "Aaa! Seksendört" demiyor...
Aslında güzel olan bu. Düşünsenize insanlar sizin tipinizi veya kişiliğinizi konuşmak yerine müziğinizi konuşuyor. Belki de yıllarca uğraşsak yapamazdık bunu. Bizce her müzisyenin isteyeceği bir şeydir bu.
- İnsanların "Ölürüm hasretinle"yi bu kadar çok sevmeleri mutlaka iyi bir şey. Ancak sizden her zaman çok daha iyisini bekleyecekler...
Albümümüz tek parça üzerine yoğunlaşmış olsaydı söylediğinizde haklı olabilirdiniz. Ama dinleyenler de gördüler ki, albümde çok daha iyi parçalar var ve bu böyle devam edecek. Bu yüzden böyle bir korkumuz yok. Korkarsak yanlış yaparız zaten. Hiçbir şeyi planlamıyoruz ki, bunu planlayalım ve de korkalım. Çok sevdiğimiz ve inandığımız bir söz var: "İnsanlar plan yapar, kader ise onlara güler!"
- Sizler kimleri dinler ve seversiniz?
İşimiz gereği her şeyi takip etmeye çalışıyoruz. Ama "Kimlere hayransınız" diye soracak olursanız, iki farklı uçla karşılaşırsınız ki bu bizim çeşitliliğimizin belki de en büyük sebebidir. Müzeyyen Senar ve Pearl Jam deriz.
- Ekşi sözlükte, "Türk gençliğinin içindeki o küçük arabeskçiyi" çıkardığınız söyleniyor. Sizce bu tanımlama doğru mu?
Bizce bu tip yorumların en büyük sebebi, rock müzik altyapısının üzerinde pek alışılmamış şeyler anlatmamız. Biz kendimizden yola çıkarak herkesi anlattık; aşklarını, hasretlerini, nefretlerini... Kısacası insan olmanın gereklerini. Herkes istediği yorumu yapmakta serbest, aynı bizim müzik yapmakta serbest olduğumuz gibi.
DUMAN’IN YERİ APAYRI
- Duman’la kıyaslanıyor olmak sizi rahatsız ediyor mu?
Öyle bir yorumla çok fazla karşılaşmadık. Ama böyle bir şey varsa bile gurur duymakla beraber çok da utanırız. Onlar bizim ağabeylerimiz ve bize çok fazla destek oldular. Değil kıyaslanmak, yanlarına bile yaklaşamayız; onların yeri apayrı.
- Size en fazla haksızlık yapıldığını düşündüğünüz eleştiri hangisi oldu?
Eleştiriden eleştiriye fark var. Herkes eleştirme hakkı ve yetisine sahip değildir. Mesleğini hak eden ve gereğini yapan herkese saygımız olduğundan o tip şahıslarınkini okuyup, üzerinde çalışıyoruz.
- Şimdi size vereceğim cümlelerin boşluklarını tamamlayın...
* "Seksendört farklı bir grup. Çünkü... onları tanımadan müziklerini sevdiniz."
* "Kısa sürede çok ses getirdik. Çünkü... şarkılarımızda herkesin duygularını açıkça anlatıyoruz."
* "Yaptığımız en büyük acemilik... 2005 yılında dağılmaya karar vermek oldu."
* "Birileriyle kıyaslanmak... hiçbir şey hissettirmiyor."
- Sevgililer Günü geldi çattı. Tüm grup üyeleri aşkı tarif etsin desem...
Serter: Saygı.
Erdem: Yüzmeyi bilmediğimiz halde, itildiğimiz deniz...
Okan: Güven.
Tuna: Bence aşk, acı çekmenin en güzel yoludur!
- Hayatınızda biri var mı?
Buna ortak cevap verelim, herkesin bir sevgilisi var.
AJANDA
3 14 ŞUBAT
Balance Müzikhol’de Sertab Erener, aşk şarkıları söyleyecek. Akustik bir konsere hazırlan!
3 14 ŞUBAT
Sevgililer Günü konseri Nil Karaibrahimgil’-den. Levent Marina’daki eğlenceye hazırlan!
3 16 ŞUBAT
Üç yıllık bir aradan sonra yeni albümleri "Hafif Müzik"i çıkaran Vega, yeni şarkılarıyla Babylon’da.
BAY AŞK UZMANI
Babam yüzünden ayrıldık
KARARSIZ: 15 yaşındayım. Yedinci sınıfta çıktığım bir çocuk vardı. Birbirimizi çok seviyorduk. İki yıl ilişkimiz devam etti. Sonra babam yüzünden ayrıldık. Bir hafta geçmeden başka bir kızla çıkmaya başladı. Okullar kapandı ve onu göremez oldum. Onu msn’me ekledim ve beni unutamadığını söyledi. Bana yeniden arkadaşlık teklif etti. Gerçekten beni çok seviyor. Ben de ona karşı aynı şeyleri hissediyorum. Tek sorun babam! Böyle konularda asla taviz vermez. Ben de öğrenir diye çıkmaya korkuyorum. Sizce her şeye rağmen onunla çıkmalı mıyım?
BAY AŞK UZMANI: Baban nereye kadar taviz vermeyecek? Sonuçta genç bir kızsın. Bu çocukla ya da bir başkasıyla eninde sonunda çıkacaksın. Ama elbette ki babanın görüşlerini hiçe say demiyorum. O senin baban ve iyiliğini ister. Bir de kafama takılan bir şey var: Bu çocuk seni çok seviyordu, neden senden ayrılır ayrılmaz hemen biriyle çıktı?
UTANDIRAN ANLAR
İyi not alınca öğretmen şüphelendi
Ortaokul yıllarımda matematikten sınava girdik. Her zamanki gibi hiç çalışmamıştım. Buna rağmen kopya hazırlamayı ihmal etmedim. İşin güzel tarafı, yakalanmadan rahat rahat kopya çektim. Sınavdan çok iyi not alınca, öğretmenimiz benim bu başarımdan şüphelendi. Beni bir kere daha yazılı yaptı. O an utancımdan ve yaşadığım panikten ne yapacağımı bilemedim. Fakat Allah’a şükür kopyaları hazırlarken, konuları ezberlemişim. İkinci kez iyi not aldım.
"Ölürüm Hasretinle", şarkıyı söyleyen gruptan daha çok tanınıyor. Üstelik bu şarkı radyo ve televizyonlardan önce internet sayesinde tanındı, sevildi. Biz de ’Şarkısından daha az meşhur grup’ Seksendört’le röportaj yaptık. İşte Seksendört’ün Kelebek okurlarıyla paylaştıkları...
- Nedir bu "Seksendört" patlaması?
Kısa bir tanım yapılması gerekirse, "Rock dinlemeyen insanların, ön yargılarını yıkan bir grubun çıkması" diyebiliriz.
- Bu denli ses getiren bir grup olacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
İşin açıkçası albüm çıkarabileceğimize bile inancımız kalmamıştı. Son atımlık barutumuz kalmıştı. O da olmazsa dağılacaktık. Hálá inanamıyoruz bunların olabildiğine. Çok zor gelebildik bu yere ve kıymetini biliyoruz. Ama bu kadarını da tahmin etmiyorduk ne yalan söyleyelim.
- "Aslında her şey yavaş yavaş gelişti" mi diyorsunuz, yoksa sizin de hiç ummadığınız kadar hızlı mı oldu her şey?
Seksendört, altı yıl önce kurulan bir grup. Gelişim aşamamıza ve yaşadıklarımıza bakarsak hiç de kolay olmadı albüm çıkartmak. Bizden sonra kurulan birçok grup bile, çok az sayıda konserleri olmasına rağmen en geç ikinci senelerinde albüm yapma şansı buldular. Biz Türkiye çapında 500 konsere imza atmamıza rağmen bu şerefe nail olamadık! Sonuçta bir arada kalmayı başarabildik. En büyük özelliğimizin bu olduğunu düşünüyoruz. Zaten sonrası kendiliğinden gelişti. Meğer her şey biz müdahale etmeyince daha kolay oluyormuş. Yıllarca çok yıprandık ama şu an meyvelerini topluyoruz.
- Sizi gerçekten ifade eden isim Seksendört mü? Yoksa bu isimle ilgi çekmeyi ve akılda kalmayı mı planladınız?
Böyle bir şeyi planlasak bile size söylemezdik! Ama yaptığımız işe ve duruşumuza bakarsanız ismin bizimle pek bir alakası olmadığını göreceksiniz. Sanırım bu plan yapmadığımızın en büyük kanıtı olsa gerek. Bu tamamıyla eskiden kalan bir alışkanlık. Bu isimle konserler verdik, tanındık. Siz olsanız değiştirir miydiniz?
- İnternet sayesinde mi meşhur oldunuz?
Büyük bir kesim için böyle tabii ki. İnternet bizi belki de hiç ulaşamayacağımız yerlere ve kişilere ulaştırdı. Ama tek parçalık bir single yapmadığımıza göre, durum ortada. Bizi albümümüz tanıttı.
HİÇBİR ŞEYİ PLANLAMIYORUZ
- Şarkınızı herkes biliyor ama sokaktaki vatandaş sizi görür görmez; "Aaa! Seksendört" demiyor...
Aslında güzel olan bu. Düşünsenize insanlar sizin tipinizi veya kişiliğinizi konuşmak yerine müziğinizi konuşuyor. Belki de yıllarca uğraşsak yapamazdık bunu. Bizce her müzisyenin isteyeceği bir şeydir bu.
- İnsanların "Ölürüm hasretinle"yi bu kadar çok sevmeleri mutlaka iyi bir şey. Ancak sizden her zaman çok daha iyisini bekleyecekler...
Albümümüz tek parça üzerine yoğunlaşmış olsaydı söylediğinizde haklı olabilirdiniz. Ama dinleyenler de gördüler ki, albümde çok daha iyi parçalar var ve bu böyle devam edecek. Bu yüzden böyle bir korkumuz yok. Korkarsak yanlış yaparız zaten. Hiçbir şeyi planlamıyoruz ki, bunu planlayalım ve de korkalım. Çok sevdiğimiz ve inandığımız bir söz var: "İnsanlar plan yapar, kader ise onlara güler!"
- Sizler kimleri dinler ve seversiniz?
İşimiz gereği her şeyi takip etmeye çalışıyoruz. Ama "Kimlere hayransınız" diye soracak olursanız, iki farklı uçla karşılaşırsınız ki bu bizim çeşitliliğimizin belki de en büyük sebebidir. Müzeyyen Senar ve Pearl Jam deriz.
- Ekşi sözlükte, "Türk gençliğinin içindeki o küçük arabeskçiyi" çıkardığınız söyleniyor. Sizce bu tanımlama doğru mu?
Bizce bu tip yorumların en büyük sebebi, rock müzik altyapısının üzerinde pek alışılmamış şeyler anlatmamız. Biz kendimizden yola çıkarak herkesi anlattık; aşklarını, hasretlerini, nefretlerini... Kısacası insan olmanın gereklerini. Herkes istediği yorumu yapmakta serbest, aynı bizim müzik yapmakta serbest olduğumuz gibi.
DUMAN’IN YERİ APAYRI
- Duman’la kıyaslanıyor olmak sizi rahatsız ediyor mu?
Öyle bir yorumla çok fazla karşılaşmadık. Ama böyle bir şey varsa bile gurur duymakla beraber çok da utanırız. Onlar bizim ağabeylerimiz ve bize çok fazla destek oldular. Değil kıyaslanmak, yanlarına bile yaklaşamayız; onların yeri apayrı.
- Size en fazla haksızlık yapıldığını düşündüğünüz eleştiri hangisi oldu?
Eleştiriden eleştiriye fark var. Herkes eleştirme hakkı ve yetisine sahip değildir. Mesleğini hak eden ve gereğini yapan herkese saygımız olduğundan o tip şahıslarınkini okuyup, üzerinde çalışıyoruz.
- Şimdi size vereceğim cümlelerin boşluklarını tamamlayın...
* "Seksendört farklı bir grup. Çünkü... onları tanımadan müziklerini sevdiniz."
* "Kısa sürede çok ses getirdik. Çünkü... şarkılarımızda herkesin duygularını açıkça anlatıyoruz."
* "Yaptığımız en büyük acemilik... 2005 yılında dağılmaya karar vermek oldu."
* "Birileriyle kıyaslanmak... hiçbir şey hissettirmiyor."
- Sevgililer Günü geldi çattı. Tüm grup üyeleri aşkı tarif etsin desem...
Serter: Saygı.
Erdem: Yüzmeyi bilmediğimiz halde, itildiğimiz deniz...
Okan: Güven.
Tuna: Bence aşk, acı çekmenin en güzel yoludur!
- Hayatınızda biri var mı?
Buna ortak cevap verelim, herkesin bir sevgilisi var.
AJANDA
3 14 ŞUBAT
Balance Müzikhol’de Sertab Erener, aşk şarkıları söyleyecek. Akustik bir konsere hazırlan!
3 14 ŞUBAT
Sevgililer Günü konseri Nil Karaibrahimgil’-den. Levent Marina’daki eğlenceye hazırlan!
3 16 ŞUBAT
Üç yıllık bir aradan sonra yeni albümleri "Hafif Müzik"i çıkaran Vega, yeni şarkılarıyla Babylon’da.
BAY AŞK UZMANI
Babam yüzünden ayrıldık
KARARSIZ: 15 yaşındayım. Yedinci sınıfta çıktığım bir çocuk vardı. Birbirimizi çok seviyorduk. İki yıl ilişkimiz devam etti. Sonra babam yüzünden ayrıldık. Bir hafta geçmeden başka bir kızla çıkmaya başladı. Okullar kapandı ve onu göremez oldum. Onu msn’me ekledim ve beni unutamadığını söyledi. Bana yeniden arkadaşlık teklif etti. Gerçekten beni çok seviyor. Ben de ona karşı aynı şeyleri hissediyorum. Tek sorun babam! Böyle konularda asla taviz vermez. Ben de öğrenir diye çıkmaya korkuyorum. Sizce her şeye rağmen onunla çıkmalı mıyım?
BAY AŞK UZMANI: Baban nereye kadar taviz vermeyecek? Sonuçta genç bir kızsın. Bu çocukla ya da bir başkasıyla eninde sonunda çıkacaksın. Ama elbette ki babanın görüşlerini hiçe say demiyorum. O senin baban ve iyiliğini ister. Bir de kafama takılan bir şey var: Bu çocuk seni çok seviyordu, neden senden ayrılır ayrılmaz hemen biriyle çıktı?
UTANDIRAN ANLAR
İyi not alınca öğretmen şüphelendi
Ortaokul yıllarımda matematikten sınava girdik. Her zamanki gibi hiç çalışmamıştım. Buna rağmen kopya hazırlamayı ihmal etmedim. İşin güzel tarafı, yakalanmadan rahat rahat kopya çektim. Sınavdan çok iyi not alınca, öğretmenimiz benim bu başarımdan şüphelendi. Beni bir kere daha yazılı yaptı. O an utancımdan ve yaşadığım panikten ne yapacağımı bilemedim. Fakat Allah’a şükür kopyaları hazırlarken, konuları ezberlemişim. İkinci kez iyi not aldım.