Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Koğuş ağasıyla anlaşın!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici açıklama yapıyor:

‘‘Mehmet Ali Ilıcak'ın cezaevinde güvenliğinin sağlanması konusunda cezaevindeki kişilerle herhangi bir pazarlık yapılmamıştır. Mahkûmların güvenliğini sağlamak cezaevi savcısının, dolayısıyla devletin görevidir. Devlet kendine emanet edilen kişilerin güvenliğini sağlar.’’

Başsavcı, bu açıklamayı yapmak zorunda hissediyor kendini. Çünkü gelen haberlere göre, Ilıcak'ın başına cezaevindeyken bir şey gelmemesi için bir baba ile anlaşma yapılması ve Ilıcak'ın o kişinin koğuşuna koyulması sözkonusu.

Başsavcı da devletin cezaevindeki mahkûmların güvenliğini sağladığını söylüyor.

Ne şanssız bir gün Başsavcı Çitici için.

Aynı gün akşam saatlerinde, Ilıcak'ın da bulunduğu cezaevinde olaylar çıkıyor.

Cezasını çekmek için devlete emanet edilmiş bir kişi ölüyor, aynı durumdaki birkaç kişi de yaralanıyor.

Üstelik de ölümler dayakla falan değil.

Cezaevinde, koğuşta silahlar patlıyor. Ölümler kurşun yarasıyla. Artık cezaevleri sokaktan daha tehlikeli. Cezaevinde silah bulmak, uyuşturucu bulmak dışarıda bulmaktan daha kolay.

Bütün Adalet Bakanları, işbaşına gelir gelmez devletin sözünün cezaevlerinde geçmediğini itiraf ediyorlar.

Yine bir şey düzelmiyor, yine bir şey düzelmiyor.

Aman sevgili okurlar siz siz olun, bir trafik suçundan dahi cezaevine düşecek olursanız, bir koğuş ağasıyla anlaşın.

Çünkü cezaevlerinde devletin değil, onların borusu ötüyor.

Güç kararlılıkta...

İstanbul'da Kartal Belediye Başkanı görevden alındı.

Nasıl mı?

Oy oranı yüzde üçü bile bulmayan, bir küçük partinin ilçe teşkilatının çalışmalarıyla.

İşçi Partisi Kartal İlçe Örgütü, icraatlarından kuşku duyduğu eski RP'li Kartal Belediye Başkanı'nı takibe aldı.

Attığı her adımı izledi, araştırdı ve sonunda ortaya çıkardığı raporu İçişleri Bakanlığı'na iletti ve başkanın kellesi gitti.

İşte gerçek siyaset...

İlle de iktidar olmak, ille de güç sahibi, oy sahibi olmak gerekmiyor.

Bir küçük parti, duyarlı ve kararlı olursa etkili ve güçlü olabiliyor.

Sistemin boşluklarını doldurup, denetimi sağlayabiliyor.

Üstelik de denetleme yapma imkânlarına sahip değilken, belgelere ulaşması güçken.

Peki bu işleri yapması gereken İçişleri Bakanlığı müfettişleri ne yapıyorlar?

Allah var... Onlar da denetliyorlar.

Türkiye'deki 50 bini aşkın belediyeyi denetliyorlar.

Raporlar hazırlıyorlar.

Sonra ne mi oluyor?

Bu raporlar Sayıştay'a gidiyor.

50 bini aşkın rapor Sayıştay'ın raflarındaki yerlerini alıyorlar.

Bir gün sıra gelir de bakılır diye bekliyor, sonunda çöpü boyluyorlar.

Bir şey olacaksa, onu da vatandaşlar, miniminicik partiler, azimli kitle örgütleri yapıyorlar.

Girne Havaalanı

Bütün gazetelerde aynı haber:

‘‘Girne-Ankara seferini yapan KTHY uçağını kaçırmak isteyen korsan yakalandı.’’

Haber yanlış.

Çünkü Girne'de havaalanı yok.

Kıbrıs'ta kullanılan havaalanı Ercan.

O da Lefkoşa'da.

Peki nasıl bütün gazeteler aynı hatayı yapıyorlar?

Çünkü AA muhabiri böyle geçiyor.

Kimsenin de aklına Girne'de havaalanı olmadığı gelmiyor.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Çoğunluğun yaptığı şeyleri, doğru olarak kabul etmediğimiz zaman.













Yazarın Tüm Yazıları