Tekerlekli sandalyedeki vicdan...

BİR tekerlekli sandalye.

Üzerinde Erbakan gidiyor.

Nereye?...

Altınoluk’taki yazlığında hapis yatmaya...

(.........)

Doğrusunu isterseniz üzüldüm de.

Bir zamanlar o bizleri "Kanlı mı, yoksa kansız mı?" olacağını bilmediği bir hesaplaşmada "cehenneme" göndermeyi uygun görmüş olsa bile...

Onu böyle görmek canımı sıktı.

(.........)

Ama yine de bu din-iman diye tutturan ve ağızlarından "Allah" sözcüğünü asla eksik etmeyen, çoğu Erbakan’ın çırakları arkadaşların "adalet" anlayışı bir tuhaf.

Diyelim ki Erbakan yazlık villasında "hapis" yatacak.

Tamam da...

Ya aynı suçtan sanık olan Abdullah Gül nerede?

Cumhurbaşkanı...

*

Gül’ün 14 yaşında TED Koleji’nde okuyan oğlunun mısır işinde patron olması... Ya da "kendi halinde" dediği babasının İstanbul’da billboard ihalesine karışması onun şanslı olduğunu gösteriyor.

Bu iyi bir şey...

Ama aynı suçtan sanık Erbakan hapse mahkûm edilirken, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olması...

Biraz fazla.

*

Yasaya göre; milletvekilliği sıfatı bittiğinde "dokunulmazlığı" kalkmış olan cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığından önce işlediği suçlardan dolayı sorgulanabiliyor.

Ama Cumhurbaşkanınızın kayıp trilyon dosyası kayboldu.

İyi mi?..

Yolsuzluk dosyası savcılığa gidecek yerde sekiz aydan beri bulunamıyor. Muhalefet milletvekilleri "Dosya bulundu mu?" diye soru önergesi veriyorlardı önceki gün.

*

İşte böyle bunların hukukları...

Adaletleri...

Vicdanları...

İnançları...
Yazarın Tüm Yazıları