Teke tek

Fatih ALTAYLI

Keşke yalan olsa

Emin Çölaşan'ın ele geçirdiği belgeler korkunç... Çiller'in gençlik yıllarından bu yana CIA için ajanlık yaptığını gösteriyor.

İfadeler de dehşet verici. Bir yerde CIA'nın ilgili ajanı şöyle diyor:

‘‘Çiller Türkiye'ye gönderildi...’’

İnanılmaz... Gitti değil, gönderildi... Yani emir altında olduğu anlatılıyor...

Akıl almaz belgeler... Bir başka ilginç nokta ise, Tansu Çiller'in doğrudan bağlı olduğu iddia edilen, yani Tansu Çiller'i kontrol altında tutan ajanın geçtiğimiz haftalarda ABD'de öldürülmesi...

Bu işin altı pis çıkacak galiba...

Acı olan taraf ne biliyor musunuz?

Tansu'nun ajan olduğunun iddia edilmesi değil...

Onunla ilgili hiçbir iddia beni üzmez...

Üzüldüğüm, eğer bu iddialar doğruysa bir ajanı Türkiye'ye başbakan yapmış olmamız...

Utanıyorum...

İnşallah doğru çıkmaz!

NOT: Haklarındaki en önemsiz iddiada bile sayfa sayfa düzeltme, yalanlama yollayan Çiller Ailesi bu konuyla ilgili olarak henüz bir yalanlama gönderemediler... Neden acaba?

Garanti'den özür

İstanbullular'a inanılmaz bir caz ziyafeti çeken Legends 97 ile ilgili yazımda sponsorlara teşekkür etmiştim.

Festival organizatörlerinden aldığım bilgiye göre, benim teşekkür ettiklerim festivalin bütününe sponsor olan firmalarmış.

Bunun dışında bir de etkinliklere sponsor olan firmalar varış ve Legends 97'nin sponsoru Garanti Bankası imiş...

Ona da binlerce teşekkür...

Tüpraş bitmedi ki!

Tüpraş'taki rezillikleri yazmam ilginç tepkilere neden oluyor.

Bazı TÜPRAŞ çalışanları, ‘‘Yönetim Kurulu ile ilgili yazdıklarınız doğru ama, eski Genel Müdür Ergun Kuran'ı niye koruyorsunuz?’’ diye sormuşlar...

Siz öyle sanın.

Kimseyi koruduğumuz yok.

Sadece hiyerarşiyi takip ediyoruz.

Önce yönetim kurulu ile başladık.

Ergun Kuran'a da soracağımız birkaç sual var elbet...

Var da, her gün TÜPRAŞ yazarsak ayıp olur...

Bir-iki gün sabredin göreceksiniz...

Cine 5 çıldırtmaya devam ediyor

Her 15 günde bir bu ıztırabı çekeceğiz anlaşılan. Bu pazar da Cine 5'te Formula 1 yarışı vardı ve yine aynı abuk sabukluk devam ediyordu.

Yalan yanlış bir sürü sözde bilgi...

Bırakın bilgiyi, gördüklerini tefrik edemiyorlar...

Frentzen ceza alınca, Schumacher'in önü açılıyor ve çıkışta 4. pozisyondaki Schumacher, 2. lige yerleşiyor, Cine 5'teki anlatıcı, İrvine'ı Schumacher zannedip, avantajı kullanamadı diye yırtınıyor, bu sırada Schumacher neredeyse ilk turu tamamlayacak, çocuk farkında değil. Daha bir sürü rezillik. Her şey palavra.

Oysa Avrupa televizyonları bu muhteşem yarışı yayınlayabilmek için büyük bir kavga halindeler.

Bu yıl RTL, Eurosport'tan bu işi kaptı diye kasım kasım kasılıyor. Yarış boyunca milyonlarca dolarlık reklam alıyor.

Cine 5 sahip olduğu nimetin farkında değil.

Öğrendiğim kadarıyla bu naklen yayın için Good Year Cine 5'e sponsormuş.

Bari onlar uyarsalar da, şu işe bir çeki düzen verilse.

Decoder'ı camdan atmamı, ‘‘Aa, delinin zoruna bak, akşam film seyredeceğim’’ diyen eşim engelledi. Ancak 15 gün sonra o bile engelleyemeyebilir.

NOT: Yayıncılık konusundaki inanılmaz dikkatini ve titizliğini bildiğim Erol Aksoy bu işe nasıl göz yumuyor anlamış değilim.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Yererken üzülüp överken sevindiğimiz zaman...