Ters köşe

Üzülmeyen mi var?
Kabristanda, cezaevi aracının önünde, jandarmaların nezaretinde, eşine toprak atan Doğan Yurdakul, hepimizi çok etkiledi... Ne var ki, tutukluların hasta yakınlarıyla görüşmesine imkan verecek bir yasa teklifi, şimdi aklımıza geliyor.
Eğer o fotoğraf olmasaydı, aklımıza asla gelmeyecekti.
***
Her şeyimiz böyle.
Hep, testi kırıldıktan sonra...
Nitekim... Tutukluluk halinin cezaya dönüştüğünü ne zaman farkettik?
Ergenekon ve Balyoz davalarında...
Ne zaman farkettik? Hizbullahçılar 10 yıl tutuklu kalıp tahliye olunca.
Bir baktık ki, meğer cezaevlerinde hükümlüden çok tutuklu varmış...
Garibanlar ordusu.
Bu yamuğu düzeltmek için yasal bir düzenleme yapmak, şimdi aklımıza geldi. Yoksa hiç gelmeyecekti.
***
Bir örnek daha...
Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Engin Alan olmasaydı, milletvekili seçilen tutuklular için bir yasa değişikliği yapmak hiç aklımıza gelmeyecekti. Jeton şimdi düştü.
Örnekleri çoğaltabiliriz.?Özeti şudur:
Bize bin tane nasihat verseler yetmez, başımıza ille bir müsibet gelmesi lâzım ki normalleşelim.
Bakar mısınız?
Devlet Baba eşkiya’ya muhatap olmam diye yıllarca nafile bağırdı durdu. Aslında o açık açık elbet muhatap olurum demenin yollarını arıyordu ki, gizli alınan bir ses kaydı imdada yetişti... Her şey aleniyete dökülünce sırtından bir yük kalktı oh... Devlet Baba rahatladı.?Fena mı oldu?
O ses kaydı internete düşmeseydi biz hâlâ eşkiya’ya muhatap olmam diye diye uçuyorduk.
Her şeyde hayır vardır.