Tende ipeksi dokunuşlar

Özellikle sıcaklığın yoğun olarak hissedildiği günlerde cilt normaldan daha fazla parlıyor.

Bu da yüzde yağlı bir görünüme sebep oluyor. Neyse ki makyaj artistleri bize bu yağlı parlaklığı giderecek pek çok yöntem önerebiliyor. Mat görünüm sağlayan kremler, jeller ve makyaj ürünleri, kolaylıkla cilde ipeksi bir dokunuş kazandırıyor.

Aslında cildin sağlıklı görünmesi gereken sıcak havada, normal ve kuru ciltler alışılmadık yağ görüntüsü ya da güneş ve ısı dolayısıyla oluşan siyah noktalar şeklinde reaksiyon gösterir. Karma ve yağlı ciltlerde ise (özellikle de T bölgesi her zaman parladığından) iri gözenekler ve sivilce gibi sorunlar çoğalır.

Bunun en önemli nedeni sıcakta daha da aktif hale gelen ter bezleridir. Yapılabilecek tek şey de cilt yüzeyindeki yağ tabakasının matlaştırılmasıdır. Bazı kremler ve makyaj malzelemeleri, özel içerikleri ve mikro purdalarıyla sebum üretimini frenleyip, cildin yeniden dengelenmesini sağlar. Ayrıca anti-yağ etkili makyaj ürünleri de matlaştırıcı etkileriyle cildin yağlı değil, kadifemsi ve taze görünmesine yardımcı olur.

BAKIM CİLDİ CANLANDIRIYOR

Cildin yağlı bölgelerine karşı alınacak en kesin önlem, temizlikten başka bir şey değil. Uzmanlar özellikle sıcaklarda kullanılacak ideal ürünler arasında, günlük nemlendiricinin etkisini artıracak peeling ve maskeleri üst sıraya koyuyorlar.

Fazla ter üretimine karşı çinko ve kil gibi iki anahtar madde içeren cilt bakım ürünleri, antibakteriyel, ter düzenleyici ve matlaştırıcı etkileriyle karma ve yağlı ciltler için neredeyse birer cankurtaran oluyor. Papaya ekstresi, salisik asit ya da mikro granüller, hücre çözücü LHA ile kombine edildiğinde gözeneklerin tıkanmasını önlüyor.

Tüm bunlara bitkisel yardımcıları de eklemek gerekiyor tabii. Sebum üretimini etkileyen ve gözenekleri sıkıştırıcı etkileriyle öne çıkan bitkisel ürünler, ciltteki sıcaklara bağlı yağ üretimini kontrol altına alıyorlar.

Jel ürünler anında matlaştırıyor

Kadınların hayalleri, yeni nesil kozmetiklerle gerçeğe dönüşüyor. Krem ya da sprey formundaki ürünler, sürüldüğü andan itibaren gözenekleri küçültüyor, yüzeydeki fazla yağı alıyor ve makyajın korunduğu kusursuz ciltler yaratıyor. Fondöten ya da makyaj baz kremleri parlayan bölgeleri anında kontrol altına alıyor.

Yağı absorbe eden silisyum ya da silikon polimerleri, ağ gibi bir yapı oluşturuyor. Jel ürün cilt yüzeyinde elastik bir film takabası yaratıyor ve dengesizlikleri ortadan kaldırıyor. Fondöten de bu dengeli yüzeyde eşit bir şekilde dağılıyor. İçindeki ışıltılı pigmentler ve mikro pudralar cildin sağlıklı ışıldamasına ve ince çizgilerin kaybolmasına yardımcı oluyor. Gün içinde burunda ve alın bölgesinde görülen yağ tabakasını pudralı makyaj kağıtları ile yine kontrol altına almak mümkün.

Güneş lekeleri artık dert değil

Güneş ışınlarının etkisiyle oluşabilecek lekeler, yeni bir lazer uygulamasıyla sorun olmaktan çıktı. Söz konusu bu uygulama sayesinde cilt tazeleniyor, yumuşak doku sıkılaşıyor, kırışıklıklar azalıyor ve lekelerden kurtulmak mümkün oluyor.

Güneşin neden olduğu cilt yüzeyindeki renk düzensizliği artık kadınların korkulu rüyası olmaktan çıkıyor. Lazerde ileri teknoloji uygulamalarından biri olan "fraxel" uygulaması, güneşten zarar görmüş ciltte oluşan kahverengi lekelerin yanı sıra yaşlılık izlerini de büyük oranda azaltıyor. İlk uygulama sonrasında daha yumuşak, daha düzgün, daha sıkı ve daha taze bir cilt dikkat çekiyor.

Dermatolog Dr. Hayat Öz ve Feza Erdoğdu bu uygulamayla ilgili sorularımızı yanıtladı...

n Fraxel lazer nasıl bir uygulama?

- Uygulama sırasında mikrotermal tedavi bölgeleri olarak bilinen, binlerce küçük ama derin tedavi kolonları üretiliyor. Eski epidermal pigment hücreleri yok ediliyor. Ayrıca dermise derinlemesine nüfuz ediyor. Her bir mikrotermal bölgeyi hedefliyor, ancak etrafındaki dokuyu etkilemiyor ve ona dokunmuyor. Bu "çok küçük" uygulama yeni, sağlıklı, daha sıkı bir doku yaratıyor, bedenin doğal iyileşme sürecini de kullanıp cildin çok daha hızlı iyileşmesini sağlıyor. Daha ilk uygulamadan sonra bile cildin daha yumuşak, daha düzgün, daha sıkı ve daha taze olduğu hissedilebiliyor. Göz çevrenizdeki ince çizgiler, akne izleri önemli derecede kayboluyor, yaşlanma ve güneşin neden olduğu renk düzensizliği ile kahverengi lekeler siliniyor.

n Bu uygulamanın faydaları neler?

- Cildin yumuşak dokusunu sıkılaştırıyor, cildi yeniliyor, renk tonunu ve dokusunu düzeltiyor. Ayrıca kırışıklıkların, sivilce ve ameliyat izlerinin azaltılması amacıyla da uygulanıyor.

n Kaç seans uygulama yaptırılmalı? Seans aralıkları ne kadar olmalı?

- Herkesin cildi ve cildindeki problem farklı tabii... Klinik araştırmalar, uygulamanın 2 hafta aralıklarla en az 5 seans yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Uygulama yapılan bölgeye, kişinin cilt rengine ve mevsime göre, seans aralıkları 2-6 hafta arasında değişiyor

n Sonrasında nelere dikkat edilmeli?

- Cildin doğrudan güneşle temasından kaçınılmalı. Bu lazer uygulaması cildi yenilediği için en az 6 ay solar ışıktan korunmak gerek. Sokağa çıkarken en az SPF 30 ve üzeri güneş koruyucuları sürülmeli ve günde 2 kez tekrarlanmalı.

Çizgi ve lekelerden aynı anda kurtulmak mümkün

Fraxel Lazer ile aynı anda birkaç tedavi yapılabiliyor. Örneğin, operasyon izi olan bir kişinin ayrıca çizgi ve leke gibi problemleri de varsa, aynı seans içerisinde hepsine çözüm getirilebiliyor. Kullanılan ışın gözlere bir zarar vermiyor, gözlük kullanmadan da uygulama gerçekleştirilebiliyor. Hızlı çalıştığı için ortalama 10-15 dakikada yüz bölgesinin tamamına bir seans uygulama yapmak mümkün. Pansuman gereksinimi, enfeksiyon riski taşımıyor ve istirahat gerektirmiyor. Yaklaşık bir günlük kızarıklık dışında rahatsızlık vermiyor.

Mükemmel ten uyumu

Maybelline New York Affinitone fondöten, ciltte mükemmellik vaat ediyor. Doğal renk pigmentleriyle cilt rengini bütünleyen, cilt dokusu ile uyum sağlayan ürün, 5 ayrı renk seçeneği sunuyor. Cildi E vitamini ile koruyan ve nemlendirici özelliğiyle öne çıkan fondöten, zararlı dış etkenlere karşı da koruyucu özellikte. Fiyatı ise 14,99 YTL...

Bakımlı tırnakların sırrı

Tweezerman, güzelliğine ve bakımına önem verenlerin ihtiyaçlarına yönelik eksiksiz bir koleksiyon hazırladı. Boyner ve Boyner Beaute mağazalarında satışa sunulan marka, tüm dünyada ünlülerin ve makyaj uzmanlarının da tercihi. Koleksiyonda yer alan ve kaş uzmanlarının tavsiye ettiği cımbız, hizalı, muntazam, kusursuz kaşlar için ideal. 12 kez büyüten vantuzlu ayna ise hem günlük hayatta hem de seyahatlerde çantada taşımak için ideal. Koleksiyonda ayrıca kirpik kıvırıcı, çantada taşınabilir mini kirpik kıvırıcı, tırnak eti giderici, tırnak eti makası, tırnak makası, çıtçıt, renkli kağıt törpü, ponza, tırnak fırçası, pedikür ve manikür seti de yer alıyor.

Sıcak havalar depresyon nedeni olabilir

Hepimizin de başı sıcak havalarla dertte... Üstelik yüksek sıcaklık bizleri bunaltmakla kalmıyor, psikolojimizi de bozuyor. Uzmanlar, Madame Figaro dergisine yaptıkları açıklamalarda, sıcak havaların sadece metabolizmamızı değil ruh sağlığımızı da olumsuz yönde etkilediğini belirttiler.

Siz de sıcaklarla başa çıkamıyor, heyecanla gelmesini beklediğimiz sıcakların artık bitmesini diliyorsanız, kulübe hoş geldiniz. Çünkü sıcaklarla başa çıkmak kimi zaman gerçekten zor oluyor. Tahammülsüzlük, öfke, aşırı sinir, depresyon, uyku bozuklukları, sıcakların yan etkilerinden sadece birkaçı!

Medicana Hospitals Bahçelievler’den Psikiyatrist Dr. Fikret Hacıosman, sıcak havaların metabolizmamız kadar ruh sağlığımızı da olumsuz etkilediğini söylerken, Medicana Hospitals Çamlıca İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Yurt ise sıcakların fizyolojik yönü olan sıcak krampları, sıcak vurgunu ve sıcak çarpmalarına karşı uyarıyor. Aşırı sıcaklarla başa çıkmanın yöntemlerine gelince: Bol sıvı tüketmek, alkol alımından ve vücudu saran giysilerden uzak durmak, fiziksel aktivitelerden kaçınmak ve mümkün olduğunca sık serin yerlerde dinlenmek şart...

Yan etkilere dikkat

Afrika üzerinden gelen sıcak hava dalgasının yarattığı olumsuz koşullar, hem metabolizmayı hem de ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Sıcak çarpması, sıcak vurgunu, sıcak krampları gibi fiziksel etkilerin yanı sıra aşırı sinir, öfke nöbetleri, depresyon, tahammülsüzlük, uyku bozuklukları sıcak havaların en belirgin yan etkileri arasında yer alıyor.

Dr. Fikret Hacıosman, depresyon belirtilerinin yaz aylarında arttığına dikkat çekerek, "Depresyon belirtilerinin yaz aylarında artış gösterdiğini istatistiksel olarak biliyoruz. Aşırı sıcaklar beraberinde aşırı sinir, depresyon, uyku bozukluğu ve öfkeye neden oluyor. İnsanlar hiçbir şey ortada yokken aniden öfke patlaması yaşayabiliyor" diyor.

Kişilerin kendisini sıcaklara psikolojik olarak hazırlaması gerektiğini söyleyen Dr. Hacıosman, sözlerine şöyle devam ediyor: "Kişi kendini sıcaklara psikolojik olarak hazırlarsa, olumsuz davranışların da önüne geçmiş olur. Evden dışarı çıkarken, ’Bugün sıcak olabilir, kişiler gösterilmemesi gereken tepkiler verebilir. Ama ben sinirlenmemeliyim’ düşüncesiyle hareket etmeli. İnsanın bilinçaltına yerleştirdiği düşüncelerin kendisini yönlendirmedeki önemi unutulmamalı. Bilinçaltına ne yüklenirse hareketlerde o görülür. Bu nedenle ’Sakinim ve sıcaktan etkilenmeyeceğim’ dediğimiz zaman sinirlerimize hakim olabilir ve kendimizi olumsuzluklara karşı hazırlayabiliriz."

Yazın boşanmalar artıyor

Aşırı sıcaklarda daha coşkulu olan kişilerin her zaman yapamayacakları radikal kararlar alma eğilimi gösterdiklerini ifade eden Dr. Hacıosman, "Sıcak yaz ayları, coşkunun arttığı, özellikle hasta kişilerde sağlıklı karar vermenin iyice zorlaştığı dönemler. Bu dönemlerde insanlar boşanmak, yeni iş kurmak, iş bırakmak gibi radikal kararlar alabiliyor. Ani öfkelenen ve daralan insanlar, bol bol yüzlerini soğuk suyla yıkamalı ve daha serin yerlere gitmeli. Sıcak hava konsantrasyon kaybının yanı sıra dikkat eksikliğine neden oluyor ve psikolojik olarak da insanları çok daha fazla etkiliyor" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları