Teke tek

Fatih ALTAYLI

Önce ‘‘Yap kardeşim’’, sonra ‘‘Yassah hemşerim’’

Kumarhaneleri yasaklayan yasa meclisten jet hızıyla geçerken ağzını açıp tek kelime etmeyen Turizm Bakanı, önceki günkü gazetelerde yasanın yanlış olduğu yolundaki sözleriyle yer aldı...

Doğru yasa yanlış... Peki bu yasa geçerken ve hazırlanırken Turizm Bakanı nerede?

Türkiye Cumhuriyeti bu kadar gayrı ciddi bir ülke mi ki, bir konu ele alınırken, o konuyla ilgili bakanın fikri bile alınmıyor, ya da fikri kaale alınmıyor?

Ya da o bakan, niye yasa tasarısı yasa haline gelmeden o konuyla ilgili konuşmuyor...

Mecliste kabul edilen yasayla kumarhaneler kapanacak... Ve Türkiye Cumhuriyeti ‘‘Güvenilmez'' damgasını bir kez daha yiyecek!

Neden mi? Bir örnekle anlatalım...

Türkiye'de otel ve casino alanında yatırım yapmış yabancı sermaye kuruluşları var.

Bunlar yatırım izni alırken birer belge veriyorlar ve bu belgede yatırımın nasıl geri döneceği konusunda bir fizibilite hazırlıyorlar...

Bu fizibilite içinde casino gelirlerinin de payı var.

Bundan bir kaç ay öncesine kadar bu casinolara izin veren, ekipmanlarını yurt dışından ithal etmelerine izin veren, hatta bunu teşvik eden Türkiye Cumhuriyeti, birden bire, sen bu casinoyu işletemezsin diyor.

Üstelik de izni veren imza ile yasaklama kararını bildiren imza aynı...

Aynı bakan, aynı siyasi otorite...

Oysa bazı otellerde casino gelirleri yatırımın geri dönüşünde yüzde otuza varan oranda etkili...

Bu durumda yabancı sermayenin veya yerli sermayenin, devlete başka alanlarda güvenmesini nasıl bekleyebilirsiniz ki!

Özgür ve cesurum...

Haftalar önce yazdığım gibi Türkiye'de bazı şeyleri yazmak ya da savunmak zor...

Kumarhaneler konusunda yazdığım için çamur atılma olasılığını biliyorum...

Kumar mafyasının adamı diyenler bile olacaktır.

Hiç umurumda değil...

Hayatımda bir liralık kumar oynamadım... En ufak ayıbım, yolsuzluğum, haksızlığım yok...

Her şeyim ortada...

O yüzden de aklımın doğru dediği, yaz dediği her şeyi yazma özgürlüğüm var...

Ha, bir de cesaretim...

Anladınız mı?

Kara para aklama ve casinolar

Doğrudur...

Türkiye'de mafyanın kontrolüne giren, kara para aklamada kullanılan casinolar vardır ve bunların hangileri olduğu bellidir...

Bunların sahipleri de, ilişkileri de bilinir...

Bunları biz biliriz, emniyet bilir, siyasiler bilir...

Biz belgeleyebildiğimizi yazarız, bunların kovanlarına çomak sokarız...

Siyasiler ve polis ise, bizim bildiğimizden kat kat fazlasını bilirler...

Fakat bunların yanında bu işi temiz bir biçimde yapanlar da vardır...

Bugün Dünya'nın pek çok ülkesinde casinolar var..

Kurallar dahilinde işletiliyorlar...

Kimi belli bölgelerde toplanmış... Kimi kendi il sınırları içinde yaşayanları müşteri olarak almıyor.

Kimine girebilmek için bir başvuru süresi var... Aklını başına alsın diye ama var..

Bunları düzenlemekten aciz bir devlet olabilir mi?

Casinoları kapatmak, devletin ‘‘Ben mafyayla baş edemiyorum. Benim memurum, amirim, müsteşarım, hatta bakanım rüşvet yiyor. O yüzden bu casinoları kapatıyorum'' diye itirafta bulunmasıdır...

Bakın çevremize...

Yunanistan casino üstüne casino açıyor...

Romanya öyle... Lübnan öyle... Hırvatistan, Macaristan öyle...

Türkiye'ye kumar oynamak için gelen bir İsrailli'nin sözleri ilginç...

Kendisine ‘‘Türkiye'de kumarhaneler kapatılırsa ne yapacasınız?'' diye sorulunca şöyle diyor:

‘‘Romanya'ya giderim. Üstelik orada hem kadın, hem kumar var''

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Dedikodu gazetecilerine küfür ederken, diğer yandan dedikodu yapmadığımız zaman...