"Temiz seçim"…

Uluslararası platformlarda Türkiye açısından şu ana kadar neredeyse hiç sorun yaratmayan "sandık güvenliği" 7 Haziran'da yapılacak seçimlerde yaşamsal öneme sahip olacak. Bu konuda yaşanabilecek olası sorunların ülke demokrasisine sınıf düşürtme potansiyeli var.

Haberin Devamı

Bunca seçim geçiren Türkiye’de sandıktan çıkacak sonuç kadar atılan oyun güvenliğinin tartışılır hale gelmesi hukukun üstünlüğü alanında yaşanan yapısal ve giderek de kötüleşen sorunların yansıması niteliğinde. Sandık güvenliği için daha önce örneğine neredeyse hiç rastlanmayan boyutta binlerce gönüllünün organize olması endişenin büyüklüğünü göstermesi açısından önemli.

İçerideki endişenin dışarıda da hızlı şekilde zemin kazanmaya ve soru işaretlerinin artmaya başladığını söylemek mümkün. Yıl boyu durup da seçim gecesi trafolara giren kediler, sandık yerine çöpten çıkan oy pusulaları, X partisine verilen oyların tutanakta Y partisine gidivermesi gibi uygulamalar ülkede son bir iki yıldır yaşanan demokrasi erozyonuyla birlikte değerlendirildiğinde dışarıdaki hassasiyette de ister istemez belirgin bir artış oluyor.

Haberin Devamı

Anayasaya uygunluğu tartışmaya açık bazı uygulamalarla genel seçim havasından çıkıp neredeyse “rejim seçimi” havasına bürünen 7 Haziran’daki seçimlerin olmazsa olmazı “temiz” olması. Bu seçimlere “temiz” kaydı düşülmemesi Türk demokrasinin kredibilitesini dibe vurduracağı gibi ülkenin zincirleme ve göğüslenmesi zor sıkıntılarla karşı karşıya kalmasının da önünü açacaktır.

Temel hak ve özgürlüklerin serbest düşüş halinde olduğu, ekonomik güven ortamının demokrasinin hırpalanma düzeyiyle doğru orantılı şekilde erime trendini sürdürdüğü, bir dönem “sessiz devrim” gazı veren Batı medyasının “Putinizasyon” vurgusu yaptığı, “Bu ülkenin Kopenhag kriterlerini yeterince karşılamayı sürdürdüğünden emin miyiz?” sorusunun sıkça tekrarlanır olduğu, eskiden Türkiye’ye verdikleri destekle “Bir Türk olsa ancak bu kadar destek verebilirdi” dedirten Avrupalı siyasetçilerin “Türkiye’de demokrasi acınacak halde” der hale geldiği bir ortamda “temiz olmayan seçim” etiketi Türkiye’nin en az ihtiyaç duyduğu şeylerden biri olsa gerek.

Seçimler Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın yanı sıra Avrupa Konseyi tarafından resmi heyetlerle yerinde izlenecek. Avrupa Birliği tarafından da resmi heyetle olmasa bile düzenli bilgi akışıyla gözlemlenip detaylı değerlendirmeye tabi tutulacak. Hazırlanacak raporların öneminden bahsetmeye gerek bile yok…

Haberin Devamı

Bazılarına Türkiye’nin de üye olduğu Avrupa kurumları, yaşanan onca olumsuzluğa ve normalde anında ve sert tepki verilecek durumlar olmasına rağmen her seçim dönemi öncesinde olduğu gibi düşük profil sergileyerek bekle gör pozisyonunda kalmayı tercih ediyor. Dışarıda hava “yeni” Türkiye için hiç olmadığı kadar kötü olsa da, Türkiye denildiğinde ciddi bir “bıkkınlık” hissedilse de “her şeye rağmen umudunu yitirmeyenlerin” temennisi Türkiye’nin yelkenlerini temel hak ve özgürlüklerle şişirip dümeni geleneksel rotasına çevirmesi. Kim bilir belki de…

Yazarın Tüm Yazıları