Teke tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

‘Biz eylemleri Yılmaz başbakan olsun diye yaptık’

Mesut Yılmaz, Batı Çalışma Grubu'nun faaliyetlerinin gereksiz hale geldiğini, bu çalışmalara devam etmenin manasız olduğunu söylüyor...

Elhak adam haklı...

Zaten Türkiye, Refahyol iktidarı döneminde Mesut Yılmaz başbakan olsun, ANAP iktidara gelsin diye ayağa kalktı... Yoksa şeriat tehlikesi, devletteki gerici kadrolaşma, soygun, talan, hırsızlık kimsenin umurunda değildi...

Millet olarak bir buçuk ay boyunca ışıkları, Yılmaz başbakan olsun diye yakıp söndürdük...

Tanklar Sincan'dan Yılmaz başbakan olsun diye geçti...

Yanyana gelmesi mümkün görünmeyen kitle örgütleri de Yılmaz'ı başbakan yapmak için ortak harekete geçtiler...

Aslında halk Susurluk'un ve çetelerin hesabının sorulmasını da istemiyordu. Biz sadece çetelerin, Çiller ve ekibi tarafından değil, Yılmaz ve ekibi tarafından yönetilmesini istiyorduk...

Hatta Kombassan'a trilyonların peşkeş çekilmesinden de şikâyetçi değildik. Bizim şikayet ettiğimiz, bu teşviklerin altında RP'lilerin imzalarının bulunması idi... ANAP'lılar imzalayınca Kombassan'a trilyonlar verilmesinin de bir mahzuru yoktu bizce...

Çok komik yahu...

Yılmaz ‘‘Batı Çalışma Gurubu hukuken ve siyaseten gereksiz hale gelmiştir’’ derken, ordunun durumdan rahatsızlığını kendisine ilettiğini de yalanlıyor...

Doğru söylüyordur elbette.

Ordu resmi bir dilekçeyle kendisini uyarmış değildir...

Ama bir sohbette, bir görüşmede Refahyol uygulamalarının sürmekte olduğu ve bunun rahatsızlık verdiği kendisine iletilmiştir mutlaka...

Elbette ki, askerler bunu bir muhtıra ile yapmayacaklar... Bunu ne Erbakan'a, ne de Çiller'e yaptılar zaten...

Ancak ortada bir rahatsızlık vardır...

Bu ordunun rahatsızlığı da değildir...

O gün Refahyol'dan rahatsız olan bütün kesimlerin rahatsızlığıdır...

Ve Yılmaz bugünlerde kendisine verilen süreyi, kara kaşı kara gözü için verdik sanıyorsa yanılıyordur...

Yılmaz şişenin mantarının patlayabileceğini, bu yüzden sıkıştırmayacağını söylemiş...

Dikkat etsin, o şişe başka yerden patlayıverir sonra...

Ölümsüzlük geni erken bulundu

Hürriyet'in Time Dergisi'nden alıntı yaparak yazdığı ölümsüzlük geninin bulunduğu yolundaki haber, beni derin bir endişeye sevk etti.

Bu genin yakın zamanlarda insanlara uygulanması halinde, yüzlerce yıl, hatta belki binlerce yıl yaşayacağız... Bir takım insanlar açısından bunun yararlı olabileceğini düşünebiliriz...

Ancak, Türkiye açısından durum tam bir felaket olacak...

Hele hele siyaset sahnesinde...

Biliyorsunuz, bizde yetişen liderler ve sözde liderler, emri hak vaki olmadan siyasetten kopamıyorlar...

İster başarılı olsun, ister başarısız, biz siyasi liderleri pek alaşağı edemiyoruz...

Bunlar tıkadıkları siyasi trafikte gençlere yer açmayı pek düşünmüyorlar... Bunların yerine yeni isimlerin gelmesi ancak ölümleriyle mümkün olabiliyor...

Bakın şöyle bir etrafanıza... 35 yıllık Demirel... Bur o kadar eski Bülent Ecevit... Ve tabii Rahşan Hanım... Onlara yakın siyasi geçmişe sahip Erbakan... 15 yıl sonra onları yakalaması muhtemel bir Yılmaz'ın da yeri sağlam... Baykal da 20 yıldır siyasette ve üstelik de diğerlerine oranla genç lider sayılıyor...

Çiller o kadar eski değil ama, DYP bu kafayla giderse o da eskiyecek... Onun eskimesi iyiden iyiye tehlikeli... Çünkü o eskidikçe Özer bey'de eskiyecek...

Düşünün ki, bu yeni bulunan gen sayesinde bunlar ölümsüz hale geldiler...

Vay halimize...

3000 yılında hâlâ siyasette olan bir Demirel... 20'nci Boğaz Köprüsü'nün temelini atıyor olacak ve dönemin Başbakanı ile ‘‘GAP senin, GAP benim’’ tartışmasına girecek...

Aynı yıl içinde Erbakan 1025'nci kez hacca gidecek... Refah'ın yerine kuralan 642'nci parti de kapatılmış olacak. Ve Türkiye'ye şeriat hâlâ gelemeyecek...

Ecevit, Kıbrıs çıkartmasının 1026'ncı yıldönümünde Kıbrıs'ta törenle karşılanacak... Ve hâlâ 1992 model bir Kartal'a binecek...

Rahşan hanım kedilerine ölümsüzlük geni verilmediği için çok üzülecek... Ve 6000'inci kedisini alacak...

Baykal, Türkiye'de solun iktidar olma zamanının gelip geçtiğini söyleyecek...

Mesut Yılmaz, Çiller'le ilgili dosyaları pek yakında açıklayacağını anlatıp, Susurluk'un üzerine kararlılıkla gidildiğini açıklayacak...

Çiller, 1998'den beri giremediği meclise tekrar girebilmek için çabalayacak... DYP kurmayları ise ‘‘Genel başkan değiştirirsek acaba meclise girebilir miyiz?’’ diye düşünecekler...

Özer Bey ABD'de eyalet satın alacak ve Türk-Amerikan ilişkileri bu yüzden gerginleşecek...

Görüyorsunuz ya, bir gen başımıza ne işler açacak...

İyisi mi bu gen şimdilik gizli kalsın...

Ne zaman piyasaya çıkacağını ben haber veririm...

Son cenaze namazını müteakiben...

NOT: Alparslan Türkeş için üzülüyorum... Biraz daha dayansaydı, bu senaryoda o da yer alabilirdi...

THY'den yanıt

Sevgili Faik Akın, Türk Hava Yolları ile ilgili yazıma son derece kibar bir yanıt yollamış.

Antalya dönüşü yaşadığımız rezillikle ilgili olarak tüm yolculardan özür dileyen THY Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanı, soruşturma başlatılacağını ve sorumluların şirket kuralları çerçevesinde cezalandırılacağını söylüyor...

Yanıta teşekkürler...

Ancak şunu söyleyeyim ki, bu benim içinde olduğum bir uçaktı ve yazdıklarım sayesinde duyuldu... Bana gelen pek çok benzeri şikayet var.

Bunlar da THY'de son dönemde bir sıkıntı olduğunun göstergesi...

Onlar ne olacak...

Yaz dönemi diye, yoğunluk var diye şimdilik biraz hoşgörüyoruz...

Ama sezon bitince, milli havayolumuz demeden eleştirmeye başlayacağız, haberiniz olsun...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Topluma malolmuş insanlarla, topluma mal olmuş insanları ayırabildiğimiz zaman...

Yazarın Tüm Yazıları