Televizyona para için geçmedim

Güncelleme Tarihi:

Televizyona para için geçmedim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2013 00:00

Çoğu kişi “Bir İstanbul Masalı” ile onu tanıdı. Başka bir grup “1 Kadın 1 Erkek” dizisindeki Ozan karakteriyle... Ancak o, aynı zamanda usta bir tiyatrocu; hatta “Othello”yu oynayacak kadar da kalibreli bir oyuncu... Şimdiye kadar hiç modellik yapmayan Emre Karayel, Boxer dergisi için bir ilke imza attı; hem modellik yaptı hem kariyerini ve stilini anlattı.

Haberin Devamı

*  Osmaniye doğumlusunuz. Bu dizi ve tiyatro işleri başlamadan önce neler yaptığınızdan bahseder misiniz?       

- Okuyordum. Gazi Üniversitesi iktisadi İdari Bilimler’de okudum. Okulun son yıllarına doğru dublaj ve tiyatroyla ilgilenmeye başladım. Bu işi profesyonel anlamda yapacaksam okulunun okunması gerektiğine inanıyorum.

*  İlk olarak tiyatro sanırım. Nasıl başladı? Üniversite ile birlikte mi? Öncesi var mı? 

- Dediğim gibi mezun olduktan sonra Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü’ne girdim; bu şekilde başladı. Önce dublaj ardından tiyatro...

*  Türkiye’de sadece tiyatro yapılarak geçinilebiliyor mu? Siz de o yüzden mi televizyona başladınız? Yani ekonomik nedenlerden ötürü?

- Sonuçta televizyondan tabii ki daha fazla kazanılıyor. Hiçbir tiyatrodan kazanamayacağınız bir akış var televizyonda. Ama sırf bunun için televizyona geçtim diyemem.

BİR SÜRE SONRA ŞÖHRETE ALIŞIYORSUN

*  Tiyatroda Shakespeare hele ki “Othello” oynamak meseledir. Ama siz bu zor rolün de altından kalktınız...

- Rahmetli Cüneyt Gökçer’in son öğrencilerindenim. Onun öğrencisi olarak hakkını vermeye elimden geldiğince çalıştım.

*  Türk tiyatrosunda sizin Shakespeare’niz kim? Yani Shakespeare oyunlarını sahnede en iyi oynayan oyuncu kim?

- Aslında Shakespeare’le aram pek değil. Çok seviyorum ama bir taraftan çok zor. Çetin Tekindor gibi ustalarımdan izlemek ayrı bir tat, yeni oyuncuların yorumları bir başka tat. Her yorumu seyrediyoruz, yorumları seviyoruz ama eskilerin, hocalarımın keyfi bir başka oluyor.

*  İrili ufaklı birkaç diziden sonra sizi asıl kitlelere ulaştıran “Bir İstanbul Masalı” geldi. Neler değişti o andan itibaren hayatınızda?

- Normal seyreden hayatınızda tanınan bir insan oluyorsunuz. Bir yerlerde oturuyorsunuz, herkes bakınca değişik oluyor ama bir süre sonra ona da alışıyorsunuz.

*  Tiyatro ve dizi dışında sinemada çok uzun bir kariyeriniz yok. Bir tercih meselesi mi? Yoksa zamansızlık mı?

- Sinema sezon işi... Öncesinde de iyi hazırlanılıp birkaç ay teslim olmanız gerekiyor. Kışın çok yoğun çalışınca olmuyor. Bir de haksızlık yapmak istemiyorum. Program matemetiğiminin uyuşmamasından oluyor ama yakında var bir tane. Bir de yarışma programı projemiz var.

DEĞİŞİKLİK SEVMİYORUM HEP SİYAH GİYİYORUM

*  Gündelik giyim stilinizi nasıl tanımlarsınız?

- Bilmiyorum belki terazi burcu olduğumdan fazla değişikliği sevmiyorum, hep siyah giyiyorum. Giyinmeyi tamamen unuttum aslında. Çekimlerde kıyafetler geliyor biz giyiyoruz. Sade olmayı tercih ediyorum.

*  Dikkat ettiğiniz hususlar nedir giyim konusunda?

- Dediğim gibi hep siyah giyiniyorum. Farklı şeyler pek tercih etmiyorum diyebilirim.

*  Alışveriş yaparken nasıl bir tutum izlersiniz? Üzerinize ilk olanı alır mısınız?

- Aslında seviyorum değişik şeylere bakmayı, almayı... Ama sonra yine siyah giyiyorum.

*  Aksesuvar olarak kullandıklarınız var mı?

- Saat manyaklığım var. Saatlere bayılıyorum.

Haberin Devamı

BEN HER ŞEYİ FIRLATIRIM DOLABIMI BAŞKASI DÜZENLER

*  Dolabınız düzenli mi yoksa birileri sizin için düzenliyor mu?

- Birileri düzenliyor. Ben her şeyi fırlatanlardanım. Her şeyim bir yerde! Dağınığım.

*  Alışverişte en çok neye para harcarsınız?

- Pantolona ve jean’e... “Onu alayım, bunu alayım” diyorum ama hep siyah giydiğim için aslında aldıklarım öylece kalıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!