Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Çaldım, çaldın, çaldı.

İktidar tecrübesi çok önemli bir şeydir Türkiye'de... Eğer iktidar tecrübeniz yoksa, üç otuzluk işi elinize, yüzünüze bulaştırırsınız. Yok eğer iktidar tecrübeniz, oturmuş, yerleştirilmiş sıkı kadrolarınız varsa hiç başınız ağrımaz...

Türkiye'de son 15 yıllık dönemde dört parti iktidar oldu veya iktidarı paylaştılar.

Bunlar sırasıyla ANAP, DYP-CHP ve RP oldu.

Bunlardan ikisi, daha önce iktidar olamamanın verdiği sıkıntıyı yaşadılar, yaşıyorlar, yaşayacaklar...

İşte CHP, ya da o zaman ki adıyla SHP...

1940'lardan yana iktidar yüzü göremeyen bu parti iktidar olunca, Türkiye'deki tüm diğer iktidarlar gibi çaldı çırptı.

Ancak iktidar tecrübesi olmadığı, basından bürokrasiye sistemini ve adamlarını yerleştiremediği için yakalandı. Rezil oldu.

Refah da aynı SHP gibi.

Onlarda hayatlarında iktidar görmemişlerdi.

İktidar olunca onlarda başladılar malı götürmeye... Hortumlamalar, peşkeşler gırla...

İktidardan düşeli 3 ay olmadan bütün pislikler ortaya çıkmaya başladı.

Ne banka bırakmışlar, ne KİT... Ye, yağmala...

E, boşuna dememişler görmemişin oğlu olmuş, çekmiş de koparmış diye...

Oysa bakın ANAP'a, bakın DYP'ye...

1950'lerden beri Türkiye'yi yöneten bu kadrolar, öylesine iyi oturmuş bir düzene sahipler ki, mümkün değil yakalanmıyorlar...

Her şey kontrolleri altında...

Kokular çıkıyor, iddialar yükseliyor. Beş parasız adamlar dolar milyoneri oluyor. Dikili ağacı olmayan oğlanlar, televizyon kuruyor. Kardeşler zengin, kocalar ihya oluyor...

Ama yakalanmıyorlar...

Yakalansalar bile ‘‘Verdimse ben verdim’’ diyorlar, kimse gıkını çıkaramıyor...

Onlar 45 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar.

Çünkü onlar işi biliyorlar!

Pumalar hediyeymiş

ESKİ OHAL Valisi, şimdinin DYP Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu, Puma helikopterleri ile ilgili yazı üzerine aradı.

Bu helikopterlerin alımında en ufak bir rolü olmadığını, herhangi bir helikopteri tavsiye etmediğini, alımların valiliğin talebi üzerine Ankara'da merkezden yapıldığını anlattı.

Helikopter modelinin seçimi işiyle hiç ilgilenmediğini de belirtti Kozakçıoğlu. Bugün Türkiye'de kullanılan Puma'ların, Fransa tarafından yıllarca Afrika'da kullanılan Puma'lar olduğunu ve eski, yorgun olduklarını anlattı.

Ve Puma firmasının Türkiye'ye Süper Puma helikopterleri satma karşılığında bugün halen kullanılan iki Puma'yı hediye etmek istediğini, ancak yine de Puma alınmadığını ve bugünkü Puma'ların Türkiye'ye Sikorsky'leri satan firma tarafından, Puma'nın teklifinin gerisinde kalmamak için hediye edildiğini belirtti.

Valinin söyledikleri bunlar.

İşin gerisini araştırıyorum.

Göreceğiz...

Düşünsen de varsın, düşünmesen de var!

EŞBER Yağmurdereli'nin tutuklanması şimdilerde farklı bir mecraya doğru sürükleniyor.

Yağmurdereli şuymuş, buymuş...

Bana ne kardeşim. Neyse neymiş...

Mesele Yağmurdereli'nin kim olduğu değil.

Mesele Yağmurdereli'nin şu an hapse girmesine neden olan suçun niteliği...

Yani düşünce...

Kimileri diyor ki, ‘‘İyi hoş da, Yağmurdereli'nin düşünceleri de pek hoş değil.’’

Kim karar veriyor Yağmurdereli'nin veya başkalarının düşüncelerinin hoşluğuna...

Bugün Yağmurdereli'nin düşünceleri hoş değil. Yarın Yağmurdereli gibi düşünenler iktidar olsa, kontrolde olsa, o zaman hangi düşünce hoş olmayacak?

Bunun kararını kim verecek.

Uluslararası bir ‘‘Hoş Düşünceler Hakem Heyeti’’ kurup ona mı danışacağız...

Geçen akşam konuğum Çetin Altan'a bir örnek verdim. Çok hoşuma gitti.

Yüzyıllar önce Galile'nin dünyanın döndüğü yolundaki düşüncesi suçtu. Yargılandı mahkûm oldu. Dönmüyor deyince kurtuldu.

Peki Galile ‘‘Dönmüyor’’ deyince Dünya durdu mu?

Ya da Galile ‘‘Dönüyor’’ dedi diye mi dünya dönüyor...

Nedir bu korku, bu kızgınlık...

Bırakın düşünsün insanlar...

Hiç olmazsa, kimin ne düşündüğünü bilelim. Düşünceden düşünce doğsun...

Bırakın düşünmek serbest olsun.

Olsun ki, birilerinin ucuz kahramanlık yolları da kapansın...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Bazen küfretmek geliyor içimden...