Torba’dan uçtum Bardakçı’ya kondum

Bodrum’un şöhreti hiç bitmeyecek sanırım. Her yıl artan yapılaşmaya rağmen, Bodrum koyları güzelliklerinden bir şey kaybetmeden gezilmeye devam edilecek bölgeler olacak.

Bodrum öncelikle Yunanistan’ın Kos adasına yakınlığıyla cazip bir merkez. Havaalanı şehre yakın. Tüm koylara 40 dakikada ulaşmak mümkün. Bodrum birçok tekne yapımcısını da barındırıyor ve Bodrum guletleri ve yüksek kalite tekneleri, gün geçtikçe tekne yapımcılığında bir numara olmaya doğru ilerliyor. Bunlar da Bodrum’un ününde önemli bir role sahip. Mesela 40 kadar çeşitli boyda tekne yapıp satan Sinan Özer, Akdeniz çanağında oldukça ünlü. Bodrum’un tekne yapımcılığı öyle gelişti ki, Dubai’ye bile tekne sattı. İçmeler, tekne ve tersanelerin bölgesi. Karaada ise ünlü fok balıklarıyla anılıyor. En çok kaptan ise hemen hemen tüm ailelerin ekmeğini denizden çıkardığı Mazı köyünden çıktı. Bu hafta, güzelliğine doyulmaz Bodrum koylarında geziniyoruz...

TORBA KOYU

Bodrum Yarımadası’nda korumalı bir koy olan Torba, son yıllarda daha bir keşfedildi. Yani yerleşim arttı ve yapılaşma çoğaldı. Ama koy buna rağmen temizliğini koruyor şimdilik. Maalesef, başta Cennet Koyu olarak da bilinen Comca Koyu olmak üzere, bir süre yangınlarla anıldı. Eskiden yamaçlarda bulunan çam ormanı, şimdi yeni yeni yeşermeye başlıyor. Küçük bir balıkçı barınağı var burada. Fener kuleleri düzenli, meltem rüzgarına açık. Torba ayrıca, antik kaya mezarları, manastır kalıntılarıyla tarihi açıdan da öneme sahip.

TÜRKBÜKÜ

Son yıllarda sosyetenin uğrağı oldu burası. Melteme açık bir koya sahip, dip maalesef karışık ve demirlemek için melteme dikkat etmek gerekir. Bir de o kadar çok tekne vardır ki, bilmem bu kadar kalabalık hoşunuza gider mi? Bu kadar pahalı, lüks teknenin neden sürekli burada durduğu, hep merak konusudur. Türkbükü, daha çok kara hayatını seven, denizlerde kısa sürelerle kalanlara tavsiye edilir.

YALIKAVAK

Bir zamanlar sünger avcılarının köyü olan Yalıkavak şimdi marinasıyla ünlü. Burası, Akdeniz tipi bir bağlama yeri. Yeşil alanı bol. Eskiden salaş balık lokantası Çimentepe’den başka hiçbir yerde yemek yiyemeyeceğiniz Yalıkavak’ta artık, saç kestirmekten para çekmeye kadar tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir alışveriş merkezi var. Bunun yanında eğlencesi ve sosyal etkinlikleri de oldukça gelişmiş bir marina burası. Görmek istediğiniz ünlüleri burada görebilirsiniz. Avrupa jet seti de zaman zaman buraya geliyor. Havalı bir marina yani. Birçok butik ve lüks otele sahip Yalıkavak’ta, yine de eski sakinliğinden izler bulabileceğiniz bölgeler var. Karaya çıkarsanız, 10 dakika yürüyüşle ya da toprak yoldan ciple çıkılabilen Sandıma kentini gezebilirsiniz. Rivayete göre, bir gemi kaptanı burayı uzaktan görüp ’’buranın cennet olduğunu sandım ha!’’ demiş...

GÜMÜŞLÜK

Balık ve meze cenneti. Rüzgarı ve günbatımıyla, Bodrum Yarımadası’nın en huzurlu noktası. Antik bakımdan da çok önemli; kalıntılar denizin altında. Sığ denizde iyice belirginleşen antik çağın mermer caddesinden yürüyerek Tavşan Adası’na ulaşılabiliyor. Limanı çok güvenli ve korunaklı. Koy derinliği 7-14 metre, dibi kum. Kıçtan karaya bağlanacak yerleri var. Ancak bu çok tavsiye edilmiyor. Myndos diye anılan bölge, tarihi açıdan çok önemli ve dalmak yasak. MÖ 4. yüzyılda, Halikarnas Kralı Mausolos’un kurduğu Myndos şehri, antik yazarların sıkça sözünü ettiği kentlerden biriymiş. Sanatçıların, aydınların, müzisyenlerin tercihi olan Gümüşlük’ün bu kadar doğal kalabilmesi, arkeolojik sit alanı olmasından kaynaklanıyor. Karaya çıkarsanız, Gümüşlük sırtlarındaki Karakaya köyü’nde, kentliler tarafından restore edilen taş evleri görebilirsiniz.

TURGUTREİS

İlk adı ’’Karatoprak’’ olan Turgutreis, bugünkü adını batı dünyasının ’’Dragut’’ olarak bildiği Kaptan-ı Derya Turgutreis’ten alıyor. Burası Kos adasına gidiş için en elverişli yer. Gümrük sahası bulunuyor. Doğuş Turgutreis Marinası, mühendislik adına en iyi çalışmalardan biri. Marinada Armani Cafe ve restoranlar, alışveriş yapabileceğiniz mağazalar var. Ayrıca tekneler için tamir ve bakım işleri de yapılıyor. Plajının uzunluğu 2,5 kilometreyi aşıyor. Yürüyüş yapmak isterseniz, hemen yakınındaki Kadıkalesi’ne, Bodrum Yarımadası’nın en uzun plajına kumsaldan yürüyebilirsiniz.

BARDAKÇI

Bodrum liman girişindeki Bardakçı koyu, hem Bodrum’a yakınlığı, hem de temiz deniziyle ideal. Eski adı Salmakis. Mitolojiye göre Hermes ve Afrodit’in oğlu burada doğmuş. Babası ve annesinin isimleri birleştirilerek ona Hermafrodit denmiş. Salmakis koyundaki sudan içenlerin erkekse kadın, kadınsa erkek olacağına inanılmış. Ama artık bu suyun bulunduğu yerlere oteller yapıldığı için böyle bir sorun yok. Ayrıca ben gece kalmanız için Haremtan koyunu tavsiye ederim.

TEKNEDE NE YENİR NE İÇİLİR

Mavi yolculuğa çıkanlar, ne olur ne olmaz diye gereğinden fazla kumanya alırlar. Hatta karada yediklerinden fazla yerler denizdeyken. Bu nedenle de yolculuktan döndüklerinde dört beş kilo almış olurlar. Bu nedenle teknedeyken yeme içmeye dikkat etmek gerekir. Birinci çözüm, tekneye az erzak almaktır. Tekneniz beş yıldızlı yemek servisi verebiliyor olsa da limitli servis yaptırın veya yapın. Siz istikrarlı olun, yoksa kilolarınızla başınız derde girer. Yine de lezzetin bol olduğu bölgelerde dolaştığınızdan, tavsiyem karada yiyemeyeceğiniz yemekleri tatmanızdır.

Hiçbir bölgede deniz ürünlerini ihmal etmeyin. Ahtapot ve balık en önde gelir. Genelde kıyı balığı avlayan balıkçılar teknenize gelir, tuttukları günlük balıkları gösterir. Her balığı alabilirsiniz. Görünüşüne bakmayın, diyelim ki çirkin görünümlü fener balığı satın alırken şühpe edersiniz, ama çok lezzetlidir. Buna karşılık renkli görünümlü bazı balıklar da lezzetsiz olabilir.

Deniz üstünde balık yemek çok zevklidir, arta kalanlar diğer balıklara ziyafet olur.

SADUN BORO USULÜ AHTAPOT SPAGETTİ

Ünlü denizci, dünyayı teknesiyle dolaşan ilk Türk Sadun Boro, bana bir gün teknesinde süper bir ahtapot spagetti yapmıştı. Teknesi Kısmet’te birkaç gün kalmıştım, bizzat kendi tuttuğu ahtapotla yapmıştı ve hayatımda bu kadar lezzetlisini yememiştim. İşte tarifi:

Linguine tipi bir paket makarna tuzlu suda haşlanır. Diğer tarafta, haşlanmış ahtapot, küçük dilimler halinde kesilir, bir tavada az miktar sızma zeytinyağı, dört beş diş sarımsak, iki soğan, yeşil biler, bol karabiber ve birkaç kaşık biber salçasıyla sote edilir. Bu malzeme makarnayla karıştırılarak tabaklara konur. Üzeri fesleğenle süslenir. Yanında iyi bir kırmızı şarap iyi gider.
Yazarın Tüm Yazıları