Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Küçük hediye ne kadardır?

Maliye Bakanlığı'nın çalışanlarının hediye almasını yasaklamasını son derece olumlu karşılamıştım.

Ancak kimi diğer bakanlar, konuyla ilgili açıklamaları ile tıynetlerini göstermeye başladılar.

Genel söylemleri şöyle gelişiyor söz konusu bakanların:

‘‘Dosttan dosta verilecek küçük hediyeler olabilir canım.’’

Haydaaa!

Devletin önemli kurumlarında çalışan, üstdüzey kişilerin de, dostları olması son derece normaldir.

Ama bu dostların bu kişilere hediye vermeleri ancak ve ancak aile dostu iseler mümkündür.

Görev nedeniyle kurulmuş olunan dostlukların ya da devletle iş yaptığı için bu kişilerle dost olmak zorunda kalanların devlet memurlarına hediye vermesi hiç doğal değildir.

O hediyeler, söz konusu memurlar emekli olduktan sonra verilmeyecek ise, görev başındayken verilmesi pek doğru sayılmaz gibi geliyor bana... Çünkü o hediyeler aslında kişiye değil, makama verilen hediyelerdir.

Hatırlar mısınız bilmem. Henry Kissinger'in eşine, Kissinger Dışişleri Bakanı iken bir kolye hediye edilmişti.

Kissinger görevden ayrılırken, eşi o hediyeyi devletten satın almak istemişti de, hediye makama verildi diye, Amerikan hükümeti bunu kabul etmemişti.

ABD'de devlet görevlilerinin 20 dolarlık bir hediye alma sınırı var. Bunun üzerindeki her hediye, ya kabul edilmiyor, ya da veren reddedilemeyecek bir kişiyse, hazineye kalıyor.

Bizim değerli bakanlarımızın küçük hediyeden kastının ne olduğunu da çözebilmiş değilim.

Mesela 3 kıratlık bir pırlanta yüzük küçücük bir hediyedir. Ama 30-35 bin dolardan aşağı değildir.

Ya da küçücük bir Rolex ya da son dönemin modası Bulgari saat de, küçük sayılır ama fiyatları 10 bin dolarlarla ölçülür.

En güzeli Maliye Bakanlığı'nın yaptığı gibi, bu işi külliyen yasaklamak.

Yoksa endaze bulmak mümkün değil.

Hele Türkiye'de...

Maliye'nin uyanık hesabı

Maliye reform meform derken, yine ücretlinin tepesine bindi.

Sözde oranları düşürecek olan hükümet, vergi dilimlerinde de yüzde yüzlük bir artış yapacağını söylüyordu.

Zaten şimdiye dek alışık olduğumuz uygulama da, vergi dilimlerinin enflasyon ya da devletin belirlediği eskalasyon oranlarında artırılmasıydı.

Fakat sözde ücretliden yana tavır alan ve vergi ödeyen kesimin vergi yükünü hafifleteceğini açıklayan Maliye, sözünde durmadı. Vergi oranları düşürülecek belki, ama işin püf noktası orada değil. Bu yıl vergi dilimleri artırılırken, yalnızca yüzde elli oranında artırıldı. Yani enflasyon yüzde yüzü buldu, ama vergi dilimi yüzde yüzün yarısı kadar artırıldı.

Buna karşılık oran düşürülse ne olur, düşürülmese ne?

Sonuçta vergi ödeyenlerin cebinden alınacak vergi, önümüzdeki yıl reel olarak artmış olacak.

Yani devlet yine vergiyi alabildiği kesime yüklenecek.

Yazıklar olsun...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Eşek yerine koyulduğumuzda anırmadığımız zaman.

Yazarın Tüm Yazıları