Telekom özelleştirmesi başarılı

ÖZELLEŞTİRME İdaresi Başkanı Metin Kilci’nin işi çok zor.

Görev icabı zaten kimseye yaranamayacağı bir koltukta oturuyor.

Dün ziyaret ettiğimizde, Telekom özelleştirmesi sonrası, gelen suçlamalar nedeniyle de kendisini biraz buruk gördük.

Kilci, şimdiye kadar hiçbir halka arzda zaten alıcıların açıklanmadığını ama bu kez alıcıların isimlerinin sorun olduğunu söylüyor.

Sermaye piyasası mevzuatı gereği yüzde 5’in üzerinde hisse sahibi olan kişi ve kurumların açıklandığını, bütün halka arzlarda prosedürün böyle yürüdüğünü hatırlatıyor.

Ardından da "madem bu kadar çok isteniyor, SPK ve İMKB’ye soracağım; eğer bir sakıncası yoksa, halka arzdan hisse alanların tüm listesini yayınlamak istiyorum" diyor.

Yüzde 5’in üzerinde büyüklükte hisse satın alan zaten olmadığını ama istenirse bunun açıklanmasının kendileri açısından hiçbir sakıncası bulunmadığını söylüyor.

Metin Kilci’nin oturduğu koltukta oturan yani kamunun malını satan hiç kimsenin, sattığı mal için "ucuz" ya da "pahalı" demesi mümkün değil. Kilci, kendisinin böyle bir şeye zorlanmasından şikayetçi. Bizce haklı da...

Bir Özelleştirme Başkanı sattığı şirket için "ucuz sattım" dese halkın malını ucuza peşkeş çektiği söylenecek, "pahalı sattım" dese, bu kez de halka arz olduğu için "halkı kazıkladı" denecek.

KARAR SİYASİLERİN

Fiyatın iklime ve zamana göre değiştiğinin herkes farkında, ama buna rağmen eleştiriler yoğun.

Kilci, "şimdiden 100 lirası bir yıl sonrasının 100 lirası ya da 150 lirası etmez ki" diyor.

Yani fiyatın piyasada oluştuğunu, kendilerinin görevinin de kamu için en uygun fiyatın bulunması olduğunu hatırlatmak istiyor.

Öyle ya; bir malın satılmasına, örneğin Telekom’daki kamu hisselerinin satılmasına Özelleştirme İdaresi ya da Başkanı karar vermiyor ki...

Kararı veren siyasi otorite yani Hükümet.

Özelleştirme İdaresi sadece kendisine verilen görevi layıkıyla ve kamu yararı gözeterek yerine getirmekle görevli.

Uygun fiyatın belirlenmesi için gereken teknik koşul ise gelen talebin hacmi.

Telekom’un halka arzında gelen talebin satılacak hisseye kıyasla ne kadar yüksek olduğunu göz önüne alırsanız fiyatın uygunluğu kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Kilci kendisinin fiyat için değerlendirme yapamayacağını söylüyor ama biz söyleyelim istedik...

95 bin bireysel yatırımcının Telekom’a ortak olduğuna dikkat çeken Metin Kilci, bunların bir kısmının ilk kez borsaya yatırım yapanlar olduğunu, bunun sayısını da çıkaracaklarını belirtiyor.

Yani sermayenin tabana yayılması açısından da olumlu bir adım atılmış oldu. Kilci, "Gereksiz soru işaretleriyle bu işlemi negatif eleştirmek beni biraz üzdü" diyor.

Kilci’nin Telekom özelleştirmesi ve önümüzdeki özelleştirmeler hakkında söylediklerini, bugün ayrıntılı biçimde Referans gazetesinde okuyabilirsiniz.

Özelleştirme gelirlerinin yatırıma harcanması yanlış
METİN Kilci’den aktarmak istediğim son unsur ise "Özelleştirme gelirlerinin GAP ve ulaştırma yatırımları başta olmak üzere, kamu yatırımları için harcanması"na verdiği yanıttan oluşuyor. Kilci, siyasi bir karar olduğu için İdare başkanı olarak bu konuda bir görüş sunamayacağını söylüyor ama ardından da şunları söylüyor: "Teknik kimliğimle özelleştirme gelirlerinin birçok ülkede borç ödeme dışında kullanılmadığını biliyorum. Özelleştirme gelirleri statüsü itibariyle yatırım için harcanacak gelirler değil. Öz gelir değil, vergi gelirleri gibi karşılıksız elde edilen gelirler değil. Özelleştirme gelirleri bir şeyden vazgeçmenin bedeli."

İşte burada da hálá özelleştirmeye direnç yaşanmasında etkili olan yanlış uygulamalara geliyoruz. Özelleştirme ve bunu gereğince yapan bürokratlar değil suçlu olan... Sorun bu paraları amaç dışı popülist harcamalara aktaran, makro dengelerin aleyhinde kullanan politikacılarda...
Yazarın Tüm Yazıları