GeriSeyahat Toskana, bir gurme için hac yeri
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Toskana, bir gurme için hac yeri

Toskana, bir gurme için hac yeri

Ayfer Yavi arkeolog ama mezun olduktan sonra kendini reklam dünyasında bulmuş; 18 sene reklamcılık yapmış. Şimdi Sefarad grubunun menajeri. Tam bir yemek tutkunu. Hatta eşiyle birlikte, kasımda yayımlanacak bir kitap yazıyorlar bugünlerde.

Geçtiğimiz ay başında iki karı-koca ve bir yeğenden oluşan beş kişilik gurme-aile Yavi, bir cipe doluşup İtalya’nın Toskana bölgesinin yolunu tutmuşlar. Neden derseniz, tabii ki yemek peşinde! Neden otomobille derseniz, her yeri layığıyla görebilmek için. Umbria bölgesinden başlamış, tüm Toskana’yı gezmişler. İtalyan yemekleri, Toskana’nın ortaçağ kaleleri, organik çiftliklerle dolu doğasıyla birleşince, seyahat unutulmaz olmuş. Aileyi temsilen konuştuğum Ayfer Yavi, "Bu seyahat, birgurmenin hac turu gibiydi" diyor.

Toskana’ya otomobille gitmek nereden aklınıza geldi?

- Beş kişilik bir aile turu planladık. Karavanla gidecektik ama Türkiye’den yurtdışına kiralama yapan bir firma olmadığı ve ücretler de bütçemizi zorladığı için vazgeçtik, kendi otomobilimizle yola çıktık. 4-5 otomobil alan bir tekneyle Çeşme’den Sakız Adası’na geçtik. Aynı akşam Pire feribotuna bindik. Ertesi günü Atina’da geçirip, Patras’tan Superfast Ferries ile Ancona’ya vardık. Oradan da Toskana’ya.

Kaldığınız otelleri nasıl seçtiniz?

- Tabii gitmeden önce internette yüzlerce oteli tarayarak. Kalmak istediğimiz yerler, doğa içinde olan yerel kimlikli otellerdi. Agriturismo denen çiftlik evlerini seçtik. Bunlar, kendi sebzelerini yetiştiren, şaraplarını üreten, organik tarım çiftlikleri. Çok güzel yerler. Mesela, Arezzo’da kaldığımız La Striscia bence dünyadaki cennetlerin biri. Bir gece Vinci yakınında Camping Barco Reale adlı kamping yerinde karavanda kaldık. Ama ne kamping! Dağın yamacında, muhteşem bir manzara, harika bir havuz...

Bu seyahatten aklınızda en çok yer eden manzara hangisi?

- Bir gece, Cortona tepesinde Toskanalı tenor Andrea Bocelli’nin CD’lerini dinleyerek bir dolunay gecesi yaşadık ki, o unutulmaz bir anı oldu bizim için. Ay ışığı altında yemyeşil tepeler, seyrine doyum olmayan serviler, tarih ve yeşilin ahenkli beraberliği...

TOSCANA MUTFAĞI

Bu mutfağın olmazsa olmazları şarküterisi, peynirleri -özellikle ricotto-, zeytinyağı, iri zeytinleri ve şarapları. Bruschetta’lar öğlen için ideal atıştırmalıklar. Bu öğüne İtalyanlar, "zeytinyağı, ekmek ve güneşin bileşimi" diyorlar. Geleneksel Ribollita çorbası, üzerinde zeytinyağı ve parmesan peyniriyle servis ediliyor. Fasulye salatası, fasulyeler haşlanarak sade zeytinyağı ile sunuluyor. Soğanlısı ve ton balıklısı da var. Carabaccia isimli soğan çorbası kızarmış ekmekle yeniyor. Ana yemeklerde domuz, tavşan ve horoz eti kullanılıyor. Tatlıda castagnaccio (fıstıklı kek), prato bisküvileri, tiramisu ve bucccellato (meyveli kek) Toskana spesiyalleri. Ve tabii her köşede satılan, onlarca çeşit dondurma!

ADIM ADIM UMBRIA VE TOSKANA ŞEHİRLERİ

Perugia, Umbria’nın en güzel şehirlerinden. Şehrin aristokrat kokusu, şık mağazaları, gurme dükkanları beni büyüledi. 15.yy’dan kalma San Pietro kilisesi, mermer yapısıyla etkileyici. Arezzo Ortaçağ’dan kalma bir mücevher gibi. Aziz Pierra della Fancesco adını taşıyan kilisedeki freskler ve Vasari’nin resimlerinin bulunduğu Doumo, şehrin en önemli sanat eserleri. Trasimena Gölü, Perugia-Arezzo yolunda. Kartacalı Hanibal burada Romalıları yenmiş. Cortona, Etrüsklerin kurduğu eski dağ kasabası. Dehlizlerle dolu. Orada kendimi Ortaçağ’daki gibi kabarık etekli giysilerle rüzgarın sırtımı kamçıladığını hissederek dolaştım. Lucignano bir dağ kasabası. Sokak satıcısından aldığımız ekmek arası domuz benim için bir ilkti. Tora del Lago Puccini, besteci Giacomo Puccini’nin şehri. Evini müze yapmışlar. Piyanosu ve özel eşyaları burada. En önemlisi, Puccini, evin bir odasında gömülü. Porcari, Alto Pascio, Fucecchio ve Portocini küçük, sempatik kasabalar. Lucca’nın bugün de gezilebilen labirent şeklindeki sokak planı M .Ö. 180’den kalma. San Martino Katedrali Romanesk tarzın olağanüstü örneklerinden. Vinci, Leonardo da Vinci’nin doğduğu dağ kasabası. Tasarladığı makinelerin maketlerinin sergilendiği bir müze var. Castel Fiorentino, çok güzel bir şato. Ama yolu öyle karışık ki, iki saat aradık. Kuleleriyle ünlü San Gimignano kırların ortasında bir kale-şehir. Siena’daki Piazza Del Campo, çok büyük bir meydan. Doumo’su Pisano, Donatello ve Michelangelo’nun eserleriyle dolu.

seyahatte ne okuyor

Yurtdışında rehberler ve gittiği yerlerden aldığı yerel yemek kitaplarını, yurtiçinde roman.

ne dinliyor

Hem yerel müzikleri hem Bocelli gibi tenorları ve Peter Cincotti, Diana Krall gibi cazcıları.

ne giyiyor

Spor ayakkabı, bermuda veya bol cepli kot, tişört.

ne yiyor, ne içiyor

Yerel tatlardan kopamıyor, yöresel mutfaklar ilgi alanı.

neyle seyahat ediyor

Zamandan tasarruf için genelde uçak+feribot veya otomobille. En keyif aldığı geziler, sadece otomobille yaptıkları.

nerede kalıyor

Butik otel ve pansiyonlarda, karavanda.

kimle seyahat ediyor

Yaptığı programa uyan tüm arkadaşlarıyla, ailesiyle, özellikle de eşi Erkal Yavi ile.

çantasının olmazsa olmazları

Numaralı gözlükleri, tatlandırıcı, kolonyalı mendil, dudak nemlendiricisi, kalem ve not defteri, fotoğraf makinesi.
False