Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Teröristler salına aydınlar yakalana!

Adalet ve adaleti uygulama anlayışına hayran olduğum bir devletin çatısı altında olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Zannediyorum ki, bu hislerimi sizler de benimle paylaşıyorsunuz...

Baksanıza şu etrafınızda olan bitene...

Yaşamında bir gün eline silah almamış, bırakın silah almayı bir tek gün birine el kaldırmamış, karıncayı bile incitmemiş Eşber Yağmurdereli gibi bir aydın, neredeyse yaşamının geri kalan bölümünü hapiste geçirmeye mahkûm ediliyor...

Hadi diyeceksiniz ki, adaletin kararı, yasayı yapanlar utansın.

Peki ya sonrası...

Bu adam, kaçma, ortadan kaybolma gibi bir niyeti yokken, bir televizyon programı çıkışı (ne yazık ki benim programım) yaka paça gözaltına alınıp, terörist gibi götürülüyor.

Diğer tarafta ise ellerinde silahla gemi kaçıran, dünyayı hop oturtup hop kaldıran, Türkiye'yi uluslararası alanda güç duruma düşüren bir grup terörist, birer ikişer hapisten salıveriliyorlar...

Kimse kaçıyorlar demeye kalkmasın. Salıveriliyorlar...

Bu kadar büyük rezillik mi olur Allah aşkına!

İki olay, ikisi de rezalet.

Türkiye'ye bu kadar zararı ne PKK verebiliyor, ne DHKP-C, ne Yunanistan, ne de mürteciler.

Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti karşıtı oluşum, Türkiye'yi uluslararası alanda bu kadar derinden yaralayamıyor.

Bir yanda Eşber Yağmurdereli'yi Terörle Mücadele Yasası gereği mahkûm ediyoruz, diğer yandan teröristleri hapisten salıveriyoruz.

Türkiye gerçekten bir çete ülkesi olmuş...

Bu çete Türkiye'yi yıkmak için, sözde devlet adına hareket ediyor.

Aydınlar hapse atılıyor, milletvekilleri Meclis'ten dövülerek çıkarılıyor.

Diğer yandan teröristler salıveriliyor, uyuşturucu kaçakçıları kahraman yapılıyor.

Bu arada Başbakan, Türkiye'nin saygınlığı için Avrupa'yı dolaşıyor.

Ey Mesut Bey, Mesut Bey!

Türkiye'de bunlar olurken, değil Avrupa'ya, Mars'a gitseniz kim takar...

Saygınlık masada kazanılmıyor.

Siz istediğiniz kadar uğraşın. Bu ülkede kararı çeteler verdikçe boş.

Siz ekonomiye dalmışken çete buyuruyor: Teröristler salına. Aydınlar içeri tıkıla.

Suç olmasın ki, af gerekmesin...

Cumhurbaşkanı Demirel, Eşber Yağmurdereli'nin dosyası önüme gelsin affedeceğim diyormuş.

Yağmurdereli af istemiyor ki!

Daha önce Özal da aynı şeyi yapacaktı, kabul etmemişti Yağmurdereli...

Süleyman Bey bir şey yapacaksa, Türkiye'nin alnından bu ayıbı kaldıracak bir şey yapsın...

Aydınların, öyle veya böyle düşünenlerin hapse düşmesine neden olan yasaları ortadan kaldırsın.

Af deyince, sanki bir suç varmış da o affediliyormuş gibi anlaşılıyor.

Düşünmek suç mu Süleyman Bey...

Böyle köye böyle muhtar

BENİM tanıdığım insanların büyük bölümü Reha Muhtar'dan pek hazzetmezler.

Habercilik anlayışını, Show TV Haber'i getirdiği noktayı beğenmezler.

Hatta kimileri daha da ileri gider. Reha Muhtar ekranda göründüğü an başka bir kanala giderler.

Ben Show Haber'i pek izlemem. Ama Reha Muhtar'a da pek bir antipatim yoktur. Kendi çizgisi içinde başarılı bulurum, o çizgiyi beğenmesem de...

Amma, Reha Muhtar öyle bir halt yedi ki, benim gözümde artık ne gazeteci, ne haberci...

Artık o bir külhanbey...

Tarkan'ın doğum günü partisinde yaptığı rezalet akıl alır gibi değil.

İşine geldiği zaman basın özgürlüğünden, haber alma hakkından bahseden bir gazeteci, meslektaşlarını dövecek, kameralarını kıracak... Akıl alır gibi değil...

Bunu mafya mensuplarının, kirli kapaklı işler yapan sözde işadamlarının, pis zamparaların yapmasına alışmıştık. Onlar için bu normaldi.

Ama bir haber müdürünün böyle yapması...

Akıl alır gibi değil...

Ben artık Reha Muhtar'a haberci gözüyle bakmıyorum.

Acaba o kendisine nasıl bakıyor merak da ediyorum...

Yukarıda üç kavram verdim...

Seçsin birini, alsın üzerine...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Dertler gazetecilere değil, ilgilisine anlatıldığı zaman...

Yazarın Tüm Yazıları