Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

İktidar korkusu

Mazrufun değil, zarfın önemli hale geldiği cilalı imaj Türkiye'sinde, Baykal'ın Tarkan-Michael Jackson kırması kurultay şovu pek garipsenmedi.

Allahı var, iyiydi. Baykal'ın altın üçgen diyerek açtığı yeni ufukta fena değildi.

Ama açılan ufukla, o ufka yürümeyi sağlayacak icraatların tutarlı olması gerekmiyor mu allahaşkına?

Daha önce bu köşede birkaç kez, CHP'nin toplumla barışmak üzere yeni açılımlar yapması gerektiğini yazdık.

Sendikaların, sivil toplum örgütlerinin CHP içinde etkin hale gelmesi gerektiğine, bunların CHP yönetiminde temsilinin sağlanmasının şart olduğuna değindik. Üstelik de bunun klasik sol anlayışla sınırlı kalmaması gerektiğini, TÜSİAD'dan TOBB'a geniş bir yelpazede bu açılımın sağlanması gerektiğini yazdık.

Bu yazdıklarımın mucidi ben değilim. Bugün dünyada yeni sol diye adlandırılan ve CHP'ye esin kaynağı olanlar, bu yoldan yürüyorlar.

‘‘Yeni sol’’u laftan ibaret zannedip, parlak laflar ve lazerli, sisli şovlarla pekiştirmek solda çağdaşlaşmayı göstermiyor.

Son kongre öncesi Türkiye'de olmamış bir şey oldu. İki büyük işçi konfederasyonun başkanları CHP'ye açık çek verdiler.

Baykal neden uzatılan bu ele, elle karşılık vermedi. Oysa Refahyol'u tek vuruşta yıkan ellerdi onlar. Meclis'in bir araya gelip yapamadığını, toplum adına yapanlardı.

Neden korktu Baykal. Partiyi kaptırmaktan mı?

Korktu da ne oldu?

Bugün kendini partinin sahibi mi zannediyor?

Erol Çevikçe gibi en yakın adamını kaybetti.

En güçlü olduğunu zannettiği bir dönemde, tek başına girdiği kongrede 400'ü aşkın muhalif oy çıkması, korkunun ecele faydası olmadığını göstermiyor mu?

Yeni solun iktidara giden yolu toplumdan korkmaktan değil, toplumla ve onu temsil eden örgütlerle birleşmekten geçiyor.

Tabii amaç iktidar olmaksa...

Gençlik bu değil...

DYP Gençlik Kolları'nın yönetim taifesi benden nefret eder.

Çünkü gençlik kolu gibi değil, genel başkan tetikçisi gibi bir rol üstlenmişlerdir.

Gençliğin idealizminden eser yoktur omuzlarının üzerinde taşıdıkları şeyde.

CHP Kurultayı'nda, bu sözde gençlik anlayışının hızla yayıldığını gördüm.

CHP Gençlik Kolları Başkanı Erhan Baydar da aynı DYP'li gençler gibiydi. Genç CHP'nin neler beklediğini anlatacağına kürsüden, abilerinin söylemeye korktuğu şeyleri söyleyerek tetikçiliğe soyundu.

Üzüldüm.

CHP'li gençlik adına.

Benim tandığım genç CHP'lilerin hiçbiri Baydar'a benzemiyor.

Hangi hesaplaşma?

BAŞBAKAN Yılmaz, Akın Birdal'ın vurulması ile ilgili olarak ‘‘İç hesaplaşmaları’’ demişti.

Ertesi gün saldırganlar yakalandı.

Şimdi de, ‘Ben açıklama yapınca, saldırganlar rehavete kapıldı. O yüzden yakalandılar’ demiş.. Tam da bir Başbakana yakışır ciddiyet değil mi?

Acaba şu enflasyona da bir iç hesaplaşma dese Sayın Başbakan, o iş de hallolur mu?

Dünya turu

AMERİKALI emeklilerle bizimkileri karşılaştırmak moda ya.

Yolda Nezih Alkış çevirdi. Bizim Spor Müdürü.

Geçenlerde uçakla yurtdışında bir yerden bir yere gidiyor. Uçak lebaleb ihtiyar, Nezih Alkış'ın deyimiyle pinponlarla dolu.

Kadını erkeği kalabalık bir grup.

Alkış, hostese ‘‘Kim bunlar?’’ diye soruyor.

Hostes yanıtlıyor:

‘‘Amerikalı emekliler. Dünya turu yapıyorlar.’’

Bizim emekliler bakkala, kasaba, manava borçtan mahalle turu yapamazken, Amerikalı emekliler dünya turu yapıyorlar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Adam olmak bir kıymet ifade ettiği zaman.













Yazarın Tüm Yazıları