TEKEL yıllardan beri tütün yakar

TÜRKİYE'de herkes işine geldiği gibi konuşuyor, çıkarı bozulmasın diye gerçekleri saptırıyor.

İddiaya bakın:

‘‘Türkiye'de hiç tütün yakılmadı.’’

Hoppala!.. El insaf!..

Yakılmamış olur mu? Ben kendimi bildim bileli bu ülkede TEKEL, tütün yakar. 33 yıllık meslek yaşamımda bunu hep üzülerek yaşadım.

Popülist politikalar sonucunda tütün alanları gelişigüzel genişletildi, kalitesiz tütün üretimi kontrolsüz şekilde artırıldı ve devlet işe yaramayacak bu tütünleri satın alıp yaktı.

Bu yanlış politika, tütün üreticisini mutlu etmediği gibi vatandaşın cebinden alınan trilyonlarca liranın havaya uçmasına da neden oldu.

Şimdi bu gerçekleri 65 milyon insan bildiği halde, bazı sorumlu insanlar kalkıp bu ülkede hiç tütün yakılmadığını söylüyorlar.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Faruk Yücel bakın ne diyor:

‘‘Kim, ‘Hükümet yakmak için falan bölgeden tütün aldı, bu tütünü yaktı' diyorsa, yalan söylüyor, vatana ihanet ediyor.’’

Tarım Bakanı Gökalp de öyle:

‘‘Biz Tarım Bakanlığı olarak tütün yakmadık. Yakılmışsa ihracatın beceriksizliği yüzünden yakılmıştır.’’

Kimse kimseyi aldatmasın; yıllardan beri sürdürülen yanlış politikalar sonucunda TEKEL bal gibi tütün yakmak zorunda kalmıştır.

* * *

1971 muhtırasından sonraki ara rejimde kurulan Nihat Erim hükümeti günleri...

Başbakan, İstanbul’a bir gelişinde Maltepe Sigara Fabrikası'nı gezmişti.

Ben de muhabir olarak bu olayı izlemiştim.

Rahmetli Haydar Özalp Gümrük ve Tekel Bakanı, Recai Dıblan Tekel Genel Müdürü'ydü.

Fabrika gezildikten sonra Dıblan, başbakana bir brifing verdi.

Fabrikanın dünyanın en modern sigara fabrikalarından biri olduğunu anlattı ve üretim hakkında bilgi verdi.

Hiç unutmam, başbakan, Dıblan'a şu soruyu yöneltti:

‘‘Benim anlayamadığım bir şey var. Hem diyoruz ki dünyanın en iyi tütünü bizde yetişiyor, en son teknolojiyi kullanıyoruz. O zaman yağ var, un var, peki neden bir türlü iyi helva yapamıyoruz. Yani neden yabancılar gibi kaliteli sigara üretemiyoruz?’’

Dıblan
hafifçe gülümsedi ve şu yanıtı verdi:

‘‘Sayın başbakanım, siz de beni TEKEL olarak destekleme müessesesi olmaktan kurtarın. Ben ihtiyacım kadar ve kaliteli tütün alabileyim, o zaman siz benim yaptığım sigarayı görün. Şimdi maalesef ben kalitesiz tütünü de kullanmak zorunda kalıyorum.’’

Erim
bir süre düşündü ve sadece ‘‘Anlıyorum’’ dedi.

* * *

Tarım üreticisini korumak hiç kuşkusuz sosyal devlet için kaçınılmaz bir görevdir.

Ancak üreticiyi doğru yönlendirmek, doğru yerde, doğru ürün yetiştirmesini sağlamak, böylece devleti zarara uğratmamak da sosyal devletin görevidir.

Türkiye'de olduğu gibi, oy toplamak için bunun tersini yaparsanız bakın neler olur?

Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'nun açıklamalarından okuyalım:

‘‘Uzun yıllardan beri uygulanan popülist politikalar sonucunda tütün üretimi artırıldı. Talebi bulunmayan ürünler Tekel'e satın aldırılarak, stok dağları oluşturulmuştur. Halen Tekel depolarında muhafaza edilen 500 bin ton tütün (yıllık üretimin üç katı) stoku mevcuttur. Haziran 2001 tarihi itibarıyla tütün alımlarından kaynaklanan görev zararı tutarı yaklaşık 2 katrilyon liradır.’’

Ne yazık ki tütündeki gerçekler, bugün böyle dramatik bir noktaya gelmiş dayanmış.

Eğer bir ülkede sistem çürümüş ve kokmuşsa herkes gözyaşı döker.
Yazarın Tüm Yazıları