Paylaş
Baytok kentin sorunlarıyla, ulaşım çıkmazıyla yakından ilgileniyor.
Çukurambar ilgisini ise, "Dikkatim orada, özellikle ilgilendiğim bir bölge" diyerek özetliyor.
Baytok orada yaşanan eziyeti, öncelikle Büyükşehir'in "demir kafes" olarak anılan, kongre-ticaret merkezine bağlıyor.
Çünkü o yapının varlığı, akışı hem engelliyor, hem de yanlış yöne sevk ediyor.
Şöyle devam ediyor Baytok:
"AKP Genel Merkezi'ne giden kavşağın yonca yaprağı eksik. Üç yönlü. Çünkü yonca yaprağının birisinin üzerine demir kafes inşa edildi.
O nedenle Çukurambar'dan Kızılay'a gidemiyorsunuz.
Seçimlerden önce Çankaya Belediyesi dava açtı. Demir kafes durduruldu ama yolu açmaya dönük bir çalışma hala yapılmadı.
Seçimlerde Ankara Büyükşehir yönetimi değişseydi yeni başkanın yapacağı ilk iş, o demir kafesi oradan kaldırmak olacaktı.
Çukurambar'da çok temel bir yanlış yapıldı.
Bu yanlışın etkileri giderek büyüyerek kenti ekleyecek.
O nedenle, yanlıştan bir an önce dönmek çok önemli."
* * *
Baytok Çukurambar örneğinden hareketle, Ankara'nın geneliyle ilgili bir benzetme de yapıyor:
"Ankara'nın iki yakası bir araya gelemez hale geldi artık.
Sadece yayalar değil, arabalar da karşıdan karşıya geçemiyor..."
* * *
Evet, Ankara'nın trafikte iki yakası bir araya gelemiyor.
Bu yayalar için de geçerli, otomobiller için de...
Misal, sırtınızı Farabi'de Arsan Taksi'ye verin.
"Kızılay ne tarafta?"
Sağ elinizle aşağıyı göstereceksiniz sürücüye.
"Peki, nasıl giderim?" diye sorarsa...
Sol elinizle yukarıları, Atakule tarafını, yani Kızılay'ın tam tersi istikameti işaret ederek, tarif edeceksiniz.
İnanır mı size sürücü?
İnansa da şaşırır, değil mi...
Paylaş