Tespitler

BÜYÜKLER Ulusal Kış Kupası, TED Kulübü kapalı kortlarında oynandı. Erkeklerde Marsel İlhan, bayanlarda İpek Şenoğlu, Pemra Özgen ve Çağla Büyükakçay yurt dışında turnuvalarda mücadele ettikleri için kış kupasına katılmadılar.

Böylece bayanlarda genç tenisçilere fırsat doğdu. Seyirci sayısında olumlu bir artış vardı. Kapalı kort sayımız da çoğalıyor, antrenman imkánları da. Gençler sabah erken saatlerde okul öncesi bile tenis oynayabiliyorlar. Bazıları da antrenmanların dışında maddi olanakları doğrultusunda yurt dışında turnuvalara katılıyorlar. Özetle hedef çıtası yükseldi.

TED’deki maçları izledim. Günümüzde tenisçilere verilen imkanları göz önünde tutarsak tabanın oyun seviyesi oldukça zayıf. Gelecekte uluslararası başarı kazanabilecek tenisçi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bayanlarda Rus asıllı Milena Zubkova (TED) şampiyon oldu. Milena, 1.88 metre boyunda ve daha 16 yaşında. Güçlü fiziğini vuruşlarına aktarabiliyor. Toplara cesaretli vuruyor. Ancak tecrübesiz, kendisine henüz güvenmiyor. Okula gitmiyor. Dersleri internet üzerinden alıyor. Sabahın yedisinde TED’e geliyor. Antrenman saatleri dışında kendisi çalışıyor. Aslında gençlerimiz için çok iyi bir örnek.

Finaldeki rakibi Melis Sezer ENKA Spor Kulübü’nde oynuyor. Garanti Koza yani İstanbul Cup Melis’i maddi olarak destekliyor. Federasyonun da başarıya orantılı katkısı oluyor. Özel antrenörü var. Melis kortta ölümüne mücadele ediyor. Topa olan önsezisi çok iyi. Ancak 16 yaşındaki Melis henüz etkili bir vuruşa sahip değil. Kısa vadede en büyük amacı mayısta Fransa Açık’ta gençler kategorisinde ana tabloya girebilmek.

Beğendiğim bir diğer tenisçi TED Kulübü’nden 15 yaşındaki Başak Eraydın. Tenis antrenörleri olan babası Erol ve annesi Deniz, büyük özveriler ile Başak’ı bugünkü duruma getirdiler. Başak da Milena gibi güçlü bir yapıya sahip. Toplara cesaretli vuruyor. Tabi ki süratli oyuna hızlı bacaklar lazım. Çabuklukla beraber Başak’ın konsantrasyon sorununu da çözmesi gerekiyor.

Memur zihniyeti

Erkeklerde durum farklı. A Milli Takım seviyesindeki tenisçilerin çoğu yurt dışında pek turnuva kovalamıyor. Memur zihniyetinde bir tutum içerisindeler. Kulüpten aldıkları maaş ve kimisi verdikleri özel derslerle hayatlarından memnunlar. Formlarını korumak için antrenman yapıyorlar.

Gençlere gelince... İmkanlara rağmen bu turnuvada fazla bir varlık gösteremediler. Örneğin 16 yaş Türkiye şampiyonu Mahir Ural. Etkili forhand vuruyor ve yaş grubunda uluslararası başarıları da var. Ancak turnuvada 35 yaşına gelmiş performans tenisinden uzaklaşmış, ders vererek para kazanan eski Türkiye şampiyonu Barış Ergün’e fazla direnmedi. Söylemek istediğim şu, erkeklerde 17-20 yaş kuşağı, ağabeyleri emekli olmadan onları yenmeleri gerekiyor. O zaman ulusal rekabet ve tenis seviyemiz artar. Tek erkekler finalini istikrarlı oyunuyla Barış Ergüden (Yeşilyurt Tenis Kulübü) ile göze hoş gelen çok yönlü tenisiyle Ergün Zorlu (Ankara Tenis Kulübü) oynadı. İkisi de gerçekten kaliteli bir final izletti. Finali Barış, kazandı...
Yazarın Tüm Yazıları