Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Pişmanlık Yasası gerek

Birkaç gündür, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgüt içi yazışmaları basına yansıyor.

Öcalan'ın örgütün hızla gerilemesinden duyduğu rahatsızlığı gösteren bu yazışmalar, PKK'nın hızla çöktüğünün göstergesi.

PKK lideri, kendi militanlarını tehdit ediyor ve hesap soracağını söylüyor.

Güneydoğu gezimizde terör uzmanlarından, PKK içinde bir militanın ortalama yaşam süresinin 2.5 yıl olduğunu öğrendik.

Yani örgüte katılan bir militan, iki buçuk yıl içinde bir şekilde ölüyor. Dağdaki zorlu yaşam koşulları, çatışma, hastalık, pislik, salgın hastalık, bu ölümlerin nedenleri arasında.

Ancak PKK'lıların bildikleri, fakat itiraf etmedikleri bir başka neden daha var, bu ortalama yaşam süresinin kısalığında.

O da örgütün kendi içindeki tasfiye süreci.

Örgüt özellikle her yıl yapılan genel kongre sonrasında hesap soruyor. Ve bu hesap sorma sonucunda ciddi katliamlar yapılıyor.

Yıl içinde hata yapanlar yargılanıyor ve ister üst düzey olsun, ister sade militan olsun acımasızca tasfiye ediliyor, yani öldürülüyorlar...

Apo'nun son dönem mesajları, bu tasfiye sürecinin bundan böyle daha hızlı yaşanacağını gösteriyor.

Bunun PKK içinde yarattığı paniği anlamak mümkün.

Şu anda Türkiye'nin yapması gereken, örgütteki bu panikten yararlanmak.

Bunun en kolay yolu ise, acilen yeni bir Pişmanlık Yasası çıkarmak ve hangi nedenle dağa çıkmış olursa olsun, kendi evlatlarımız olan PKK'lıları aşağı inmeye ikna etmek...

Güneydoğu'daki askeri yetkililer, Pişmanlık Yasası dönemlerinde örgütte çok hızlı bir çözülmenin gözlemlendiğini ifade ediyorlar...

Son iki yıl içinde yaşanan gelişmeler, milisler aracılığıyla sağladığı lojistik desteği yitiren militanların, Pişmanlık Yasası'na itibar etme yüzdesini artıracak gibi görünüyor.

Hatırlatması bizden...

Bu işi tazminat çözer

Yine trafik kazası, yine onlarca ölü.

Değişen bir şey yok.

Kırk küsur da yaralı var.

Kazayı yapan firma Pamukkale ise en sabıkalı firmalardan bir tanesi.

Kaza rekorlarında ikinci sırada. Bu gidişle yakında birinciliği alacak.

Demek ki, akıllanmıyor. Sözde bu tip firmalar kapatılacaktı.

Kapatılsa da bir şey değişmiyor.

Bundan sonra yapılması gereken tek bir şey var.

Tazminat mekanizmasını ciddi bir biçimde devreye sokmak.

Yani yaralananların tedavi masraflarını otobüs firmalarının karşılamasını sağlamak.

Onun ötesinde, ölen ve yaralananların mahkemelerde açacakları davalar sonucunda, büyük tazminatlar almalarına imkân tanıyacak düzenlemeler yapmak.

Kaza sonucu elindeki bütün mal varlığını, otobüslerini kaybedecek olan bir firma, herhalde biraz daha dikkatli davranır...

MGK'da sırayla fırça

Adalet Bakanı ister Moğultay olsun, ister Kazan, ister Sungurlu olsun, ister Kepçe, değişen bir şey olmuyor.

Yine kararname krizleri yaşanıyor, yine halkla beraber düşünen, temiz Türkiye için çalışan değerli yargı adamları ve kadınları oradan oraya savruluyor. Yine rejim düşmanları, çeteciler baş üstünde tutuluyor.

Hiçbir şey değişmiyor.

RTÜK üyeleri, dün MGK'da şeriat yanlısı yayınlara gösterdikleri hoşgörüden ötürü fırçalandılar.

Acaba diyorum, şu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini de bir MGK toplantısında sigaya mı çekmek gerekiyor?

Biz sivilleşelim diyoruz, ama MGK'dan başkası da bu ülkeyi ciddiye almıyor.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Türkiye'ye sahip çıkma görevi MGK'ya kalmadığı zaman...

Yazarın Tüm Yazıları