Tekzip dediğin

Selim AKÇİN
Haberin Devamı

Cumartesi günü bazı kanallar bir tekzip yayınladı. Tekzibi gönderen eski mankenlerden Cem Kuzu. Hatırlarsınız Sibel Can'a şantaj yapan bir Can Kuzu vardı, bu Cem'le Can da o dönemde birbirine karışmıştı. Bazı basın organları Cem yerine Can demişlerdi. Bunun basit bir hata olmadığı açık. Eski manken ve bu olayla ilgisi olmayan Cem Kuzu, mutlaka mağdur olmuştur. O da mağdurluğunu gidermek için tekzip kararı çıkarmış. Tekzip ama nasıl bir tekzip. Cem Kuzu, olayla ilgisi olmadığını makul bir şekilde anlatmış ama ondan sonra uzunca bir süre, kamuoyunda Adnan Hocacılar diye bilinen Bilim Araştırma Yayma Vakfı'nın propagandası var. Ne kadar güzel ahlaklılar, ne kadar iyiler, ne kadar anarji ve törere karşılar falan filan. Bence o olayda mağdurluk kişiseldi, karşılığında yayınlanan tekzibin de kişisel olması gerekirdi. Bu durumda insan, kimi kime şikayet edeceğini, kimden medet umacağını bilmiyor.

Mehmet Tezkan ile Hakan Aygün'ün hazırladığı ‘‘Aslında Ne Oldu’’ giderek oturuyor. Bir de halkın sesini alayım diyerek kahveden bağlantı yapılmasa, kahvedekiler stüdyoya gelse, orada güzel güzel konuşsalar, alkışlar olmasa program daha iyi olacak gibi. Bu hafta, Fatih Altaylı'nın ‘‘Teke Tek’’te başlattığı seçim tartışması vardı. Ben Mehmet Tezkan'ın programa daha iyi hazırlandığını görüyorum. Dahası programı yönlendirmesi, akması gereken mecraları bulması ve birikimi itibarıyla böyle bir tartışma programı için uygun bir isim. Belki stüdyodaki duruş noktaları üzerine biraz daha çalışsa ‘‘tam’’ olacak.

Ben Berna Laçin'im. Soru sorarım, tiyatro oynarım, tiyatroyu mankenlere karşı savunurum, Beyaz'ın programına çıkarım, Beyaz'dan çok konuşurum, onu da sustururum, milleti de şaşırtırım, rahatlığa devam ederim, üstümü çıkarırım, kombinezonla kalırım, dans ederim, konuşmaya devam ederim, herkesi şaşırtırım. Ben Berna Laçin'im.



Yazarın Tüm Yazıları