Biri bizi dinliyor diğeri gözetliyor

Güncelleme Tarihi:

Biri bizi dinliyor diğeri gözetliyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2010 15:58

Bilgisayarınıza tüm önlemleri almış olmanıza rağmen virüs bulaşıyor. Bir ileti ekranınıza düşüyor tanımadığınız biri, bir milyon dolar ikramiye kazandınız diyor. Şaşırıp kalıyorsunuz, şüphe dahi etseniz içinizden inanmak geliyor, zenginlik hayallerine dalıyorsunuz, tam bu aşamada yavaş yavaş tuzağa çekiliyorsunuz. Kendi elinizle verdikleri adreslere para gönderiyorsunuz. Bunlar iletişim teknolojisindeki gelişmelerin yarattığı yeni davranış kalıpları. Kimileri de bilgisayarınıza girip belleğinizdeki tüm bilgileri siliyor veya alıp gidiyor.

Şayet perdeniz açık bir odada oturuyorsanız, hiç farkında olmadan gözetlenme olasılığınız sıfır değildir, gözetlenebilirsiniz. Bilginin çok kıymetli olduğu günümüzde çok sayıda araştırıcı ses, hareket, renk şeklinde bilgileri kendi ekranlarına düşürebilmenin yollarını aramaktadırlar ve bunda da çok başarılı olmuşlardır. Ülkemizin gündemini de bu tür olaylar uzun süredir belirlemektedir. Bu yazımızda bu işlerin nasıl yapıldığına dair bazı ipuçları vereceğiz.

 Odanızda en masum haliniz ile kahvenizi yudumlarken veya çayınızı içerken, fincanınız veya çay bardağınızın sizin kendinize ait yaşamınızı dışarı yansıtabileceğini hiç düşünemezsiniz. Siz düşünmezsiniz, fakat başkaları pek ala düşünebilir. Daha ileri gözlük camınız bile size ihanet edebilir. Duvara asılı saatiniz camı en tehlikeli ajanlardan biridir. Hele cam dış bükey ise, sizin göremediğiniz nesneleri bile dışarıdan biri görebilir. Daha da ilginci bujiteriden parlak yüzeylerden yansıyan ışınımları görüntülemek bile mümkündür. Makul uzaklıklarda örneğin 20 inçlik, sizi gözetlemek için kurulmuş teleskop, tüm hareketlerinizi kayıt altına alabilir. Bunun farkına dahi varamazsınız. Belki de odanızdaki olayları yansıtan duvardaki saatin camıdır veya başka bir yansıtıcı yüzeydir. Bilgisayar ekranından insan gözüne gelip yansıyan ışınlardan bile bilgi elde etmek olanağı vardır. Bu özel amaçlar için geliştirilmiş düzenekler mevcuttur.

 Maharetli bilgi avcıları hedef bilgisayara bir casus programı yüklemeden, gizli olarak, bellekteki tüm bilgileri ele geçirebilir. Flaş yayan diyotları veya monitör ekranından yayınlanan çok düşük şiddetteki radyo-frekans bölgesi elektromanyetik dalgaları okuyarak istedikleri bilgilere ulaşabilirler. Bunlara yan etkiler denir. Genelde örneklenen yan etkilere karşı önlemler göz önüne alınmaz. Ülkemizde en gizli bilgilerin saklandığı devlet kurumlarda dahi bu gibi önlemlerin alınıp alınmadığı da tartışılır hale gelmiştir. Sadece bir network içinde bilgi işlemlerinde şifreleme ile elektronik güvenliğin sağlanması mümkün değildir.

Genelde bilgisayarlar yazıcı, klavye ve monitörlerden oluşur. Bilgi işlenmeden önce klavyede yazılır, ekrana yansıtılır ve ilgili birimlere aktarılır. Klavyenin her tuşuna bastığınızda belli bir radyo dalgası yayar. 20-30 metre ilerdeki bir anten ile bu dalgalar anlaşılır bilgiye dönüştürülebilir. Sizinde hiç haberiniz olmaz. Yani yazılan metni uzaktan kopyalamak mümkündür. Örneğin hava alanlarında güvenlik nedeni ile anten kullanan sistemler yakın noktalardan klavye tuşlarını duyar. Sizde emin olmak için deneyin. Bunları metin haline dönüştürmek sadece bir programlama işlemidir.

Diğer ilginç bir yol ise yazıcıdan çıkan sesleri kayıt etmektir. Elde edilen sesleri analiz edilerek yazdırılan metnin aynısını elde etmek mümkün olmaktadır. Ancak bu olasılığa karşı çok sesiz çalışan yazıcılar üretilmiştir. Buna rağmen yazıcı olasılığını göz ardı etmek yanlıştır.

Diğer çok ilginç bir yöntem ise, örneğin ormanlarımızı koruyalım amaçlı veya müzik veya video indirimi yapılabilen siteler gibi, çok masum görünümlü bir siteyi tıklamanızdır. Tıkladığınız an ekranınıza bir casus göz yapıştırmış olursunuz. Genelde bilgi çalmak isteyenler böyle masum amaçlı siteler kurarlar ve kısa bir zaman sonra site kayıp olup gider. Bu arada kimilerinin özel bilgilerine sahip olurlar. Kimse önünde saatlerce oturduğu bilgisayarının dışarıya bilgi aktaran bir sistem haline dönüştürülebileceğini düşünemez.

 Düşük voltajlarda çalıştıklarından düzlem monitörler katot tüplü monitörlere nazaran daha korunaklıdır. Yayınladıkları elektromanyetik dalgaların şiddeti düşüktür. Dolayısıyla bu dalgalardan bilgi süzebilmek için çok duyarlı anten geliştirmek gerekir.

Yan etkiler nedeni ile bilgisayarlardan hırsızlığı önlemek mümkün değildir. Amaç minimuma indirgemek olmalıdır. Bilgi önce klavyede yazılır, sonra bir noktadan diğerine kodlanarak gönderilir. Genelde bankacılık işlemlerinde para transferlerinde bu yöntem kullanılır. Tüm önlemlere rağmen gazetelerde On-Line hırsızlık haberlerine sıkça rastlanır. Bu nedenle bilgi sonsuz güvenlik içinde iletilemez. Bir şifreyi kırmak uzmanlar için çok zor olan bir işlem değildir.

Bilgisayar kullananları yan etkilerden soyutlayacak, anti virüs benzeri bir yazılım mevcut değildir. Virüs ve önemsiz iletileri sisteme girmeden temizleyen programlar mevcuttur. Dikkatli ol, biri ekranından sana bakıyor diyen bir program yoktur. Çeşitli kurumlar veya şahıslar bu yöntemler ile size ait bilgileri toplayabilirler. Ancak benim gibi önemsiz bir kişi iseniz merak edilecek bir şey yoktur. Kimse sizden bilgi edinmeye girişmez. Askeri makamlar gibi gizli bilgi işleyen kurumlar bilgisayar alımı yaparken, kullanacakları aletlerin elektromanyetik analizlerini yaptırmak durumundadırlar. Şayet karargâhlarından dışarıya bilgi sızmasını önlemek istiyorlarsa, şu anda yan etkilerden kaynaklana bilgi sızmalarını önleyecek sistemler, belki biraz büyük hacimli olabilirler, kurdurmak zorundadırlar. Teknoloji öğlesine gelişiyor ki, kısa bir süre sonra laptopu’ fişe takıp bu gizli bilgilere ulaşmak mümkün olabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!