Teşvikler geç geldi, Güneydoğu’da tekstilde çalıştıracak genç kalmadı

TEKSTİL sektörüne destek vermeye yönelik Eylem Planı’nın 5 yıl gecikmeli geldiğini savunan Mithat Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Gürsoy, "Artık hiçbir teşvikin bizi Güneydoğu’ya götürmeyeceği bir gerçek" dedi. Gürsoy, geç kalınmışlık yüzünden Doğu ve Güneydoğu’daki genç işgücünün de zaten büyük şehirlere yerleştiğine, bölgede çalıştıracak adam bulmanın zorluğuna dikkat çekti.

TEKTSİLİN duayen isimlerinden Mithat Giyim’in Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Gürsoy, sektöre destek vermeye yönelik hazırlanan Eylem Planı’nında geç kalındığını belirterek, "Piyasa ayağımın altından kaymışsa, Güneydoğu’ya gitmem mümkün değil" dedi. Tekstil sektörü için en sağlıklı ve doğru teşviğin kurların artırılması olduğunu söyleyen Gürsoy, "Hiçbir teşviğin bizi Güneydoğu’ya götürmeyeceği bir gerçek. Sektör için kur artışı dışında can suyu yok" diyerek, önlemlerin 5 yıl önce alınması gerektiğini vurguladı. Gürsoy, geç kalınmışlık yüzünden Doğu ve Güneydoğu’daki genç işgücünün de zaten büyükşehirlere yerleştiğine işaret ederek, bölgede çalıştıracak adam bulmanın zor olduğunu kaydetti. Gürsoy’un "Geç kalındı" dediği Tekstil, Hazır Giyim ve Deri Sektörü Stratejik Eylem Planı kapsamında, mevcut işletmelerin gelişmiş yörelerden kalkınmada öncelikli yörelere, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerine taşınmalarına çeşitli destekler verilecek. Gelişmiş yörelerden kalkınmada öncelikli yerlere taşınanlara 1 Ocak 2009’tan başlayarak, 31 Aralık 2014’e kadar bazı olanaklar sağlanacak. Mithat Giyim’in Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Gürsoy ile tekstil sektörünün bugünü ve geleceğini, Mithat’ın hedeflerini konuştuk.

Can suyu, kur artışı

Tekstil, Hazır Giyim ve Deri Sektörü Stratejik Eylem Planı’nı nasıl buldunuz?

- Bu, son dönemlerdeki en önemli olaylardan biri, belki de en önemlisi. Sektörün çok kapsamlı bir envanteri çıkarıldı. Reel sektör için yüreklendirici bir çalışma. Ama bununla sorunları aşmamız mümkün değil. Bizim için en sağlıklı ve en doğru teşvik, mutlaka kurların artmasıdır. Döviz kurları değişmez ve Türk parası bu kadar değerli seyretmeye devam ederse, hiçbir teşviğin bizi Güneydoğu’ya götürmeyeceği bir gerçek. Sektör için kur artışı dışında can suyu yok.

Önlemler 5 yıl gecikti

Açıklanan teşvik sizi neden Güneydoğu’ya yatırıma götürmez?

-Sebebi şu. Ben ciro yapamıyorsam, benim müşterim, pazarım kaybolmuşsa Güneydoğu’ya gitmem veya gitmemem hiçbir şeyi değiştirmez. Güneydoğu’ya gitsem, oradaki avantajlardan faydalanacağımı düşünsem bunu piyasa için yapacağım. O piyasa ayağımın altından kaymışsa, benim Güneydoğu’ya gitmem mümkün değil. Maalesef bugünkü önlemlerin çok daha önceden getirilmesi gerekirdi. Bu 5 yıl önce yapılsaydı büyük bir anlamı vardı.

Tekstil yatırımları bir miktar da olsa bölgeye gitmez mi?

-Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da tekstilde çalıştıracak adam bulmak çok zor. Çalışma arzusundaki gençlerin hemen hepsi zaten büyükşehirlere göçmüş. Köylerin çoğu boş ya da yaşlılar yaşıyor. Buralarda işçi bulup yetiştirmek son derece zor. Özellikle tarımsal yörelerde harman ya da fındık toplama zamanı fabrika tamamen boşalıyor. Sanayinin tarım alışkanlığı olmayan ve sürekli çalışacak işçilere ihtiyacı var. Anadolu’da belirli şehirler dışında sanıldığı kadar istediğimiz nitelikte çalışacak işçi yok. Eğitmek için adam arasanız bulamıyorsunuz. Burada çok büyük yanılgı var.

Bu parayla ihracat zor

Ne yapılmasını bekliyorsunuz?

- Biz her zaman hükümetten hiçbir şey istemiyoruz dedik. Ama bize Türk parasını gerçek değerine getirsinler yeter dedik. Türk parasının bugünkü kadar değerli olmaması lazım. Bu aşırı değerlenme, ihracatı son noktaya doğru götürüyor. Merkez Bankası istatistiklerine göre 2007 yılında Türk parası yüzde 18 değerlenmiş. 2001’den bu yana hesaplanan artış yüzde 80’i aşar. Böyle bir parayla ihracat yapılması maalesef mümkün değil.

BM 2009 Dünya Elyaf Yılı’na katılıyoruz

Çevre ve sosyal sorumluluk konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz?

- Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2009 yılını ’Dünya Doğal Elyaf Yılı’ ilan etti. Mithat Selection olarak gömleklerimizde ve pamuklu ürünlerimizde 2009’dan önce ’Cotton USA’ tescilli pamuk kullanmaya başladık. Yündeki ’Woolmark’ gibi, pamukta da ’Cotton USA’ en yüksek uluslararası temel kalite ölçütü olarak kabul ediliyor. Yılda 150-200 ton pamuklu hammadde kullanıyoruz. Ürün satışı sırasında yıllardır plastik torba yerine geriye dönüşümlü karton kullanıyoruz.

Ekonomik sıkıntıda ilk feda edilen giysi olur

 Ekonomide yaşanan sıkıntılar sektöre nasıl yansıyor?

-Eskiden giyim statü sembolüydü. İnsanlar giyimi yatırım gibi görür ve para ayırırdı. İyi giyinmeye özen gösterirdi. Günümüzde bunu göremiyoruz. Giyimin yerini elektronik aldı. İlk feda edilen giyim oluyor. Zaten kaliteli ürünler de kolay eskimiyor. Hazır giyim talebi artıyorsa ekonomi sağlıklıdır, üretim vardır. Talep düşüyorsa ekonomi sağlıksızdır.

2009’da yeni mağaza yok, Mithat Müzesi kuruyoruz

Yeni mağaza açmayı düşünüyor musunuz?

- 13 mağazamız, 200 civarında cornerımız var. Yeni mağaza planlarımız ekonomik gelişime paralel şekillenecek. Ekonomik gelişme duraklama döneminde. 2009’da yeni mağaza düşünmüyoruz. İstanbul Osmanbey’de Samanyolu Sokak’ta 1100 metrekarelik yeni bir merkez yaptık. Bu binadan Mithat’ın tarihini anlatan minik bir müzemiz olacak. İç piyasa ve kısmen ihracat operasyonlarını oraya taşıyacağız. İmalatımız bugünkü yerinde kalacak.

ABD’ye kolay ihracat için Mısır’da da üretim yapacağız

Fas’ta üretiminiz nasıl gidiyor, yeni yatırım planlarınız var mı?

- Fas’a 2005 yılında ABD’li müşterilerimizin isteği üzerine gittik. Fas’ta ürettiğimiz mallar ABD’ye gümrüksüz girebiliyor. Fas’ta üretim yaparak döviz kuru baskısını bir ölçüde de olsa dengeliyoruz. Fas bizim için bir atölye. Mısır’da bunu biraz daha gelişmiş olarak yapacağız. Önümüzdeki yıllarda Mısır’da da üretim yapmayı düşünüyoruz. Genelde erkek giyim olacak. Onlar gelip bizi buldu. Ortak olmamızı ve işi öğretmemizi istiyorlar. Henüz görüşüyoruz. Mısır’da eninde sonunda bir yatırım olacak. Çünkü Mısır’ın Amerika ile serbest fiyat anlaşması var.

Dünyadaki finans krizi siparişlerimizi azaltıyor

2008 nasıl geçiyor?

-2007 gayet iyi geçmişti. Ciromuz, 80 milyon dolar civarında oldu. Bu yıl sonunda biraz düşme bekliyoruz. Ekonomik sıkıntılardan herkes gibi biz de etkileniyoruz. Bizim üretimimizin yüzde 70-75’i ihracata gidiyor. Geçenlerde bir İngiliz müşterimizle konuşurken ’Bir hafta içinde finans sektöründe 5 bin kişi işinden oldu. Eskisi gibi sipariş veremem, azalacak’ dedi. Bu sadece bir örnek. Bu yüzden ihracatımızda ufak da olsa bir düşme olmasını bekliyoruz. 2009 ciromuz da yüzde 10 daha düşük gerçekleşir. En iyi pazarımız Amerika ve İngiltere. Burbery’nin dünyadaki en büyük imalatçılarından biriyiz. Halen Banana Republic (GAP), Burberry, Lacoste gibi birçok dünyanın bir çok ünlü markası için üretim yapıyoruz.

A.TAHİR GÜRSOY

Mithat Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Gürsoy, 1942 Aksaray doğumlu. Sankt Georg Avusturya Lisesi ve ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Maliye Bölümü’nden mezun oldu. Ortaokuldan itibaren hazır giyim mesleğinin içinde yer aldı, 1969’da fiilen ihracata başladı. 1974’den beri Mithat Giyim’in Başkanı. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin kurucuları arasında yer alan Gürsoy, İktisadi Kalkınma Vakfı’nda (İKV) iki yıl görev aldı. Tekstil İşverenleri Sendikası ve GSD Dış Ticaret’te Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı.
Yazarın Tüm Yazıları