Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Yüzüncü yıla doğru

Sevgili okurlar, bugün cumhuriyetimizin 75. yılını kutluyoruz. Ama ne kutlama...

Devleti saran çeteler, kirlenmiş siyaset, çıkar uğruna işbirliği yapan ya da göz yuman iş dünyası, gıkını çıkarmayan toplum.

Ama yine de umutluyuz. Türkiye saman alevi gibi de olsa bir aydınlanma, temizlenme çırası yaktı.

Cumhuriyetimizin 75. yılı için yapılan en anlamlı kutlama bence budur.

Bu büyük yıldönümü için yazılan en güzel güfte, savcıların çetelere yönelik iddianameleridir.

En güzel beste, siyasilerin kararlı tutumudur.

İçimizde cumhuriyetimizin 100. yılını görecek olanların, o gün temiz bir Türkiye'de yaşıyor olmaları en büyük dileğimizdir.

Cumhuriyet düşmanlarıyla mücadelenin en etkili yolu, cumhuriyeti temizleyerek gelecek nesillere bırakmaktır.

Kayıp 5 günün sırrı

Başbakan'ın gazetecilerle yaptığı toplantı umduğumuz gibi geçmedi.

Eleştirilerimin ve eleştirilerin aksine, savcı rolüne sokulmadık. Yemek bürokratların sorgusu olmadı. Sorgulanan bizzat Başbakan Yılmaz oldu.

İzlenimlerimi yazacağım, ama önce somut bir durumu ortaya koymak ve daha önce sorduğum bir sorudaki haklılığımı göstermek istiyorum.

Anlatacaklarım, bizzat Başbakan tarafından anlatılmıştır.

Biliyorsunuz, Türkbank'ın Korkmaz Yiğit'e satış işlemi, 13 Ekim günü CHP'li Fikri Sağlar'ın Yiğit-Çakıcı konuşma bandını açıklamasıyla durduruldu.

Başbakan ise bugünden 5 gün öncesinde gelişen bir olayı aktardı.

Fikri Sağlar, ismi konuyla ilgili önem taşımayan bir gazeteciye 8 Ekim günü bir bant verir.

Bantta Korkmaz Yiğit ile Çakıcı görüşmelerinin kayıtları vardır.

Sağlar bandın açıklanması konusunda lideri Baykal'ı ikna edemediği için bandı söz konusu gazeteciye ulaştırır.

Bandı alan gazeteci hemen Mesut Yılmaz'ı arar, banttan söz edip randevu ister. Akşam Başbakanlık Konutu'nda gazeteci ve Başbakan bandı birlikte dinlerler.

Daha önce şayia olan Çakıcı-Yiğit ilişkisi bantla kesinlik kazanmıştır.

Bandı dinleyen Başbakan herhangi bir işlem yapmaz. Konu kamuoyundan da gizli kalır ve bankanın satış süreci devam eder.

3 gün sonra, yani ayın 11'inde bandın bir benzeri Emniyet kanalıyla Başbakan'a gelir. Başbakan yine pek umursamaz.

Aradan iki gün daha geçer. Bankanın Korkmaz Yiğit'e satış işlemleri sürer.

Ve en sonunda Ekim'in 13'ünde Fikri Sağlar bandı bir basın toplantısıyla açıklar ve kıyamet kopar.

Başbakan, 8'inde kesin kanıtlarıyla bir gazeteci tarafından önüne koyulan bantla ilgili beş gün boyunca hiçbir işlem yapmayınca insanın kafası karışıyor doğrusu.

Acaba Fikri Sağlar bu bandı basın toplantısıyla açıklamasaydı, Başbakan bu satış işlemine müdahale etmeyecek miydi?

Bu beş gün boyunca niçin herhangi bir işlem başlatmadı?..

RTÜK, Başbakan'ı da kapatacak mı?

Başbakan'ın yemeğinin ilk dakikalarında Yılmaz, bir Bakanlar Kurulu anısı anlattı. Taptaze... Hemen naklediyorum.

Geçen hafta yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı uzayınca, Devlet Bakanı Işılay Saygın oturduğu koltukta uyuklamaya başlar.

Işılay Hanım'ın uyuduğunu gören Bakan Yıldırım Aktuna, yanında oturan Cavit Kavak'ı dürter ve şöyle der:

‘‘Bak Cavit, Işılay bekâretini korumak için sabaha kadar uyumamış, yorgun düşmüş şimdi uyukluyor.’’

Aktuna'nın bu müthiş esprisi bakanların dakikalarca gülmesine neden olur.

Şimdi RTÜK'e soruyorum, acaba bu espriyi yapan Bakan Yıldırım Aktuna'yı mı 3 gün süreyle kapatmak gerekiyor, yoksa bunu basına sızdıran Başbakan Mesut Yılmaz'ı mı?

Yoksa Başbakan'ın anlattığı bu gerçeği haber yapacak televizyon kanalını mı?

Baykal bandı yayımlatmak istemedi mi?

Fikri Sağlar'ın bizzat açıklamadan 5 gün önce bandı verdiği gazetecinin ilginç bir iddiası vardı Başbakan'ın yemeğinde.

Sağlar bu bandı gazeteciye verirken, Genel Başkanı Baykal'ın bu bandın açıklanmasını istemediğini söylemiş.

Ve bu nedenle basına sızdırmış.

Şimdi Baykal'a sormazlar mı, bu bandı neden hemen açıklamadın diye?..

Bundan ne gibi bir çıkarı olduğunu sormazlar mı Deniz Baykal'a?..

Baykal, Çiller döneminde devleti saran çetelerin hesabını SHP'ye yıkabilir, ama bu bandın yayımının geciktirilmesinin hesabını bizzat kendi vermeli.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bakanlar bekâretlerini korudukları kadar, ülkenin çıkarlarını da korudukları zaman.



Yazarın Tüm Yazıları