Tommiks-Teksas kültürüyle yarışma hazırlanır mı?

Güncelleme Tarihi:

Tommiks-Teksas kültürüyle yarışma hazırlanır mı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2001 00:00

KÜLTÜREL olarak o kadar dibe vurduk ki, ‘‘Bilgi Yarışması’’ adı altında yapılan ‘‘show’’larda da cahillik diz boyu. Programı yapan firmanın ciddiyetine bağlı olarak binde 1'le, yüzde 10 arasında değişen hata payıyla bilgi yarışması izliyoruz. Daha doğrusu izliyorduk. Ben artık ‘‘cahil’’ yarışmacılardan daha fazla ‘‘cühela’’ yapımcılara kızmaya başladığım için sinirlerimi bozmamak maksadıyla yarışma izlemez oldum. Ama bazen dolaşırken gözüm takılıyor ve her takıldığında yeni bir rezalete tanık oluyorum.Hele hele ‘‘En Zayıf Halka’’ adlı yarışmadaki yanlışlar, iyiden iyiye insanı sinir ediyor. Çünkü yarışmanın en zayıf halkası aslında sunucunun bizatihi kendisi. Ama bunu görmüyor ve etrafa fırça atıyor. Geçenlerde gözümüze çarpan bir rezaleti aktarayım. Sunucu soruyor:- Su kaç derecede buharlaşır?Yarışmacı konunun yakınından geçmemiş. Yanıt veremiyor. - ......Bilmiş ve ukala sunucu elindeki káğıttan doğru yanıtı okuyor:- 100 dereceSonra soruyu bilemeyen yarışmacıya ‘‘pisliğe bakar gibi’’ bakıyor. Tabii ukala sunucu farkında değil ama ekran başında ilkokul bilgisine sahip herkes, aynı anda aynı bakışı sunucuya yöneltiyor. Çünkü ilkokul düzeyindeki bir bilgi bile suyun 0 derecenin üzerindeki her derecede buharlaştığını, sıcaklığın sadece ve sadece buharlaşma hızını artırdığını biliyor. Sunucunun büyük bir halt etmiş gibi kasılarak verdiği ‘‘100 derece’’ yanıtı ise suyun kaynama derecesi. O da ‘‘normal şartlarda’’.Ama sunucunun tipi ‘‘kültürlü’’, tavrı ‘‘ukala’’ olduğu için yanlışları doğru olarak kabul edilip geçiliyor. Tabii ben en çok o ‘‘bilmiş ve entelektüel’’ görüntülü sunucunun bu kadar basit hataları nasıl görmediğini ve düzeltmediğini merak ediyorum. Çünkü gözlükler mözlükler okumuş insan havası veriyor. Acaba ders kitaplarının arasında ‘‘Tommiks-Teksas’’ okumaktan mı gözleri bozuldu!Dış politikada başarılı bir dönemBU hükümeti en sert eleştirenlerden biriyim. Ama haklarını da vermek gerek. Son birkaç ay içinde, özellikle dış politikada son derece başarılılar. Son yılların en önemli meselelerinden Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ya da benim sevdiğim adıyla Avrupa ordusu konusunda son derece olumlu gelişmelere imza attılar.Afganistan konusunda baştaki ataletten belki bizim de uyarılarımızla hızla kurtulup, karar ve uygulama mekanizmalarının içine entegre olmamızı sağladılar. Gelişen koşulları, ekonomik konularda koz olarak kullanmayı, ABD'nin desteğiyle de olsa becerdiler. Mesut Yılmaz'ın da önemli katkılarıyla Avrupa Birliği konusunda son dönemde kaybettiğimiz mesafeyi bir şekilde kapattılar. Dış politikada ‘‘kararan ufku’’ kısa bir sürede yeniden aydınlatmaya başladılar. En azından yapılanların içeriye yansıtılış biçimi bu oldu. Umuyorum bu yansıtılış doğrudur. Ve benim bu konulardaki başarısından ötürü hükümete teşekkürüm boşa edilmiş olmaz... NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Başkalarının avantacılığına kızanlar, kendileri avanta peşinde koşmadığı zaman.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!