Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Halden anlamaya başladınız mı?

Apo'nun yakalanması üzerine Avrupa'daki PKK yandaşlarının azıtmaları Avrupa ülkelerini harekete geçirdi.

PKK'lıların yürüyüş yapmaları, meydanlardaki gösterileri, elçilikleri basmaları Avrupalılar'ı ürküttü.

Avrupa'daki PKK sempatizanları ile polis kuvvetleriyle baş edemeyeceğini anlayan Avrupa ülkeleri şimdi yeni tedbirlere yöneliyorlar.

İlk olarak İsviçre'nin paçası tutuştu. Polis gücüyle kudurmuş PKK'lıları önleyemeyeceğini anlayan İsviçre, PKK'nın gösterilerine ve şiddet eylemlerine karşı ordu birliklerinden yardım istedi.

Hükümetin aldığı karara göre, İsviçre ordusuna mensup 3 bin 500 asker, bu haftadan itibaren İsviçre'de kiritik bölgelerde PKK eylemlerine karşı koruma ve engelleme görevi yapacak.

Almanya ve Fransa'da da benzer tartışmalar yaşanıyor ve PKK'ya karşı askerlerden yardım istenmesi düşünülüyor.

Bakın şu Allah'ın işine...

Bu ülkeler yıllarca Türkiye'yi Güneydoğu'daki PKK eylemlerine karşı asker kullanmakla suçladılar.

PKK'ya karşı kullanılıyor diye Türkiye'ye silah satışlarını engellemeye çalıştılar.

PKK terörüne karşı aslanlar gibi savaşan Türk ordusunu karaladılar.

Ve şimdi PKK'nın en küçük eylemi karşısında paniğe kapılıp kendi ordularından yardım istediler.

Halbuki PKK, Avrupa'da gerçek yüzünün onda birini bile göstermedi.

Henüz Avrupalıların alışveriş yaptığı yerlerde bomba patlatmadı.

Şimdilik Avrupalıların köylerini basıp bebelerini katletmedi.

Bastığı köyleri ateşe vermedi.

Daha okullarda öğretmen kıyımına girişmedi.

Sadece üç beş gösteri yaptı ve Avrupalı dostlarımız hemen askerlerinden yardım istediler.

Korkarım ki, yarın öbür gün bunlar Devlet Güvenlik Mahkemeleri de kurup, asker hákimlerle PKK'lıları yargılayacaklar.

Hatayı kabul et

Hata yapıldığı zaman bundan dönmek kişiyi veya kurumu küçültmez. Çünkü hata insancıldır ve her zaman yapılabilir. Önemli olan hatanın tahribat yapmasını engellemek, zararını en aza indirmektir.

Bunun yolu da hatadan dönmek ve hata yapıldığını kabul etmektir.

Seçim Kanunu'nun 61. maddesini ve eklerini yanlış yorumlayan YSK, RTÜK'ü de yanlışa sürükleyerek pek çok televizyonun haksız yere cezalandırılmasına neden oldu.

Ve YSK Başkanı Tufan Algan, bu hatayı kabul edip, ‘‘Kusura bakmayın, bir yanlışlık yapmışız, düzeltiyoruz’’ diyeceğine, topu RTÜK'e atıp ‘‘Karar verme ve yorumlama yetkisi RTÜK'ündür’’ diyerek sıyrılmaya çalışıyor.

Son derece önemli bir kurumun başındaki kişiye yakışacak bir tavır değil bu.

Yarın seçimlerde bir tartışma çıkarsa, o zaman topu kime atacak Sayın Algan?

DYP'nin rüya fabrikası yok

Dream Factory'den (Rüya Fabrikası) yanıt var. Dün bu reklam ajansının Çiller'le çalışacağını yazıp, ajansla değil, DYP Genel Başkanı ile ilgili eleştiriler yazmıştım.

Dream Factory, bununla ilgili olarak bir yanıt yolladı.

Dream Factory aslında iki bölümden oluşuyormuş.

Bunlardan biri reklam ajansı, diğeri ise organizasyon işleri yapıyormuş.

Ancak her iki bölümün de DYP ile hiçbir ilişkisi yokmuş.

Seçim döneminde pek çok siyasi parti ile temasları olmuş.

Ancak DYP'nin ajansı olmamışlar.

Şu anda kimi adaylarla çalışıyorlarmış, ama bunlar DYP'nin adayları değilmiş.

Bilgilerinize...

Sadece arkadaşız

Tansu Çiller, Jet-Pa ile ilgimiz ve ilişkimiz yok demiş. Çiller aynı Yunanistan Cumhurbaşkanı Stefanopulos gibi...

Biliyorsunuz Stefanopulos da, ‘‘PKK meselesini bir Türk-Yunan meselesi haline getirmeyelim’’ demişti.

PKK ne kadar bir Türk-Yunan meselesi değilse, Jet-Pa da DYP ile o kadar ilişkisizdir.

Ya da Tansu Çiller, Jet-Pa ile ilişkiyi magazin basınının üzerinde durduğu türden bir ilişki zannedip ‘‘İlişkimiz yok, sadece arkadaşız’’ demiş olabilir..

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

En güvenilir haber kaynağını bile üç kere doğrulattığım zaman.



Yazarın Tüm Yazıları