Trafik kazalarında aracılarla çantacıların rant kavgası

MEĞER yeni bir meslek türemiş de haberimiz yokmuş...

Haberin Devamı

Çantacılık. Bu işi yapanlara da çantacılar deniyormuş. Ne iş mi yapıyorlar? Memleketin neresinde yaralanmalı, ölümlü bir trafik kazası olsa, anında orada bitiveriyor... Kaza geçirenlere, ‘sizin sigortadan yüz binlerce lira tazminat hakkınız doğuyor, bu işlerden anlamazsınız, merak etmeyin biz sizin adınıza bu işleri kovalarız’ deyip, çantalarından çıkardıkları detaylı bir vekaletnameyi imzalatıyorlarmış. Benim saf vatandaşım da sigortadan 200-300 bin TL alacağı hevesiyle, vekaleti bir güzel imzalıyormuş.

Bu çantacılar, özellikle de Güvence Hesabı’nın alanına giren vakaların peşinde koşuyorlarmış. Hani şu, sigortası olmayan ya da vurup kaçma sonucu plakası tespit edilemeyen araçların neden olduğu kazalarda; Güvence Hesabı devreye girip, sakatlık ve vefat tazminatı ödüyor ya... İşte, çantacıların bir numaralı işi, bu kazaları kovalamakmış. Hatta, geçmişteki bu tür kazaları bile araştırıp, kazazedelerin tek tek kapısını çalıp, ‘sigortadan size tazminat ödettireceğiz’ diyerek, noterden vekalet imzalatıyorlarmış.

Sonrası mı? Ver elini sigorta şirketi ya da Güvence Hesabı... Şirketin ödediği tazminatı elindeki vekaletle alıp, paranın yüzde 80’ini cebe indiriyorlarmış...

Vatandaşa da, ‘aslında para alamıyorduk çok uğraştık, didindik bu kadar koparabildik’ deyip; bir de o paranın içinden komisyon talep ediyorlarmış. Vatandaş da buna inanıp, hem aldığı paradan komisyon veriyor hem de ‘Allah sizden razı olsun’ deyip, dua bile ediyormuş. Daha vahimi de var. Kimileri ise sigorta şirketinden parayı alıp, ortadan kayboluyormuş.

Haberin Devamı

KAZALARDAN NEMALANIYORLAR

Hayır, bu insanlar kimden, nereden haber alıp da her kazanın yanı başında bitiveriyorlar diye merak ettim ve birkaç kişiye sordum... ‘Bunlar tam organize, hastanelerin acil servislerinden tut da diğer resmi kurumlara kadar her yerde adamları var, anında haber uçuruyorlar’ cevabını aldım... Şaştım.
Bunları duyunca, geçmişi hatırladım ve arşivimi kurcaladım. Yıllar öncesinde de aynı sorun varmış ve ben o dönem, yine bu köşede yazdığım bir yazıda bu insanları, ‘kan parası peşinde koşanlar’ diye tanımlamışım.

Gördüğüm kadarıyla aradan geçen zaman içinde sorun, almış başını yürümüş. Eskiden bu işleri kovalayan sadece bir-iki şirket vardı... Şimdi ise hem aracı adı altında şirketlerin sayısı çoğalmış, hem de onlara ilave çantacılar ortaya çıkmış. Yaptıkları iş ise, nerede yaralanmalı, ölümlü trafik kazası varsa; orada bitip, mağdur kişilerin üzerinden rant elde etmek. Hem de ne rant... Sadece tek bir ölümlü trafik kazasından aldıkları para 60 bin TL’ye yakın. En acısı da ne biliyor musunuz? Mağdur olan vatandaş ya üç kuruş alıyor ya da hiç alamıyor. Ama bu kan parası peşinde koşanlar, yüz binlerce lirayı cebe indiriyor.

Daha vahimini anlatayım. Bu durum, geçenlerde bir televizyon kanalının ana haber bültenine konu olmuştu. Aracı diye geçinen bir kişiye dayamışlar mikrofonu... Adam, “Bu çantacılar dolandırıcıdır, itibar etmeyin. Bizler sigorta şirketlerine akrediteyiz, şirketler tarafından yetkilendirildik” diyerek, veryansın ediyordu. Şaka gibi... Adam başkasının acısı üzerinden nemalanıyor... Bir de bunu resmi iş gibi gösteriyor... Yetmiyor kendiyle aynı işi yapanı, sahtekarlıkla suçluyor. İşte o zaman anladım ki, bu iki kesim yani, çantacılarla aracılar arasında rant kavgası başlamış.

Haberin Devamı

YÜZDE 60 KOMİSYON OLUR MU?

Geçenlerde, bu durumu Güvence Hesabı Genel Müdürü Kadir Küçük’e sordum... Küçük’ün anlattıkları olayın ne kadar vahim boyutlara ulaştığını ortaya koydu: “Bunlar her kazaya gidip, vekalet almaya çalışıyorlar. Bunu sınırlayan da bir yasa yok. Geçenlerde bir aracıya tam 60 bin lira ödedik. Takip ettik, hak sahibi ne aldı diye? Öğrendik ki, aracı 20 bin lira ödemiş. Biz işi kurcalayınca, mağdur olan kişiye 20 bin lira daha ödedi.”

Peki, ‘ne öneriyorsun?’ diye soracak olursanız, hemen söyleyeyim. Öncelikle şunu belirteyim... Aracı ya da çantacı, her ne ise... Bunların sigorta şirketleri ile hiçbir bağlantısı ya da anlaşması yok. Tamamen kendi adlarına, bağımsız ve sigorta sisteminin dışında yetkisiz çalışıyorlar. İkincisi... Bir kaza anında yanı başınızda ya da birkaç ay sonra kapınızda böyle adamlar biterse ve size de vekalet imzalatmak isterlerse, imzalamayın. Kaza raporları ile sigorta şirketine ya da Güvence Hesabı’na kendiniz başvurun. Başvurun ki, bu tür kişilere para kaptırmayın. İnanın başvurması da çok kolay. İlla da ben uğraşamam, bu işlerden de hiç anlamam diyorsanız; o zaman, bir avukatla anlaşın. Hiç olmazsa, sadece yüzde 10 avukatlık ücreti ödersiniz. Benden uyarması.

Yazarın Tüm Yazıları