Trafikte 3.5 milyon araç sigortasız dolaşıp suç işliyor

Gerçekten ilginç. Paylaştığımda eminim, sizler de şaşıracaksınız. Ama önce, otomobil sigortaları ile ilgili kısa bir bilgi aktarayım, sonra araştırmanın sonuçlarına geçeyim. Otomobil sigortaları dediğimiz, kasko ve zorunlu trafik sigortası; hem sigorta sektörü açısından hem de sigortalılar açısından önemli. Maalesef ki, gelişmiş ülkelerde bu sigortanın çok büyük önemi yoktur. Çünkü, olmazsa olmazdır. Yani, gelişmiş ülkelerde kasko ve trafik sigortasının olup olmadığı sorgulanmaz bile. Zaten vardır. Biz de ise otomobil sigortaları, sigorta sektörü açısından önemlidir; çünkü, hem en çok primin üretildiği, hem en çok poliçenin satıldığı, hem de şirketlerin pazar paylarını artırma adına kıyasıya rekabet ettikleri branştır. Toplam sigorta pazarının yarısından fazlası otomobil sigortalarından oluşur. Hatta bir adım daha ileri gideyim... Kimi sigorta şirketinin yegane faaliyet şansı, otomobil sigortasıdır. Sigortalı açısından da önemlidir... Çünkü, halkın büyük bir çoğunluğunun yaptırdığı tek sigortadır. Evi sigortalı değildir... İşletmesi sigortalı değildir... Kendisinin ve ailesinin sağlığı sigortalı değildir... Ama otomobili mutlaka sigortalıdır. İşte kasko ve trafik sigortasından oluşan otomobil sigortalarının bizim ülkemizde böyle bir özelliği vardır.
3.4 milyon araç kaskolu
Şimdi gelelim Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi’nin açıkladığı verilere. Bu kadar yaygın olan sigorta branşında bile ne haldeyiz görün. Önce kasko sigortasından başlayalım. Hani, şu herkesin aracını alır almaz çalınmaya, çarpılmaya ve her türlü riske karşı biran önce yaptırdığı sigortaya. Ya da öyle sanılan. Türkiye’de toplam tescilli araç sayısı 14 milyon 317 bin adet. Bunların sadece 3 milyon 494 bin adedi sigortalı. Geri kalan 10 milyon 822 bir aracın kasko sigortası bulunmuyor. Yani, toplam araçların yüzde 75.59’u kasko sigortası yaptırmıyor. Durumun vahameti bu kadarla da kalmıyor. Hadi, kasko sigortası isteğe bağlı yapılan bir sigorta. Kimseyi neden sigorta yaptırmıyorsun diye suçlayamazsın. En kötü ihtimalle malına değer vermiyor der, geçersin.
Ama aynı şeyleri, trafik sigortası için söylemezsin. Çünkü, trafik sigortası zorunludur. Bugün trafiğe çıkan her aracın, üçüncü şahıslara karşı vereceği tüm zararlar için trafik sigortasını yaptırması mecburidir. Bunun kaçarı yoktur. Yaptırmamak ciddi suçtur.
En çok kazaya karışanlar
Hal böyleyken trafik sigortasında durum nedir diyecek olursanız... Yukarıda da değindiğim gibi toplam tescilli araç sayısı, 14 milyon 317 bin. Normal şartlarda bu kadar aracın da trafik sigortası olması lazım, değil mi? Maalesef değil. Sadece, 10 milyon 760 bin araç trafik sigortasını yaptırarak trafikte dolaşıyor. Toplam 3 milyon 557 bin araç sigortasız. İşin daha kötüsü ne biliyor musunuz? En çok kazaya karışan araçlarda, sigortasızlık oranının da yüksek olması. Mesela kamyonlar... Mesela, traktörler. Mesela, motosikletler. Oran da vereyim. Trafikteki 727 bin 302 adet kamyonun yaklaşık yüzde 22’si zorunlu olan trafik sigortasını yaptırmıyor. 1 milyon 368 bin traktörün ise yüzde 68’si sigortasız dolaşıyor. Motosikletlerde ise durum daha da kötü. Trafikte seyreden 2.3 milyon motosikletin sadece 728 bin 672’sinin sigortası bulunuyor.
Bu kadarı da olur mu?
İşte durum bu kadar vahim. Peki, ne uğruna. Ne için. Yıllık 300-400 lira prim ödememek için mi? Diyelim ki, sigortasız bu araçlar bir kazaya karıştı. Ve o kazada birkaç kişi yaralandı. Hatta birkaç kişi de hayatını kaybetti. Sigortasız olmaktan dolayı hem ciddi bir suç işlenmiş olacak, hem de yaralananların tüm sağlık masrafları karşılanacak. Ölüm durumundan dolayı açılan manevi tazminat davaları da cabası. Toplayın alt alta... Belki de 100 bin liralar. Ne için? 300 lira prim ödememek için. Bugün trafikte 3 milyon 557 bin araç işte bu riskle dolaşıyor. Kimse kusura bakmasın ama ben, bu sigorta yaptırmadan dolaşan kişilere; vurdum duymaz, cahil, umursamazdan da öte.
Hem trafik canavarı hem de açıkça katil diyorum.  Var mı itiraz eden. Alın size toplum olarak ne kadar sigorta bilincine sahip olduğumuzun örneği. Aynı zaman da ne kadar medeni
olduğumuzun örneği.