Kapsamlı bir inceleme: Dragon Quest XI: Echoes of an Elusive Age

Güncelleme Tarihi:

Kapsamlı bir inceleme: Dragon Quest XI: Echoes of an Elusive Age
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2018 07:04

Legend of Zelda ile aynı formatta, tam 11. oyuna ulaşmış bir serinin son oyununa şöyle bir göz gezdireceğiz. Şayet JRPG ve anime sevmiyorsanız da yapacak çok bir şey yok çünkü oyun buram buram Uzak Doğu kokuyor.

Haberin Devamı

Aslında 2017 yılında çıkmış olan bir oyun Dragon Quest XI. Lakin bu taraflara hiçbir zaman uyarlanmadı. Square Enix daha sonra karar değiştirdi ve oyunu İngilizce olarak da piyasaya sürmeye karar verdi, oyun ismine Echoes of an Elusive Age gibi uzunca da bir ek yaptı. Oyunun Japonca versiyonunda sunulanlara ek olarak Elusive Age’de fotoğraf modu, karakterimize gelecek olan ileri atılma hareketi ve daha yüksek zorluk seviyeleri bulunacağı açıklanıyor. Bu sayede oyunu bir şekilde Japonca olarak oynamış olanlar da Elusive Age’e ilgi duyacak.

Dragon Quest XI’de elbette sakin ve tatlı bir kasabada büyümüş olan bir delikanlının kontrolündeyiz. Ve tahmin edin ne oluyor, bu gence büyük bir görev veriliyor! Seçilmiş kişi olmasının nedeni de gerçekten seçilmiş kişi olması; meğer bu arkadaş geçmiş yaşantısında (Reenkarnasyon olayı) efsanevi bir kahramanmış. Eh, doğal olarak da kasaba halkı bu fırsatı değerlendiriyor ve ona zorlu bir görev verip sahaya salıyor. Lotozetasia’da serüvenine başlayan kahramanımız oyun boyunca birçok farklı karakterle de tanışıyor ve bunların bir kısmıyla sırt sırta savaşmayı da ihmal etmiyor.

Kapsamlı bir inceleme: Dragon Quest XI: Echoes of an Elusive Age


Klasik RPG heyecanı arayanları sonuna kadar mutlu edecek olan oyunumuzda eskiyip eskiyip yeniden hortlayan sıra tabanlı savaş sistemi bulunuyor. Yalnız menü seçeneklerinde “Free form combat” adında bir seçim imkanı da bulunuyor ve belki bu şekilde daha akıcı bir savaş sistemine de geçiş yapabiliyoruzdur diye şüphelenmekteyim.

Kahramanımız hepsi birbirinden sevimli yaratıklarla savaşırken silahlarını kullanıyor, büyüler yapıyor ve hikayenin onu götürdüğü yere doğru hızla ilerliyor.
Dragon Quest serisinin bu bölümünü sevmek içinse Dragon Quest’in görsel tarzını beğeniyor olmanız lazım zira alışması çok da kolay olmayan, biraz sıradan ve zaman zaman gıcık gözüken bir görsellik söz konusu. En basitinden oyundaki göz çizimleri o kadar düz ki… Karakterlerin ifadeleri de hep bana itici gelmiştir örneğin. Dolayısıyla bu tarzı sevmeniz lazım yoksa bu iş yürümez.

Açıkçası bu oyunu çok heyecanla beklediğimizi söyleyemeyeceğim ama eski dönem JRPG’lerine dönmek için de güzel bir fırsat yaratacağa benziyor. Bakalım zaman neler gösterecek…

BAKMADAN GEÇME!