Teşvikten yararlanan da memnun değil ama

TEŞVİK sorunu giderek büyüyor. IMF’nin kendisine sorulmadan genişletilen ve bütçeye maliyeti sorun olacak teşvik sistemine karşı çıkmasının ardından, teşvik kapsamına giren Doğu ve Güneydoğudaki iller bile bu teşvik sistemine karşı çıktılar.

Yani; teşviki alan da almayan da, işadamları kuruluşları da, IMF de, yani herkes mevcut sistemi eleştiriyor. Buna karşılık hükümetin mevcut sistemdeki ısrarı devam ediyor.

Bütün bu tartışmalar yoğunlaşırken, IMF’nin de en çok yakındığı, ‘49 ildeki mevcut yatırımların da teşviklerden yararlandırılması’ndan vazgeçilebileceği kaydediliyor. Teşvik sistemine karşı çıkan bakanlar olduğu biliniyor ama bu sistemde Başbakan Tayyip Erdoğan ısrar ediyor. Başbakanın inadı kırıldığı takdirde, mevcut sistem değişikliğe gidilebileceği, mevcut yatırımların teşviklerden yararlandırılmasından vazgeçilebileceği kaydediliyor.

Halbuki daha bilimsel bakıldığında, mevcut sisteminin tümüyle yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor. Teşvik alan milli geliri düşük iller, herkese yani 49 ile birden aynı teşviklerin verilmesi nedeniyle, kendi illerine yatırım gelmediğini, yani geri kalmış yörelere yatırım yapılmasının sağlanamadığını söylüyorlar. Halbuki Başbakanın bu teşviklerden umduğu ve açıkladığı yarar ‘gelişmemiş yörelere yatırımın gelmesi’ idi...

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde aralarında Bitlis, Şırnak, Muş, Bingöl, Hakkari, Kars, Bingöl, Ağrı, Batman gibi milli geliri bin doların altında ve teşviklerden yarar görmediğini belirten 19 il, bu sistemde ısrarcı olunması halinde kategoriden çıkmak için Başbakan'a müracaat edeceklerini söylüyorlar. Yani kapsama sokulan iller diyor ki; ‘Biz böyle teşvik istemiyoruz’.

O zaman bu yanlıştan biran önce dönülmesi gerekiyor. Eğer amaç geri kalmış yörelere yatırım yapılması ise, selektif, yörelerin özelliklerine göre farklı teşvik uygulamalarına gitmek gerekiyor Bunun için de TOBB ve TÜSİAD başta olmak üzere işaleminin istediği ‘sanayi envanteri’ çalışmasını yapıp,hangi yörelerde hangi yatırımların teşvik edileceği, gerçekten teşvik için ne gibi özendirici önlemlerin uygulamaya sokulacağının belirlenmesi gerekiyor.

Bizce IMF’nin itirazından da bağımsız olarak teşvik sisteminin değiştirilmesi gerekiyor Herkes eleştirdi ama sistem değişmediği gibi aksine aynı yanlış sistem genişletilmeye çalışıldı. Şimdi buna rağmen yani zaten değişmesi gereken sistem için bütçeyi bozmanın, IMF’yle sorun çıkarmanın hiçbir anlamı yok. Umarız bu vesile ile bir an önce sistem değişikliğine gidilir...

İŞ ALEMİ İSYANDA

Teşvik kapsamına girmeyen iller ise doğal olarak bu sisteme tepki gösteriyorlar. Gaziantep ve Samsun, dört bir tarafları teşvikli illerle çevrildiği için, en zor durumda kalanlar. Hem ilinde hem de TOBB bünyesinde çağdaş, etkili çalışmalar yapan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer ile görüştüğümüzde, illerinde sanayicilerin haklı olarak bu sisteme büyük tepki gösterdiklerini ve yönetici olarak kendilerinin de zor durumda kaldığını söylüyor.

Son dönemde en fazla yatırım alan illere bakıldığında 36 il içinden batı illerinin öne çıktığını anlatan Koçer, batıya ve doğuya aynı teşviklerin verilmesinin bu sonuca yol açtığını söyledi. Şimdi bu yanlış üzerine 13 il daha konulduğunu söyleyen Koçer, "Doğu'ya gitmeyi düşünen varsa da gitmez. 36 ilin 25'ini kaybedeceğiz. 36 ilden 8-9'u, yeni girecek 13 ilin ise 6 - 7'sı olmak üzere toplam 15 - 16 ile teşvikler yarayacak. Sonuç olarak bakıldığında bu teşvikler bölgelerarası gelişmişlik farkını mı giderdi?" diye sordu.

Diğer bir yanlışın ise Gaziantep'e teşvik verilmezken 4 bir yanındaki illere teşvik verilmesi olduğunu anlatan Koçer, "Ben soruyorum. 20 yıldır tek kuruş teşvik almadan müteşebbisinin gücüyle, kendi başarısıyla ayağa kalkan bir ile teşvik verilmezken 4 bir çevresine teşvik verilmesi haksız rekabet değil mi?". Doğu'yu Güneydoğu'yu kabul edebileceğini, Suriye'de Halep'in dahi yüksek teşvik verdiğini, sanayicilerin o bölgeye kaydığını anlatan Koçer, "Teşvik haritasına bakıldığında 4 yanı teşviklerle sarılı iki şehir var. Biri Samsun biri Gaziantep. Onların bir tarafı deniz, bizim Halep" diye konuştu.
Yazarın Tüm Yazıları